Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1714 E. 2023/1484 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
VASİ : … – (T.C. Kimlik No: …)
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
YAZIM TARİHİ : 16/06/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı ile davalının 2003-2004 yıllarında kömür alışverişi yaptıklarını davacının davalıdan almış olduğu kömür sebebiyle davalıya senet verdiğini ve bu senetleri daha sonra geri aldığını, son olarak vermiş olduğu 225 TL bedelli bonoyu ısrarla istemesine rağmen davalının bonoyu iade etmediğini, davalının 13-14 yıllık zaman diliminden sonra bonoyu icra takibine koyduğunu, bononun 225.000.000 Eski Türk Lirası olarak yazıldığını, fakat Türk Lirasından 6 sıfır atıldıktan sonra davalının yazı ile olan bedel kısmına “ikiyüzyirmibeşbin TL” yazarak işleme aldığını, takip konusu bononun gerçek değerinin “İkiyüzyirmibeşbin TL” olmayıp 225 TL olduğunu, davalı hakkında bir çok dolandırıcılık suçunun bulunduğunu, öncelikle icra dosyasından başlatılan takibin tedbiren durdurulmasına, davalının davacıya borçlu olmadığının tespitine ve %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; ” Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan 05/08/2020 tarihli raporda; inceleme konusu senette “20.02.2014”, “20 Şubat 2014”, “24.12.2010” ve kefil bölümünde yazılı “KONYA” ibareleri bir kalem; “…”, “sine”, “ikiyüzyirmibeşbin”, “m”, “Nakten” ve “KONYA” ibareleri farklı fiziki evsafta ikinci bir kalem; diğer yazılar ve borçlu imzaları ise farklı fiziki evsafta üçüncü bir kalem ile oluşturulmuş olduğu, inceleme konusu senette adres bölümündeki “ERMEK” okunur ibaresindeki “R” ve “M” harflerinin sürşarj işlemi ile yazılmış olduğu, bunun dışında tahrifat yapıldığını gösterir bulgu saptanamadığı, inceleme konusu senette kullanılan kalem mürekkeplerinde yazı yaşı tayinine yarayan ve halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından, söz konusu senette yer alan yazıların yaşı hakkında zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği şeklinde tespitte bulunulduğu, davalının Konya Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasına verdiği ifadesinde; “…Benden bir kaç defa kömür almıştır, fakat bunların parasını nakit olarak ödemiştir, bu sebepten kömür alışverişi ile ilgili aramızda her hangi bir senet yapmadık. Müşteki şahıs galeri açmıştı. Bu işler için benden 110.000,00 TL tutarında nakden borç para aldı ve bahse konu senedi aramızda düzenledik.” şeklinde beyanda bulunduğu ve yürütülen dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan davalı takipsizlik kararı verildiği, davacının senetteki imzasını inkar etmediği, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğu, senedin bedelsiz olduğunu ve taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğunu davacı tarafın belge ile ispat etmesi gerektiği…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının senette tahrifat yaptığını, senet tahrifatından dolayı davalı hakkında çok fazla sayıda benzer şikayetlerin bulunduğunu, bonodaki müvekkilinin adresinin 2001-2005 yıllarında oturduğu adres olduğunu, bu durumun bononun o dönemde düzenlenmiş olduğuna karine teşkil ettiğini, müvekkilinin o adresten taşınmış olup şuan ki adresinde oturduğunu, bu hususun senet yaşının tespiti ile ortaya çıkacağını, senedin Türk lirasından altı sıfır atılmasından önce verildiğini, davalı tarafından sonradan kötü niyetle senedin takibe konulduğunu, Adli Tıp Kurumu’nun konuyu aydınlatacak, derin inceleme yapmayıp, sadece senet üzerinde 3 ayrı kalemin kullanıldığını belirlediğini, aslında 3 ayrı kalemin kullanılmasının senette tahrifat yapılmış olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu, gerekçeli kararda “davacının senetteki imzasını inkar etmediği için davanın reddinin gerektiği” belirtildiğini, ancak zaten burada uyuşmazlık konusunun senetteki imza değil, senetteki rakamın şimdiki değeri olduğunu belirterek ilk drerece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı, icra takibine konu 225.000.000 TL bedelli bononun Türk Lirasından 6 sıfır atılmadan önce düzenlendiğini, davalıdan kömür alımından kaynaklı olarak gerçekte borcunun 225,00 TL olduğunu, senedin bazı kısımlarının boş olarak davalıya verildiğini, senette yazı ile olan bedel kısmı ile düzenleme ve vade tarihlerinin sonradan doldurulması nedeniyle senette tahrifat yapıldığını iddia etmekte olup mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler “tüketici”, 3/1-1 maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş, aynı kanunun 73/1 maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davalının, dava konusu senedin düzenleme tarihinde “Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda kömür ve yakacak odun perakende ticareti” işi ile iştigal ettiğinin sabit olduğu, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı ve davacının tüketici olduğu, bu durumda davaya bakmaya görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/06/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç