Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1703 E. 2023/2119 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2022
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av.

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Banka Düzenlemelerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
YAZIM TARİHİ : 27/10/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 27/09/2022 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine; üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Konya .. İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibinin başlatıldığını, borçlu tarafından 10.05.2021 tarihinde ilgili icra takibine itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını, borçlunun itirazlarında belirttiği hususların yersiz ve gerçeği yansıtmadığını, davalı ile müvekkil banka arasında 04.05.2017 tarihinde imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmesi’ne ve 12.12.2016 tarihinde imzalanmış olan Ticari kart Sözleşmesi’ne istinaden kullandırılan kredilerden doğan alacağın borçlu tarafından ödenmediğini belirterek; davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin (fazlaya dair ve borçlunun başkaca hesaplarından kaynaklı olarak talepte bulunma haklarımız saklı kalmak kaydı ile) devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Konya .. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile davacı bankanın müvekkil aleyhine başlattığı söz konusu icra takibi müvekkilin borca itirazı üzerine durdurulduğunu, müvekkil, davacı bankanın ticari kredi kartını kullandığını, söz konusu kredi kartın borcuna müvekkil belli ödemelerde bulunduğunu, ancak davacı banka yapılan ödemeleri dikkate almadan borcun tamamı ödenmemiş gibi haksız ve hukuka aykırı icra takibi başlattığını, müvekkilin davacı bankaya takibe ve davaya konu miktar kadar borcunun bulunmadığını belirterek; müvekkilin aleyhine açılmış işbu itirazın iptalinin davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; taleple bağlılık ilkeleri nazara alınarak yukarıda özeti yapılan ve mahkememizce gerekçeli, açıklamalı ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen 16/02/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının davalı taraftan alacaklı olduğu takdir ve kanaatine varılmıştır…” gerekçesiyle davacının davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile; dosyaya konu Konya .. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin 5.634,51 TL asıl alacak, 82,26 TL işlemiş temerrüt faizi, 101,40 TL BSMV ve 13,34 TL ihtarname masrafı, 2.836,63 TL işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam 8.668,14 TL üzerinden devamına, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 8.668,14 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.733,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 28.02.2022 tarihli Bilirkişi kök raporunda müvekkil bankanın alacaklı olduğunun kanıtlandığını, ancak müvekkili bankanın alacağının eksik hesaplandığından ek rapor aldırılmasını talep ettiklerini, taleplerinin göz ardı edilerek kök raporla aynı mahiyette ek rapor tanzim edildiğini, mahkemenin de bu rapora göre hüküm kurduğunu, 07.06.1988 tarihli 19835 numaralı Resmi Gazete’nin m.5 düzenleme gereğince kredi kullanımında KKDF’lerin bankalarca fona aktarıldığını, bu nedenle bilirkişi raporunda yer aldığının aksine KKDF tutarının borçlunun anapara borcuna eklenilmesinde hukuka aykırı herhangi bir husus bulunmadığını, davalı tarafından kullanılan kredilerin karşılığında müvekkil banka tarafından KKDF’ye düzenleme gereğince ödemeler yapıldığını, bu tutarın da kredi kullanan tarafından kredi kullandıran olan müvekkil bankaya ödenmesi gerektiğini, bu nedenle KKDF tutarının müvekkil banka tarafından borçlunun anapara bakiyesine eklenilmesi ve bu tutara faiz işletilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, mahkeme tarafından KKDF’nin anaparaya eklenilemeyeceğine ilişkin raporun hukuka uygun olduğunun kabul edilmesi halinde dahi KKDF’nin müvekkil bankanın alacak kalemleri içinde olduğunun kabulü ile bu tutarın da geçmiş gün faizi ile beraber alacaklarına eklenerek takibin aynen devamına karar verilmesi gerektiğini, ayrıca dosya kapsamındaki bilirkişi raporları detaylı olarak incelendiğinde görüleceği üzere müvekkil bankanın temerrüt faiz alacağının da eksik hesaplandığının anlaşılacağını belirterek; yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın tümüyle kabulüne, davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında …. nolu Ticari Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinin düzenlendiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine 15.03.2021 tarihli ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin 23.03.2021 tarihinde 1 gün süre verildiğinden 25.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılarak temerrüde düştüğünün belirlendiğini, en az 30 gün ödeme süresi verilmesi gerekirken sadece 1 gün ödeme süresi verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, iş bu kredi kartından dolayı müvekkilin bankaya yapmış olduğu ödemelere ilişkin dekontların tamamı dosyaya sunulmuş olup, bilirkişi raporunda ne hesap ekstresi ne de harcamaların belirtildiğini, müvekkilin 5.000 TL kredi için neredeyse 35.000 TL ödeme yaptığını, bilirkişi tarafından ekstrelerde yapılan incelemede iki ayrı borç olmadığı tek ticari kredi kartı olduğunun bildirildiğini, asıl alacağa %37.57 oranında temerrüt faizi uygulandığını, takip talebinde ise ödeme yapıldığı takdirde öncelikle masraf ve faizlerden mahsup edileceği belirtilmiş olup, bu durumda faize faiz işletilmesi sonucunu doğurduğunu, bunun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilin banka nezdinde tüm hesaplarının incelenmediğini, müvekkilin ne şekilde temerrüde düştüğünün muallak olduğunu, hesap kesim tarihinin bile belli olmadığını belirterek; Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.11.2022 tarihli ..E. … K. sayılı kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Banka ticari kredi kartı kullanımından kaynaklı alacağın tahsiline yönelik ilamsız takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı banka tarafından davalıya karşı Konya .. İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyası ile ticari kredi kartı ve genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlunun borca itiraz etmesi üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, takibin devamının sağlanması için eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının istinaf talebi yönünden;
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Dilekçesinin Reddi” başlıklı 346/(1). maddesinde; istinaf dilekçesinin, kanuni süre geçtikten sonra verileceği veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar vereceği,
Hukuk Muhakemeleri Kanununun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiş, 2021 yılı değerleme oranına göre yapılan hesaplamaya göre 2022 yılı için istinaf kanun yoluna başvurma kesinlik sınırı 8.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesinin karar tarihi 27/10/2022 olup, istinaf istemine konu davanın reddedilen kısmı ise 1.268,09 TL’dir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek-Madde 1 hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri 8.000,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Dava dosyasının incelenmesinde davanın reddedilen miktarı nazara alındığında; istinaf kanun yoluna başvuran davacı yönünden kararın kesin olduğu, istinaf kanun yolunun açık olmadığı, ilk derece mahkemesi hakiminin kanunla verilmeyen bir hakkı tanımak suretiyle hükme karşı istinaf kanun yolu açık olduğunu belirtmesinin, taraflara yasayla verilmemiş bir hakkı (istinaf kanun yolunu) bahşetmeyeceği anlaşılmakla davacının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin HMK 352/1.b maddesi gereğince reddi gerekir.
Davalının istinaf talebi yönünden;
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere ve özellikle Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi kök ve ek raporuna göre davacının alacağının hesaplandığı, davacı banka tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede borcun ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 1 gün içerisinde ödenmesinin istendiği, bankaca 1 günlük ödeme süresi verilmesinin bankacılık uygulamalarına aykırı olmadığı, açıklanan nedenlerle davalının ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin REDDİNE,
-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
-İstinaf başvurusunda bulunan davalıdan alınması gereken 592,12 TL harçtan peşin alınan 148,03‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 444,09 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 25/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır