Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1826 E. 2023/177 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 22/12/2022
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
YAZIM TARİHİ : 30/01/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 22/12/2022 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbire itirazın kabulüne ilişkin ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının davalıya ait villanın 5.700.000,00 TL karşılığında müvekkiline satışı konusunda anlaştıklarını, satış bedelinin 2.700.000,00 TL’sinin peşin ödendiğini, kalan bedel için 3.000.000,00 TL bedelli senet verildiğini ve dört adet taşınmaz üzerine de ipotek konulduğunu, müvekkilinin ödeme yapmasına rağmen davalının senedi icraya konu ettiğini, davalının müvekkilinin mal varlıklarına haciz koydurarak kötüniyetli davrandığını ileri sürerek müvekkilinin Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu bonodan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine, takip dosyasının takdiren teminatsız olarak durdurulmasına, mahkeme aksi kanatte ise icra veznesine yatacak olan paranın davalıya ödenmemesi yönünde tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu senedin taraflar arasındaki ev alım satımı ile alakası olmadığını, davacının bononun ev satımına ilişkin olarak verildiği yönündeki iddiasını ve ödemeye ilişkin iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini, davacı tarafın ödemeye ilişkin yazılı delil sunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 09/12/2022 tarihli ara kararıyla özetle; davacı tarafın icra veznesine girecek paranın alacaklıya (davalıya) ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile icra takibine konu alacağın %20′ sine tekabül eden teminat yatırıldığında İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya (davalıya) ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemenin 09.11.2022 tarihli duruşma tutanağın 3 no’lu ara karar ile davacı tarafa yemin delili için süre verdiğini, verilen iki haftalık süre içerisinde davacının müvekkiline yemin de teklif etmediğini, davacının kötüniyetli bir şekilde davayı uzattığını, müvekkilinin alacağının tahsilini geciktirdiğini, davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin ekonomik durumunun iyi olduğunu, davacının iddia ettiği gibi bir durum olmadığını, davacıdan olan alacağının fazlasıyla tutarında menkul ve gayrimenkul mala sahip olduğunu, davacının iddia ettiği gibi uğraması muhtemel bir zararın olmadığını, verilen kararın haksız olduğunu, ihtiyati tedbir kararı borçlu davacıyı ödüllendirirken, alacaklı müvekkilini cezalandırıldığını ileri sürerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 22/12/2019 tarihli ara karar ile özetle; Her ne kadar davacı vekilinin 07.12.2022 ve 09.12.2022 tarihli talep dilekçeleri doğrultusunda İİK’nun 72/3. maddesindeki yasal düzenleme çerçevesinde “Konya … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasında icra veznesine girecek paranın davalıya (alacaklıya) ödenmemesi hususunda” %20 teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de; dosyada toplanan deliller, yargılamada gelinen aşama, tarafların hak ve menfaat durumları nazara alınarak davalı vekilinin itirazının kabulü gerektiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dava miktarının yüksek olup temyiz yasa yoluna gidileceği ve teminat miktarının yüksek olması da dikkate alınarak tedbir kararının devamına karar verilmesi gerekirken itiraz ile kaldırılmasının hatalı olduğunu, tedbirin uygulandığı tarih ile kaldırma tarihi arasında 2 gün olup 2 gün içerisinde dosya içerisinde bir bilgi veya belge girmeyip değişen bir durum olmadığını, teminatın %15 olması gerekirken %20 olarak alındığını, bir zarar olması durumunda bu teminatın yeterli olacağını, tedbir kararının kaldırılmasının hatalı olduğunu, davalının savcılık beyanında müvekkilinin para gönderme sebebinin borçtan düşüleceğine ilişkin olduğu yönünde ikrarı olduğunu ileri sürerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin ara kararın kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın kabulü kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İcra İflas Kanunu’nun 72/3.maddesinde;“İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390/3 Maddesinde ise; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Menfi tespit davası her ne kadar İİK’da düzenlenmiş ise de icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK’daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türüdür.
Dolayısıyla usul kuralları bakımından İİK’nın hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp HMK’daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde;
Mahkemece davalı tarafın 13.12.2022 tarihli itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edildiği ve davalının ihtiyati tedbire itirazlarının 21.12.2022 tarihli duruşmada değerlendirilerek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. 21.12.2022 tarihli duruşma tutanağına göre davacı vekili duruşmaya katılıp mazeret dilekçesi sunmuş, mahkemece de davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin mazereti kabul edildiği halde HMK 394. Maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararına karşı beyanları alınmaksızın ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davacının Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip dayanağı olan 15/01/2022 tarihli 3.000.000,00 TL bedelli bono karşılığında davalıya ve davalının talimatıyla dava dışı 3. Kişilere 1.420.000,00 TL ve 108.000,00 Euro ödeme yaptığını ileri sürerek menfi tespit talep ettiği, davalı tarafın ise sözkonusu ödemelerin dava konusu senetle ilgisi olmadığını, ödemelerin elden alınan para karşılığında yapıldığını, bu hususun davacı tarafından imzalanan 18.03.2022 tarihli belge ile sabit olduğunu savunduğu, davacının davalı tarafça sunulan 18.03.2022 tarihli belgedeki imzayı kabul ettiği, ancak belgenin düzenlendiği tarihte davacının yurt dışında olduğunu belirterek belge içeriğini kabul etmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu senedin düzenlendiği tarihten sonra davacı tarafça davalıya ve davalının talimatı ile 3. Kişilere toplam 1.420.000,00 TL ve 108.000,00 Euro ödeme yapıldığı her iki tarafın da kabulünde olduğu hususu dikkate alındığında İİK 72/3. Ve HMK 389. Vd devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunun ve icra dosyasına ödenen paraların alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Mahkemece bu husus dikkate alınarak davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile ihtiyati tedbire itirazın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince yerel mahkemenin davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulüne ilişkin 22/12/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbire itiraz hakkında yeniden hüküm kurularak davalının ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2022 tarih, … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esasa ilişkin hüküm kurulurken değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davalı itirazı ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
– Davalının ihtiyati tedbire yaptığı itirazın REDDİNE,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/01/2023 tarihinde oy çokluğu ile HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
(muhalif)

