Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1645 E. 2022/2232 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI :… – …
DAVA : Şirketin İhyası

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
YAZIM TARİHİ : 26/12/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan şirketin ihyası davasında 21/09/2022 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;dava dışı … Sanayi Limited Şirketi ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan müvekkilinin dava dışı şirketten 15/05/2019 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bono aldığını, bononun vadesinde ödenmediğinden dava dışı şirket aleyhine Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan takip dosyasında dava dışı şirkete gönderilen tebligatın bila ikmal gelmesi üzerine Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüne şirketin adresinin bilgileri istenilmiş olup gelen yazı cevabından dava dışı şirketin terkin olup kaydının silindiğinin anlaşıldığını, terkin kaydının müvekkilinin alacağına kavuşmasını engeller mahiyette olduğunu, müvekkilinin alacağına kavuşması için işbu davayı açmak zorunda kaldıklarından bahisle dava dışı … Sanayi Limited Şirketi’ nin ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; davaya konu … Sanayi Limited Şirketi’ nin 22/05/2015 tarihi itibariyle müdürlüklerince resen terkin edildiğini, huzurda bulunan ihya davasının 31/05/2022 tarihinde açıldığını, hak düşürücü 5 yıllık sürenin dolduğunu, tüm bu nedenlerle hak düşürücü süre ve zamanaşımından davanın reddine kara verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacı tarafından davalı … Sicil Müdürlüğü ve … Sanayi Limited Şirketi aleyhine açılan bu davada; TTK nun geçici 7. maddesi gereğince sicilden terkin edilen dava dışı … Sanayi Limited Şirketi ‘ nin ihyası talep edildiği anlaşılmıştır. TTK Geçici 7. Maddesinin 2/b maddesi 15. bendinde “Ticaret Sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacakları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler” hükmüne amir olup; buradaki 5 yıllık süre hakdüşürücü süredir ve resen nazara alınması gerekir. İhyası istenilen dava daşı … Limited Şirketi 22/05/2015 tarihinde sicilden terkin edilmiş olup; dava tarihi olan 31/05/2022 tarihi itibarıyla 5 yıllık dava açma süresi dolduğundan davalı … Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın ise hak düşürücü süre yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davacının davasının TTK geçici 7/15. maddesi gereğince hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirketi terkin edildiğini ya da ticaret sicilinden silindiğini bilmesinin mümkün olmadığını, alacağı için bugüne kadar iyi niyetle bekleyen müvekkilinin alacağına kavuşmak istemesi hukuken korunması gereken bir durum olduğunu, bu nedenle şirketin ihyasını istemesinin de hukuki hakkı olduğunu, bu hakkın zamanaşımı nedeni ile engellenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki; sonradan ortaya çıkan borç alacak sebebi ile sadece bu alacak veya borca ilişkin ek tasfiye yani ihya kararı verilebileceğini, Türk Ticaret Kanunu 547. maddesinin gerekçesinde; ek tasfiyenin yapılabilmesi için gerekli şartlar sayıldığını, buna göre; ek tasfiyenin yapılabilmesi üç şartın gerçekleşmesine bağlı olduğunu, bunlar; menfaat şartı, amaca ulaşma şartı ve dava şartı olduğunu, sonuç olarak; geçici 7. madde hükmünde “…ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir…” denilerek bu madde kapsamında açılacak dava için beş yıllık hak düşürücü süre öngörüldüğünü, bu madde kapsamında dava açabilecek kişiler ise “alacaklılar ve hukuki menfaati bulunanlar” olarak belirtildiğini, ek tasfiye kurumunu düzenleyen madde hükmünde ise davaya açabilecek kişiler sınırlı olarak sayıldığını ve herhangi bir hak düşürücü süreye değinilmediğini, aynı şekilde ek tasfiye davasının açılması için “ek tasfiyenin zorunlu olması” gibi bir şart bu madde hükmünde düzenlenmediğini, haklı sebeplere dayanılmasının yeterli bulunduğunu, açılan davada da müvekkilinin haklılığının ortada olduğunu, ihya ya da ek tasfiye kararının sadece müvekkilinin alacağı ile sınırlı olmak üzere verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; şirketin ihyasına ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının, … Sanayi Limited Şirketi aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibinde bulunduğu, şirketin davalı … müdürlüğü tarafından 22/05/2015 tarihinde 6102 Sayılı TTK geçici 7. maddesi doğrultusunda ticaret sicilinden re’sen kaydının silindiği, davacının icra takibine devam edebilmek için iş bu ihya davasını açtığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye ve ticaret sicilinden re’sen kayıtlarının silinmesinin düzenlendiği, aynı maddenin 4.fıkrasının “a” bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11.bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.
İlk derece mahkemesince davalı müdürlükten müzekkere ile; dava konusu şirketin, tüm ek ve değişiklikleri ile ana sözleşmesinin tasdikli örneklerinin, en son ortaklarının, yöneticilerinin ve varsa tasfiye memurlarının kimler olduklarının ve açık adreslerinin nereler olduğunun, şirketin ticaret sicilinden terkinine ilişkin ilan yazılarının, tebligatların, sicil gazetelerinin gibi terkinle ilgili tüm belge ve bilgilerin istendiği, davalı sicil müdürlüğünün dava konusu şirketin 22/05/2015 tarihinde TTK geçici 7.maddesi gereği terkin olduğunu bildirerek terkine ilişkin belge suretlerini gönderdiği, gönderdiği belge suretlerinin terkine ilişkin ilan ile ilanın yayınladığı ticaret sicil gazetesi olduğu, davalı sicil müdürlüğünün şirketin geçici 7.maddede belirtilen hangi halden dolayı terkin edildiğini bildirmediği ayrıca ilan metninde ihtar edildiği bilgisi verilmesine rağmen dosyaya gelen yazılarda ihtar metninin ihyası istenen şirket ve yetkililerine tebliğine ilişkin bir belge bulunmadığı görülmüştür.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar doğrultusunda; davalı … Sicil Müdürlüğü, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 1-4.a ve 11. bentleri gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarı şirkete ve yetkililerine tebliğ etmeden ya da geçici 7. madde kapsamında yer almayan bir sebepten dolayı şirketi terkin etmiş ise usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmayacağından, dava konusu ihya talebi TTK’nın geçici 7. maddesindeki hakdüşürücü süreye tabi olmayacaktır.
Bu sebeple davalı … sicil müdürlüğünden dava konusu şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinindeki hangi sebepten dolayı terkin edildiğinin ve terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın şirkete ve yetkililerine tebliği edilip edilmediğinin sorulması ve terkin sebebine ve ihtarın tebliğine ilişkin belgelerin onaylı suretlerinin gönderilmesinin istenmesi daha sonra hak düşürücü süre yönünden bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2022 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/12/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç