Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/178 E. 2022/879 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
…. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No:… )
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1-… – (T.C Kimlik No:…)
2-… – (T.C Kimlik No:… )
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :
YAZIM TARİHİ : 31/05/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 09/12/2021 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile müvekkili ve diğer davalılar aleyhine alacaklı … tarafından takip başlatıldığını, müvekkilinin dava dışı banka tarafından diğer borçlulara kullandırılan kredi kapsamında gayrimenkulunü ipotek olarak verdiğini, ancak borçluların borcunu ödememesi nedeniyle müvekkilinin taşınmazının icra takibi kapsamında satış tehlikesine girdiğini, bu nedenle söz konusu icra takibindeki borç tutarını ödediğini ve bu kapsamda diğer borçlulara karşı alacaklı konumuna geçtiğini, müvekkili tarafından yapılan ödeme ile söz konusu icra takibinin kapatıldığını, müvekkilinin rücu hakkı kapsamında davalıların da müşterek sorumlulukları gereği davalılar ile dava dışı üçüncü kişi … ın borçlu olduğu Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile usulüne uygun icra takibi başlatıldığını, ancak davalılar tarafından takibe itiraz edildiğini, müvekkilinin alacağını tahsil etmek için defalarca borçlular ile iletişime geçmeye çalıştığını, ancak olumlu bir sonuç alamadığını, borçluların mal kaçırma ihtimalinin çok kuvvetli olduğunu beyan ederek ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalıların itirazının iptaline, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının herhangi bir borç ödemesinin söz konusu olmadığını, borcu dava dışı üçüncü kişi … isimli şahsın ödediğini, davacının hukuki yararının ve taraf ehliyetinin olmaması sebebiyle işbu davanın esasa girilmeden usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının bankanın halefi olmadığını ve bu nedenle rücu hakkının bulunmadığını, takip ve davanın eksik açıldığını, mecburi dava arkadaşı olan bir kısım borçluların takipte ve davada taraf gösterilmediğini beyan ederek davanın reddi ile e davayı açan davacının %20 oranında tazminata mahkum edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….İşbu davaya bakmaya davalı yanlar tacir olmadığından dolayı mahkememiz görevsiz olup davaya Asliye Hukuk Mahkemeleri bakmakla görevlidir. Bu nedenle H.M.K.’nun 114/1-c maddesi ve H.M.K.’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle açılan davada mahkemenin görevsiz olduğundan davanın HMK 114/1-c ve 115/2 Maddeleri gereğince usulden reddine, HMK nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, verildiği anda kesin olan kararlarda kararın tebliği tarihinden, süresinde kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşen kararlarda kararın kesinleştiği tarihten ve kanun yoluna başvurulan kararlarda da kanun yolu başvurusunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren yasal iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiliin kredi sözleşmesinde kefil konumunda olduğunu, kredi sözleşmesi nakit para üzerinden yapıldığını ve müvekkilinin taşınmazı ipotek olarak verildiğini, söz konusu kredi ticari kredi olup bu kapsamda TTK gereği iş bu dava mutlak ticari dava olarak nitelendirildiğini, mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olduğunu, bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmayacağını, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesinin yeterli olduğunu, dolayısıyla tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın söz konusu rücuan tahsile ilişkin dava ticari mahkemelerin görev alanında kaldığını bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, davacının, dava dışı banka tarafından diğer borçlulara kullandırılan kredi kapsamında taşınmazını ipotek verdiğini ve kredi sözleşmesinde kefil konumunda olduğunu , kredi borcunu kendisinin ödediğini iddia ederek davalılar hakkında icra takibinde bulunduğu, davalıların ise kredi borcunu davacının ödemediğini, kendilerinin de davacı gibi kredinin kefili olduklarını savundukları, ilk derece mahkemesince kredi sözleşmesi getirtilip kredi türü belirlenmeden asliiye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtilmiş, aynı yasanın 5/(1) bendinde de aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, 5/(3) bendinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu kabul edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4(1).f madde ve bendinde tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para vermeye ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının mutlak ticari dava niteliğinde olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda davaya konu kredi genel veya ticari kredi ise davada ticaret mahkemesi, tüketici kredisi ise tüketici mahkemesi görevli olacaktır. Bu sebeple kredi sözleşmesi getirtilip kredi türü belirlendikten sonra görev yönünden bir değerlendirme yapılması gerekirken deliller toplanmadan görev yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olmadığından davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2021 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/05/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç