Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1749 E. 2023/2006 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2022
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – [

DAVALILAR
İSTİNAF EDEN : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
2- … – (T.C. Kimlik No: …)

DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/10/2023
YAZIM TARİHİ : 18/10/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine Konya .. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, tebligatın usulsüz bir şekilde muhtara yapıldığını, bu nedenle müvekkilinin yasal süresi içerisinde itirazda bulunamadığını, müvekkilinin takibe konu senetten dolayı herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile haksız ve kötüniyetle başlatılan takip nedeniyle davalı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …, davacıdan araç satımı karşılığında 25.000,00 TL ve 47.000,00 TL olmak üzere 2 adet senet aldığını yine başka bir araç satışından dolayı 25.000,00 TL’lik bir adet daha senet aldığını, davacının alınan 25.000,00 TL’lik senetlerden bir tanesini ödediğini diğerini ödemediğini, bunun üzerine ileri vade tarihli yeni bir senet düzenlendiğini, bu senette ödenmediğinden diğer davalı …’tan almış olduğu taşınmaz karşılığında davalıya verdiğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, diğer davalı …’a taşınmaz sattığını, bu taşınmaz karşılığında bir miktar para ve takibe konu senedi aldığını, senet ödenmediğinden icra takibine başladığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Somut olaya bakıldığında, takibe konu senet vadesinden sonra 3. Kişi konumundaki …’a ciro edilmiş, fakat ilgili ciro durumu davalılar tarafından, davacı borçluya bildirilmemiş ve davacı borçlu yukarıda izah edildiği üzere takip tarihinden evvel önceki alacaklı …’a ödemelerini gerçekleştirmiş olup, bu ödemelerin kötüniyetli olarak önceki alacaklıya yapıldığına dair herhangi bir iddia ve delil sunulmadığından davacının iyiniyetli olarak önceki alacaklıya yapmış olduğu ödemelerin yerinde olduğu ve davacının borçtan kurtulduğu takdir ve kanaatine varılmış olup, menfi tespite ilişkin karar verilmiştir.
Davacı her ne kadar kötüniyet tazminat taleplerinde bulunmuş ise de; davalıların açıkça kötüniyetli olarak hareket ettiğine dair muteber herhangi bir delil sunulmadığından bu yöndeki taleplerin reddine…” dair, davanın kabulü ile, davacının Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe konu edilen 10/01/2019 keşide, 27/01/2019 vade tarihli, 25.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, davaya konu icra takibinden kaynaklanan senedin müvekkiline diğer davalı …’la yaptığı arsa alım satımı neticesinde verildiğini, her ne kadar 12/11/2020 tarihli dekontla 25/07/2019 vade tarihli senedi ödediği iddia edilmekteyse de, aynı vade tarihli 2 adet senetten yalnızca birine dair yapılmış bir ödeme bulunduğunu, halen lehtar elinde olan senedin ödenmediği karinesine karşı aynı vadeli senetlerin vade tarihini dekont açıklamasına yazarak borcundan kurtulmaya çabaladığını, mahkemece bu husus tartışılmaksızın ciro ve alacağın temliki hususunda değerlendirildiğini, yapılan ödemenin takip konusu senede ilişkin olduğunun gerekçesiz bir şekilde kabul edildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça, takibe konu senedin davalı …’a faizle para alınması karşılığında verildiğini, davalıdan faizle 35.000,00 TL aldığını, karşılığında 10.1.2019 tanzim, 25.7.2019 vade tarihli, 25.000,00 TL senetle, aynı tanzim tarihli 30.8.2019 vade tarihli, 47.000,00 TL’lik toplam 72.000,00 TL bedelli senet verdiğini, davacının da bu senetlere karşılık 12.11.2020 tarihinde 37.000,00 TL, 12.11.2020 tarihinde 25.000,00 TL ve 28.2.2020 tarihinde 10.000,00 TL toplamda 72.000,00 TL borcunu ödediğini, ödeme dekontlarında senetlerin vade tarihleri ve miktarları yazılmak suretiyle açıklandığını, ödemelerin davalı …’un hesabına yapıldığını, davalı …’un ödemeden sonra senetleri diğer davalı …’a ciro etmek suretiyle icra takibi başlattığını, davalıların birlikte hareket ederek mükerrer tahsilat sağlamaya çalıştıklarını iddia etmiş,
Davalı …, davacının iddialarının yerinde olmadığını, kendisinden araç alan davacının karşılığında 25.000,00 TL ve 47.000,00 TL’lik 2 adet senet verdiğini, daha sonra davacıya bir araç daha sattığını ve karşılığında 25.000,00 TL’lik bir senet daha aldığını, davacının iki araç satışından dolayı düzenlenen 2 adet 25.000,00 TL’lik senetlerden birini ödediğini, diğerini ödemediğini ve senet bedellerini ödeyememesi nedeniyle vade tarihlerini değiştirmek suretiyle 10.1.2019 ve 30.8.2019 vade tarihli yeni bir senet düzenlediklerini, ödenmeyen 25.000,00 TL’lik senedi diğer davalıdan almış olduğu taşınmazlar karşılığında işbu davalıya verdiğini savunmuş,
Diğer davalı …, davalı …’a taşınmaz sattığını ve karşılığında davalı … tarafından dava konusu senedin verildiğini ve senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle de takip başlatıldığını, kendisinin iyiniyetli 3. kişi olup, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunmuştur.
Davacının tefecilik iddiası ile davalılar aleyhine şikayetçi olduğu, yapılan ceza soruşturması neticesinde takipsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleştiği,
Davalıların savunmalarında belirtilen taşınmaz satışlarına ilişkin tapu kayıtlarının getirtildiği ve satışların 23.9.2019 tarihinde yapıldığı,
Dava konusu senedin, keşidecisi davacı, lehtar cirantası davalı … olan, 10.1.2019 keşide, 25.7.2019 vade tarihli, 25.000,00 TL bedelli bono olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, davalı …’un davacıdan iki adet 25.000,00 TL bedelli senet aldığını ve takibe konu senet karşılığının ödenmediğini beyan etmiş ise de, ilgili hususa ilişkin davalının soyut beyanlarından başka muteber bir delil sunulmadığından davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği gerekçesine dayanılmış ve anılan gerekçe davalı … tarafından istinaf da edilmemiştir.
Bu itibarla, davalıların savunmalarında belirtilen taşınmaz satışları 23.9.2019 tarihli olup, senet vade tarihi olan 27.7.2019 tarihinden sonra olduğundan, davalı … tarafından yapılan ciro gecikmiş ciro olup, alacağın temliki hükümlerini doğurduğundan, davalı tarafından davacıya ödememe protestosu da çekilmediğinden davacının davalı …’a yapmış olduğu ödeme ile borcundan kurtulduğu ve alacağın temliki hükümleri kapsamında da …’a karşı ileri sürebileceği def’ileri hamil …’a karşı da ileri sürebileceğinden, mahkemece davacının takip ve dava konusu bono nedeniyle borçlu olmadığına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ve dosya kapsamı, mevcut delil durumu ile ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, davalı … vekilinin istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı … vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 1.707,75 TL harçtan, peşin alınan 426,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,81 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır