Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1750 E. 2023/197 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 28/11/2022
NUMARASI : … Esas

İSTİNFA EDEN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/01/2023
YAZIM TARİHİ : 06/02/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalının dayısı olduğunu, davalının uzun süre yurt dışında kaldığını, zaman içinde müvekkilinin yeğeni olan davalıya pekçok iyilik ve yardımda bulunduğunu, davalının, nereden temin ettiğini müvekkilinin bilmediği bir bonoya dayalı olarak Cihanbeyli İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, müvekkilinin, takipten sonra ve takip sürecince davalı ile görüştüğünü, davalı icrayı durduracağını, bonoyu iade edeceğini söylediği halde takibi geri çekmediğini, müvekkilinin de yeğeni olan davalının ve ailesinin adli süreçlerden zarar görmemesi için bugüne kadar bonoyu menfi tespit davasına veya cezai soruşturma şikayetlerine konu etmediğini, takibe ve dava konusu olan bonodaki keşideci/düzenleyen kısmındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bonodaki tüm yazıların farklı farklı el ve kalem ürünü olduğunu, bonodaki imzalar ve yazılar incelendiğinde tamamen sahte olduğu anlaşılacağını, müvekkili ile davalı yeğeni arasında bono düzenlemeyi gerektirir hiçbir akdi ve hukuki temel ilişkisi olmadığını, davalı hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından şikayette bulunduklarını, takip talebinde istenilen 270,00 EURO miktarındaki komisyon bedelinin hukuken istenilemeyeceğini, çeklere uygulanan binde 3 (%0,3) komisyonun bonolara uygulanamayacağını, komisyon adı altındaki alacak kalemi yönünden müvekkilinin borçlu olmadığını, sahte ve tahrif edilmiş bir bono yüzünden müvekkilinin tüm malvarlığının haczedildiğini, haczedilen taşınmaz mallarının satışı ile yüz yüze gelmesi de an meselesi olduğunu, davanın haklılığı halinde telafisi mümkün olmayan ve ağır zararların meydana gelebileceğini, davalının alacağının hacizler nedeniyle fazlasıyla garanti altında olduğunu, tüm bu nedenlerle HMK’nun 209. maddesindeki açık hüküm gereğince mevcut pekçok taşınmaz haczi nedeniyle teminat istenilmeksizin Cihanbeyli İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin olduğu yerde tamamen durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve takip ve dava konusu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise terdiden komisyon adı altındaki alacak kaleminden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkememizce celbedilen Cihanbeyli İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, Cihanbeyli İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Esas sayılı dosyaları kapsamına göre takip tarihi olan … tarihinden davamızın tarihine kadar davacı borçlu tarafından herhangi bir imzaya itirazın yapılmadığı, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı borçlunun Cihanbeyli İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açtığı icra takibinin iptali davasında sadece faize itiraz edildiği, yine Cihanbeyli İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açılan dava ile kıymet takdirine itirazda bulunulduğu, bu talebin mahkemenin … tarih ve … Karar sayılı ilamı ile kesin olarak reddedildiği, Cihanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma dosyasına şikayet dilekçesinin … tarihinde verildiği ve soruşturma dosyasında davacının iddialarını destekleyici herhangi rapor vs. bilgi delil bulunmadığı, bu aşamada HMK 390/3. maddesinde belirtilen yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği kanaatine varıldığı….” gerekçesiyle davacı vekilinin şartları bulunmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme ara kararının usul ve yasaya, özellikle de HMK’nın 209. maddesinin hem sözüne hem de özüne aykırı olduğunu, takip ve dava konusu … tanzim … vade tarihli 90.000,00 Euro bedelli bonoyu müvekkilinin imzaladığını hatırlamadığını, müvekkili açısından bononun, bonodaki imzanın ve bonodaki yazıların tamamen sahtecilik ürünü olduğunu, bonodaki imzalar müvekkili …’a ait olmadığı gibi bonodaki tüm yazıların farklı farklı el ve kalem ürünü olduğunu, yine müvekkili ile davalı yeğeni arasında bono düzenlemeyi gerektirir hiçbir akdi ve hukuki temel ilişki bulunmadığını, bu iddialara dayalı olarak davalı hakkında Cihanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası üzerinden sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından şikayette bulunulduğunu, menfi tespit davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunu, sahte ve tahrif edilmiş bir bono yüzünden müvekkilinin tüm malvarlığının haczedildiğini, davalının takip konusu alacağının yaklaşık 4-5 misli ile teminat/haciz altında olduğunu, tüm bu açıklanan nedenlerle özellikle HMK’nın 209. maddesindeki açık hüküm gereğince ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına ve mevcut pekçok taşınmaz haczi nedeniyle teminat istenilmeksizin (teminatsız olarak) Cihanbeyli İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin olduğu yerde tamamen durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmnası istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK’nın 72/3.maddesinde;“İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile tabin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”
HMK’nın 209.maddesinde ise;”1)Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir (karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (2)Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (3)Senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir, o senet hakkındaki sahtelik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir.”şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Menfi tespit davası her ne kadar İİK’da düzenlenmiş ise de icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK’daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türüdür.
Dolayısıyla usul kuralları bakımından İİK’nın hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp HMK’daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir.
Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir.
Halbuki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki itiraz hususu HMK’nın 209.maddesinde özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki imzaya ve yazıya itiraz bulunduğu takdirde bu konuda özel hüküm olan HMK’nın 209.maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Diğer yandan takibin durdurulması bakımından HMK’nın ihtiyati tedbirin koşullarına ilişkin genel düzenlemelerinin dikkate alınarak HMK’nun 390/3.maddesinde; “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklindeki düzenlemede “yaklaşık ispat” ölçüsünde bir kısım delil ve emarelerle haklılığı ihtimal dahilinde gösteren belgelere dayalı olması koşulu da aranmalıdır.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; takip tarihi olan … tarihinden dava tarihi olan … tarihine kadar davacı borçlu tarafından herhangi bir imzaya itirazın yapılmadığı, davacının daha önce Cihanbeyli İcra Hukuk Mahkemesine açtığı davada sadece faize itiraz ettiği, davacının bu dava ile aynı gün Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,2‬0 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/01/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G