Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1709 E. 2023/73 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 22/08/2022
NUMARASI : … E.

İSTİNAF EDEN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
YAZIM TARİHİ : 17/01/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında 22/08/2022 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 630. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca; kefe tarım gıda hayvancılık ithalat ve ihracat limited şirketi Müdürü davalı …’nın şirket müdürlüğü yetkilerini şirket ve diğer ortaklar aleyhine ve fakat kendi lehine kötü niyetli kullanarak; şirket mallarını satarak kendisine haksız kazanç sağladığı ve şirketi atıl duruma getirdiği, şirket adına aldığını bildirdiği menkul ve gayrimenkul malların birçoğunu şirket adına tescilini yaptırmayarak şahsı ve yakınları adına tescilini yaptırdığı, şirket ortakları davacı müvekkil … ve abisi Ibragım Murasov yerine sahte imzalar atarak şirket adına haksız ve hukuka aykırı işlemler yaptığı, davacı müvekkil … tarafından gönderilen paraların/ödemelerin hiç birisinin şirket defter belge ve kayıtlarına işlemediği ve şirkete ait ticari defterleri dahi tutmadığı, düzenli olarak yapılması gerekli genel kurul toplantılarını yapmadığı ve bu hususta şirket ortaklarına herhangi bildirimde de bulunmadığı ve şirket ana sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal ederek, bağlılık ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları sebebiyle davacı müvekkilin zararına sebep olması nedeniyle şirket müdürlüğünden azline karar verilmesini dava etmiştir.
Davacı vekili 19/08/2022 tarihli dilekçesi ile özetle; Davalı şirket müdürünün yetkilerinin dava sonuna kadar ihtiyaten kısıtlanması şeklindeki taleplerinin mahkememizin 08.08.2022 tarihli ara kararı ile reddedildiğini, davalı …’nın davadışı şirketin envanterinde kalan ve son malvarlığı olan 41.000 m²’lik sit alanı arazi ile 3.000 m²’lik çiftlik arsasını satışa çıkardığını, arsanın satışı neticesinde zaten halihazırda çok büyük zarara uğramış olan davacı müvekkilinin zararının katmerleneceğini ve iyiniyetli üçüncü kişiler nezdinde geri dönüşü olmayan bir yola girileceğinden bahisle; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları hakkında fazlaya ilişkin tüm; idari, cezai, hukuki talep, dava ve başvuru hakları saklı kalmak kaydıyla; Şirket müdürü davalı …’nın, kendi lehine ve fakat davadışı … Limited Şirketi ile davacı müvekkili aleyhine yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli tüm iş ve işlemler gözönüne alınarak, davadışı … Limited Şirketinin envaterinde son kalan; “… İli … İlçesi … Mahallesi …. Mevkii … Ada … Parselde bulunan arsa niteliğindeki taşınmaz”, “… İli … İlçesi … Mahallesi … Mevkii … Ada … Parselde bulunan tarla niteliğindeki taşınmaz” ve yine “… İli … İlçesi … Mahallesi … Yolu Mevkii … Ada …, …. ve … Parselde bulunan tarla niteliğindeki taşınmaz” üzerine işbu dava sonuçlanana kadar ve TMK’nun 1023. maddesi uyarınca iyi üçüncü kişilerin hak iddialarının önüne geçmek amacıyla taşınmazların tapu sahifasına tedbiren “davalıdır” şerhinin konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “… Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davadışı …. Limited Şirketinin envaterinde son kaldığı iddia olunan “… İli … İlçesi … Mahallesi …. Mevkii …. Ada … Parselde bulunan arsa niteliğindeki taşınmaz”, “… İli … İlçesi … Mahallesi …. Mevkii … Ada … Parselde bulunan tarla niteliğindeki taşınmaz” ve yine “…. İli …. İlçesi … Mahallesi … Yolu Mevkii … Ada …, … ve … Parselde bulunan tarla niteliğindeki taşınmazların dava ve uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşıldığından davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece her ne kadar söz konusu taşınmazların dava ve uyuşmazlık konusu olmadığından talepleri reddedilmiş ise de bu gerekçenin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı …’nın yaklaşık 5 6 yıl boyunca davacı müvekkilinin elindeki tüm parasını yediği gibi bir de müdürü olduğu dava dışı …. Şirketinin üzerinde kayıtlı olan arsa ve arazileri satmaya çalışarak müvekkilinin hakkının elde etmesini engelleme çabası içinde olduğunu, ihtiyati tedbirin de bu gibi durumlarda hak kayıplarını önlemek olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; dava dışı şirkete ait taşınmaz kaydına TMK’nın 1023. maddesi gereği Davalıdır Şerhi konulması talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça, dava dışı … Ltd.Şti. adına kayıtlı … İlçesi … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerine davalıdır şerhi konulmasının talep edildiği, ilk derece mahkemesinin 22.08.2022 tarihli ara kararla talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar başlıklı 341/1. Maddesi; İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” şeklindedir.
“Davalıdır” şerhi HMK’nın 389. maddesi anlamında ihtiyati tedbir kararı niteliğinde olmadığı gibi, İİK’nın 257.maddesinde belirtilen ihtiyati haciz niteliğinde de değildir. Yukarıda da belirtildiği gibi “davalıdır” şerhi konulmasına ilişkin talebin kabulü veya reddine ilişkin kararlar, HMK’nın 341.maddesinde de belirtildiği üzere istinaf yoluna başvurulabilen kararlardan olmadığından incelenmesine olanak bulunmamaktadır. Bu itibarla “davalıdır” şerhi talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yolunun açık olmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvuru dilekçesinin HMK 352/1.b maddesi gereğince reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin REDDİNE,
2- İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 80,70 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/01/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 352 ve 362/1.a maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.