Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1805 E. 2023/2275 K. 20.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA.. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2022
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –

İSTİNAF EDEN DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/11/2023
YAZIM TARİHİ : 22/11/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin . Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 21/10/2022 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in, ciro yolu ile hamil olduğu, borçlusu davalı olan 20/08/2016 vade tarihli, 5.000 TL bedelli ve 20/09/2016 vade tarihli 10.000 TL bedelli bonoları … A.Ş.’ye protesto için tevdi ettiğini ancak ilgili bonoların banka nezdindeyken zayi olduğunu, … A.Ş tarafından Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosya ile kıymetli evrakların, banka müşterisi olan müvekkil … tarafından tahsil etmek amacıyla…. A.Ş. Karatay Şubesi’ne tevdi ettiğini, iki adet bononun şube içerisinde kaybolduğunu ve bütün aramalara rağmen bulunamadığını bu nedenle zayi kararı verilmesi talebiyle dava açıldığını, mahkemece Borçlusu … alacaklısı … olan 20/08/2016 vade 09/03/2016 düzenleme tarihli 5.000 TL bedelli bono ve yine borçlusu … alacaklısı … olan 20/09/2016 vade 09/03/2016 düzenleme tarihli 10.000 TL bedelli iki adet bononun zayi nedeniyle iptaline karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, senetlerden birinin fotokopisini dilekçeleri ekinde yer aldığını, müvekkilinin yetkili hamil olduğunun da Protesto Tevdiat belgesi ile ispat edileceğini, nitekim banka vekilinin de kıymetli evrak zayi dava dilekçesinde de belirttiği gibi bilgileri paylaşılan bonoların alacaklısı ve yetkili hamili müvekkili … olduğunu, alacağın dayanağı bonoların zayi olması üzerine davalı borçlu hakkında Konya .. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası ile Örnek 7 takip başlatıldığını, davalı borçlu bonoların iptal edildiği için Örnek 10 icra takibi yapamadıklarından kaynaklanan zor durumlarından yararlanarak bu takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, bu sebeple müvekkilinin yaklaşık 5 yıldır alacağına kavuşamamakta ve enflasyon ve paranın değer kaybetmesi gibi sebeplerle de mağdur olmuş durumda olduğunu beyanla; Davaya konu toplamda 15.000 TL bedelli senetlerden 10.000 TL bedelli bononun vade tarihi olan 20/09/2016 tarihinden ve 5.000 TL bedelli bononun vade tarihi olan 20/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davanın tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, öncelikle davacının ellerindeki davayı açma imkanı olmadığını, zira davacının da kabulünde olduğu üzere müvekkilinin keşidecisi olduğu iddia olunan iki adet senedin iptali istemli davanın ….bank A.Ş. tarafından istendiğinin, kambiyo senetlerinin iptali istemi yalnızca ve yalnızca yetkili hamile ait olduğunu, bu yönüyle davacının iddialarından hareketle davadış… A.Ş. dava konusu senetlerin hamili konumunda olduğunu, bu sebeple davacının kendi iddia ve delilleri dahi davacının bu davayı açmakta hukuki bir yararının olmadığını gösterdiğini, diğer yandan davacının dava dilekçesinde ek olarak sunmuş olduğu 5.000 TL’lik senette dahi senedin lehtarı ….isimli bambaşka bir kişi olduğunu, bu yönüyle anılan bu senedin gerçekliği tartışma konusu olduğunu, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği diğer 10.000 TL’lik senet ise davacının sadece iddiaları ile dava konusu edildiğini, davacının hak sahipliğini ispat edemediği de açıkça ortada olduğunu, müvekkilinin davacı ile herhangi bir ticareti olmadığı gibi davacı ile hiçbir alakası da olmadığını, davacı, gerçekte olmayan senetlere istinaden hukuksuz olarak müvekkilinden hak talep ettiğini, kaldı ki söz konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, bu sebeple dahi davacının davasının reddi gerektiğini, Yukarıdaki açıklamalarıyla birlikte iptal kararının olumlu ve olumsuz her iki etkisi de hak sahipliğinin teşhisi meselesine ilişkin olduğunu, kararın maddi hukuk yönünden bir etkisi olmadığını, maddi hukuk yönünden mevcut durum aynen kaldığını, başka bir deyişle, iptal kararı hakkın mevcudiyetine, muhtevasına ve bu hak üzerinde tasarruf yetkisine tesir etmediğini, diğer taraftan iptal kararı, iptal olunan senet yerine kaim olan bir senet niteliği taşımadığını, bu yönüyle de davacının müvekkili davalıdan alacağını ispat etmesi gerekeceğini, diğer taraftan asla kabul etmemekle beraber bir an için davacının müvekkili davalıdan alacağı olduğu kabul edilse dahi davacının talep etmiş olduğu faiz oranı ve faiz başlangıç tarihinin kabul edilmesi mümkün olmadığını, zira davacının müvekkili davalıyı temerrüde düşürdüğü bir ihtarı söz konusu olmadığını, davacının davasının öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği kuşkusuz olduğunu beyanla; Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle zaman aşımı ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, %20’den aşağı olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, masraf ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… Davacının dava dilekçesi ekinde mahkememize sunduğu bir adet zayi olan bononun örneği ile 09/05/2016 tarihli Finansbank Senet Tevdiat Bordrosu incelendiğinde, dava konusu iki adet bono ile birlikte başkaca bonoların ilgili bankanın Karatay şubesine imza karşılığı tahsil amacıyla tevdi edildiğinin anlaşıldığı, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas …Karar sayılı kararı ile davacının yetkili hamil olarak hesabına geçirmek üzere dava dışı … A.