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B

MUHALEFET ŞERHİ: Açılan dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 394/4: İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir….
İlk derece mahkemesinin HMK 393/5 maddesi gereğince geçici hukuki korumaya yönelik dairemize gönderdiği dosya sureti incelendiğinde;
Davacı senet borçlusunun talebi üzerine ilk derece mahkemesince 09/12/2022 tarihinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verildiği, alacaklının söz konusu karara 13/12/2022 tarihinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmesine rağmen itirazın değerlendirilmesi tarihinin usulüne uygun olarak davacıya bildirilmediği ve itirazın değerlendirildiği 22/12/2022 tarihli duruşmaya katılmayan davacının mazeretli sayılmasına karar verildiği ve aynı duruşmada itirazın değerlendirilerek tedbirin kaldırılmasına karar verildiği,
Davacının menfi tespit talebine ilişkin davası ile ilgili bildirdiği delillerin toplandığı, davacı tarafından dosyaya bildirilen ve sunulan delillere göre takibe dayanak alacağın ödendiğinin ispatlanamadığı kanaatiyle davacı tarafa yemin delilinden yararlanıp yararlanmayacağı hususunun hatırlatıldığı ve davacı tarafın yemin delilinden yararlanacağına ilişkin verilen süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan tespit ve yasal düzenlemeler nazara alındığında; ilk derece mahkemesinin HMK 394/4 maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak davacının, davalının tedbire itirazı ile ilgili görüşleri alınmadan tedbirin kaldırılmasına karar verilmesinin usul hukukuna uygun olmadığı, öncelikle ilk derece mahkemesinin itirazın kabulüne yönelik ara kararının bu gerekçeyle kaldırılması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun itirazla ilgili davacının görüşü alınmadan HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince itirazın reddine karar verilmesi şeklinde yeniden hüküm kurulması görüşüne katılmıyorum.

Başkan …
e-imzalıdır
(muhalif)