Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1708 E. 2023/72 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 08/08/2022
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
YAZIM TARİHİ : 17/01/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında … tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbirin reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 630. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca; … limited şirketi Müdürü davalı …’nın şirket müdürlüğü yetkilerini şirket ve diğer ortaklar aleyhine ve fakat kendi lehine kötü niyetli kullanarak; şirket mallarını satarak kendisine haksız kazanç sağladığı ve şirketi atıl duruma getirdiği, şirket adına aldığını bildirdiği menkul ve gayrimenkul malların birçoğunu şirket adına tescilini yaptırmayarak şahsı ve yakınları adına tescilini yaptırdığı, şirket ortakları davacı müvekkil … ve abisi … yerine sahte imzalar atarak şirket adına haksız ve hukuka aykırı işlemler yaptığı, davacı müvekkil … tarafından gönderilen paraların/ödemelerin hiç birisinin şirket defter belge ve kayıtlarına işlemediği ve şirkete ait ticari defterleri dahi tutmadığı, düzenli olarak yapılması gerekli genel kurul toplantılarını yapmadığı ve bu hususta şirket ortaklarına herhangi bildirimde de bulunmadığı ve şirket ana sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal ederek, bağlılık ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları sebebiyle davacı müvekkilin zararına sebep olması nedeniyle şirket müdürlüğünden azline karar verilmesini dava etmiş, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 630. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına esas olmak üzere aynı kanunun kıyasen uygulanabilecek 235. maddesinin 1. fıkrası delaletiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389 vd. maddeleri uyarınca şirket müdürü davalı …’nın şirketi temsil ve imza yetkisinin yargılama sürecinde tedbiren kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince … tarihli ara kararı ile özetle; “… İhtiyati tedbir talep edene ait ihtiyati tedbir talepli dilekçesi, mevcut dosya ve delil durumuna göre; Davacı tarafın dava dilekçesindeki ve … tarihli beyan dilekçesindeki talebinin davalının dava dışı şirketlerdeki müdürlük yetkisinin tedbiren kaldırılması talep edilmiş ise de, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan belgelere göre davalının şirket zararına işlemler yapıp yapmadığı, haklı sebeple azil koşullarının mevcut olup olmadığı sunulan delillerin toplanıp değerlendirilmesinin yargılamayı gerektirdiği, HMK’nın 390/3.maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir isteminde yaklaşık ispat ölçütünün yerine getirilmediği, şirkette organ boşluğu oluşturacağı nedenleriyle (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 13/06/2022 tarih ve 2022/1127 Es.2022/895 Kar.sayılı ilamı, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi’nin 25/05/2022 tarih ve 2022/732 Es.2022/890 Kar. Sayılı ilamları benzer doğrultudadır.) davacının tedbir talebinin reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan tespitler de göz önünen alınarak şirket müdürü davalının ortaklar kurulu tarafından alınmış bi karar olmaksızın veyahut şirket ortağı davacı müvekkili ve diğer ortağı abisi … tarafından verilmiş özel bir yetki olmaksızın müdürlük görevini gerek kanunlardan gerekse de şirket ana sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihmal etmesinin dürüstlük kuralına uymadığından ve yine TTK 364. Maddesi gereğince yolsuzluk, yetersizlik, bağlılık yükümlülüğünün ağır ihlali sebebiyle görevin ifasında güçlük, geçimsizlik, nüfuzun kötüye kullanılması gibi özen, bağlılık ve sadakata aykırı davranışlarla şirket ve diğer ortaklar aleyhine hareket ederek şirketin zararına sebebiyet verdiğinden yetkilerinin kaldırılması/kısıtlanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Geçici hukuki koruma türlerinin başında gelen İhtiyati Tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nin 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.

HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
Somut olayda, dava, davalının, dava dışı … İthalat ve İhracat Ltd.Şti. müdürlüğünden azli, ihtiyati tedbir talebinin ise davalının müdürlük yetkisinin tedbiren kaldırılmasına ilişkin olduğu, mahkemece … tarihli ara kararla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, görülmüştür.
TTK 625. ve 626.maddelerine göre, müdürler görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler. TTK 630.maddesinde, geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389 vd.maddeleri uygulanmalıdır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Somut olayda; dava açılması ile birlıkte ihtiyati tedbir talep edilmiş olup, davalının şirketin zararına işlemler yapıp yapmadığı, haklı sebeble azil koşullarının mevcut olup olmadığına ilişkin delillerin esastan değerlendirilmesi için öncelikle davalının yöneticisi olduğu şirkete yönelik açılmış bir dava olması gerektiği , mevcut davanın şirkete yöneltilmediği, bu nedenle davada taraf olmayan şirketin yöneticisi ile ilgili karar verilmesi usul hukuku bakımından doğru olmadığından talebin bu sebeple reddi gerekmekte ise de; sonuç itibariyle verilen kararın doğru olduğu, bu nedenle davacı vekilinin, şirket yöneticisinin yetkilerinin tedbiren kısıtlanması talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/01/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.