Ş’ye teslim edilen dava konusu bonoların banka şubesi içerisinde kaybolup zayi olması sebebiyle bono iptali için açılan dava da davacı … …. Döküm Sanayi- … tarafından ilgili bonoların tahsili amacıyla bankaya verildiğinin kabul edildiğini ve ilgili mahkeme kararı ile de dava konusu iki adet bononun zayi nedeniyle iptaline karar verildiği anlaşıldığından dava konusu bonolardaki son yetkili hamilin davacı olduğu, bonoda yer alan alacak hakkınında davacıya ait olduğundan davacının iş bu davayı açmaktan hukuki yararlarının bulunduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Her ne kadar dava konusu bonolardan 20/09/2016 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli bononun görüntüsüne hem dava dışı bankaya yazılan müzekkerelerde olumlu yanıt verilememesi hem de davacı tarafından sunulamaması sebebiyle ulaşılamasa da dava dilekçesinde dava konusu 20/08/2016 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli bononun görüntüsünün olması ve bu bononun keşidecisinin davalı … olduğunun anlaşılması, davacının bu bonodaki imzaya da itiraz etmediği nazara alındığında ayrıca 09/05/2016 tarihli Finansbank Senet Tevdiat Bordrosunda dava konusu iki adet bononun davacıdan teslim alındığının yazılı belge ile ispat edildiği de dikkate alınarak davalının keşide edip ticari hayatta dolaşıma sunduğu dava konusu iki adet bononun ciro yoluyla son yetkili hamil olarak davacıya geçtiği anlaşıldığından davacının davalıdan bu bonolar nedeniyle alacağını ispat ettiği kanaatine varılarak …” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile, 5.000,00 TL alacağın vade tarihi olan 20.09.2016, 10.000,00 TL alacağın vade tarihi olan 20.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 10/09/2016 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli bononun görüntüsüne ulaşılamamasına rağmen davanın kabulüne hükmedilmiş olduğunu, mahkemenin yargılama gideri ve vekalet ücreti kararınında hatalı olduğunu, dava konusu çeklerin görüntüsünün sunulmamış olmasının davanın haksız olduğunu gösterdiğini, dava konusu evrakların taraflarca getirilmesi ilkesi gereği dava malzemesini teşkil eden vakıalar ve delilleri tarafların getirmekle yükümlü olduğunu, dava dışı Finansbank’ın dava konusu senetlerin hamili konumunda olduğunu, bu sebeple davacının kendi iddia ve delillerinin dahi davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını gösterdiğini, 20/08/2016 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli bono da görüleceği üzere senedin lehtarı …. isimli bambaşka bir kişi olduğunu, 10/09/2016 vade tarihli 10.000,00 TL’lik bononun, davacının sadece iddiaları ile dava konusu edildiğini, bu yönüyle anılan bu senedin gerçeklikliğinin tartışma konusu olduğunu, davacının hak sahipliğini ispat edemediğinin de açıkça ortada olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; zayi nedeniyle iptaline karar verilen bonolara dayalı alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça, alacağa konu keşidecisi davalı … …. olan 20.08.2016 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli, 20.09.2016 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli bonoları son hamili olarak, dava dışı …A.Ş. Karatay Şubesine bedel-i tahsil amacıyla teslim edildiği, bonoların, banka uhdesindeyken kaybolduğu, dava dışı banka tarafından bonolar hakkında Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası ile hasımız olarak Kıymetli Evrakın İptali istemli açılan dava sonunda, borçlusu …, alacaklısı … olan 09.03.2016 düzenleme, 20.08.2016 vade tarihli, 5.000,00 TL bedelli bono ve borçlusu …, alacaklısı … olan 09.03.2016 düzenleme, 20.09.2016 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli bononun Zayi Neeniyle İptaline karar verildiği, davacının yetkili hamil olduğu iddiasıyla eldeki alacak istemli davayı açtığı görülmüştür.
Dava dışı bankanın iptali istenen bonoları tahsil cirosu ile devraldığı ve vekil hamil sıfatına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Tahsil cirosu, senedin bedelinin tahsili ile buna bağlı hakları koruyucu işlemleri yapmaya yönelik temsil yetkisinin kıymetli evraka özgü bir görünüş şekli olduğundan, vekil hamil konumundaki bankanın üçüncü şahıs elindeki senedin iadesini talebe veya zayi nedeniyle iptalini istemeye hakkı vardır. (benzer Y.11. HD’nin 2016/9880 E. – 2018/2363 K. Sayılı kararı)
Dosya kapsamından, davacı davaya konu bonoları elinde bulunduran yetkili hamil olup, davalı tarafından da davacının senetleri bile bile borçlu zararına iktisap ettiği yönünde bir iddia ileri sürülüp ispat edilmediğinden, davacının senetlerin bedelini talep etmesinde hukuka aykırılık yoktur.
Ayrıca, davalının bonoların ön yüzünde keşideci kısmında isminin ve imzasının bulunduğu, davalının imzasını da ayrıca ve açıkça inkar etmediği anlaşılmış olup, davalının davaya konu bonolardan dolayı borçlu olduğunun kabulü gerektiği, bu itibarla, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından davalının yerinde görülmeyen tüm istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 1.024,65 TL harçtan peşin alınan 256,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 768,49‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/11/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır