Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/164 E. 2023/1358 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar
ASIL DAVADA
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
ASIL DAVA : Tazminat

Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı dosyası

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
BİRLEŞEN DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
YAZIM TARİHİ : 15/06/2023
Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından, davalı-birleşen dosya davacısı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davacı-birleşen dosya davalısının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Asıl davada davacı-birleşen davada davalı …. Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile karşı taraf arasında 27/07/2010 tarihinde karşı tarafça sunulan robotlu kaynak sistemi alışverişi yapıldığını, ancak sistemin kurulumunun karşı tarafa ait olmasına rağmen bu hususun yerine getirilmediğini, robotlu kaynak sisteminin 128.000,00 TL bedel karşılığı alınmış olmasına rağmen bu bedel karşılığı beklenen hizmetin alınamadığını, teklifle sunulan ve taahhüt edilen hizmetin tamamlanmadığını ve sistemin faal olarak çalışır vaziyete getirilmediğini, bu nedenlee ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsili için
davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas …Karar sayılı dosyası ile dava açtıklarını, mahkemece ayıbın giderilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle ayıp bedelinin sözleşme bedelinden tenziline karar verildiğini, davalıya karşı sözleşmenin iptali davası ikame edildikten sonra aynı süreçte Konya …Noterliği … tarih …yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edilerek tazminata ilişkin hakların saklı tutulduğunu, 2011 yılından bugüne kadar 5 yıllık bir süreç geçtiğini, bu süreçte yaptırılan tespite, sözleşmenin feshine yönelik davada alınan bilirkişi raporlarında yapılan tespitlere rağmen davalının robot üzerinde kendisinden kaynaklı ayıbı gidermek için hiçbir çaba sarfetmediğini, dava sonunda bedel tenzili çıktığını, ancak bedelden yapılan tenzilin robotun çalışmasını sağlamadığı gibi bu süreçte kullanılamamasından doğan ve kendisinden beklenen faydayı sağlamadığından müvekkilinin tazminat isteme hakkının bulunduğunu ileri sürerek ayıplı satılan robot sistemi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın bir nebze giderilmesi amacıyla 100.000,00 TL tazminatın satım tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı … vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşme gereği davacı tarafa robotlu kaynak sistemi satışının yapılarak emtianın davacı tarafa teslim edildiğini, davacının hak düşürücü süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davanın hak düşürücü süresinde reddi gerektiğini, davacının talep hakkının zamanaşımına uğradığını, dava konusu ayıp ile ilgili olarak Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesi verilen hükmün kesinleştiğini, dava konusu edilen ayıptan doğan sorumluluğun mahkemece belirlendiğini, belirlenen sorumluluğun da verilen hükme göre sözleşme bedelinden tenzil suretiyle yerine getirildiğini, davacı tarafın müvekkili şirketten talep edebileceği herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, davacı tarafın uğradığı zararı ispatla yükümlü bulunduğunu, talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu, cevap süresi içinde karşı dava ikame etmiş iseler de, uyuşmazlıkta gelinen aşama nedeniyle ıslah ile alacakları yönünden karşı dava açma zaruretlerinin doğduğunu, satışı yapılan robotlu kaynak sisteminin sözleşmeye uygun olarak davacı tarafa teslim edilmesine ve montajının yapılmasına rağmen davacı şirketçe satış bedelinin tamamının müvekkili şirkete ödenmediğini, müvekkili şirketin davacı-karşı davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile şimdilik 67.216,68 TL alacağın işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Davacı …’nin ticari defter ve belgeleri üzerinden yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; satışı yapılan mal karşılığında 80.000,00 TL tutarında karşı tarafa ödeme yapıldığı, ….’nin satışa konu mal nedeniyle 45.139,87 TL tutarında bakiye borcunun bulunduğu, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … sayılı kararı ile mal bedelinden tenziline karar verilen 25.000,00 TL’nin tenzilinden sonra bakiye borcun 20.139,87 TL olduğu, ….’nin bu tutarda borçlu olduğu, ayrıca 10/04/2018 tarihli tavzih dilekçesinde yer alan firmalar ile … Arasında ticari ilişki bulunmadığı, sunulan fatura ve cari hesabın dava dışı …’ye ait olduğunun tespit edildiği,
…’nin ticari defter ve belgeleri üzerinden yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 06/08/2018 tarihli bilirkişi raporu ile taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalı karşı davacının davacı karşı davalıya robotlu kaynak sistemine ait 65.000 Avro üzerinden teklif sunduğu, teklif bedeli olarak her iki tarafın paraf imzası ile teklif bedelinin 128.000,00 TL olarak düzeltildiğini, davalı karşı davacı kayıtlarına göre 15/02/2018 karşı dava tarihi itibariyle davacı karşı davalıdan 43.017,84 TL alacaklı olduğu, bu alacak tutarından Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile davacının dava konusu ürünün ayıbı nedeniyle 25.000,00 TL tutarında borçlu olmadığı da dikkate alındığında, davalı karşı davacının davacı karşı davalıdan karşı dava tarihi itibariyle 18.017,84 TL (43.017,84 – 25.000,00) alacaklı olduğununun belirtildiği,
Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede; davaya konu malın bedelinin tamamının ödenmediği, …’nin, 25.000 TL bedel tenzilinden sonra bakiye 18.017,84 TL tutarında karşı taraftan alacaklı olduğu anlaşılmakla birleşen davanın 18.017,84 üzerinden kabulüne karar vermek gerektiği,
Her ne kadar … Malın ayıplı olması nedeniyle zarara uğradığını ve bir takım firmalarca iade faturaları tanzim edildiğini iddia etmiş ise de; …’nin belirtilen firmalarla arasında ticari ilişki bulunmadığı ve ilgili firmalar tarafından iade faturası düzenlenmediğinin anlaşıldığı, bu bakımdan …’nin zarara uğradığı iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 18.017,84 TL’nin dava tarihi olan 15/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacı …’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-birleşen davada davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; daha önce davalı ile ihtilafa doğan ayıplı mal nedeniyle tazminat istemiyle dava ikame edildiğini, karşı davacı davalı da ıslah yoluyla cevap verip karşı dava ikame ederek tazminat talebinde bulunduğunu, öncelikle dosyada usul yönünden açıkça hukuka aykırı davranıldığını, davalı karşı davacının süresi içinde cevap dilekçesi vermediğini ve karşı dava da ikame etmediğini, daha sonra ıslah yolu ile cevap verdiğini ve dilekçe konusuna ıslah ile davaya cevap ve beyanlar sunduğunu, 12/03/2018 tarihli ilk celsede cevap dilekçesinin süresinde verilmediği karşı davanın da süresinde açılmadığı ve muvafakatlarının olmadığı belirtilerek karşı davanın bu nedenle reddinin istenildiğini, ancak mahkemece bu taleplerinin reddedildiğini, ayrıca dosyanın eksik inceleme ile karara çıkarıldığını, eksik araştırmanın en önemli kısmının davalının talepleri yönünden yapılan incelemelerde her iki bilirkişi raporu açısından rakamsal farklar olup bu çelişkinin giderilmesi gerektiğini, asıl davaları yönünden dava dayanaklarının Konya…Asliye Ticaret Mahkemesi … E. … K. sayılı ilamında belirtildiği üzere malın ayıplı olması olduğunu, bu ayıbın tamamen davalıdan kaynaklandığını ve yazılım hatası olması nedeniyle davalının düzeltmesi gereken bir ayıp olduğunu, bir başka eksik incelemenin ise dava dilekçesinde belirttikleri müvekkiline ait mali kayıtların vergi dairesinden getirtilmediğini, dosyaya sunulan ve müvekkilinin iptal edilen veya yerine getirilemeyen sözleşmelerinin bir başka şirkete ait olması ve defterlerinde bulunmaması yönünden yapılan tespitte ise her iki şirketinde müvekkiline ait olduğunu ve faaliyet kollarının aynı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin zararının kül halinde olduğunu, müvekkilinin bu kadar yüksek meblağlı teknolojik bir sistemi süs olarak almadığı kesin olduğuna ve aldığı bu sistemi kullanamadığının da yine mahkeme kararı ile davalının kusuru nedeniyle kesin olduğuna göre müvekkilinin her halükarda tazminat isteme hakkının bulunduğunu, açıklanan nedenlerle eksik inceleme ile verilen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı kararına karşı yapmış oldukları istinaf başvurusunda Konya BAM …Hukuk Dairesi’nin … E. …K. sayılı ilamı ile istinaf taleplerinin kabulüne karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından bu kaldırma kararı sonrası öncelikle dava dosyalarının tefrik edildiğini, daha sonra birleştirilerek hüküm kurulduğunu, öncelikle yukarıda da belirttikleri üzere karşı davanın süresinde açılmadığını, dava talepleri yönünden vergi kayıtları üzerinde inceleme yapılması taleplerinin yerel mahkemece reddedildiğini, oysa ki; 11/10/2021 tarihli dilekçede belirttikleri gibi her iki şirkette aynı kişinin olup aynı faaliyet kolunda çalıştığını, birinin ürettiğini diğerinin sattığını, dolayısıyla zararın bir bütün olduğunu, yerel mahkeme tarafından bu yönden eksik inceleme yapıldığını, birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken verilen aksi yöndeki karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava; ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararının tazminine ilişkin tazminat davası olup, birleşen dava ise bakiye mal bedelinin tahsiline ilişkin alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacı …’nin davalıdan satın aldığı makinenin ayıplı olması nedeniyle Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile hükme bağlanan 25.000,00 TL’yi aşan ve teslim edemediği ve geç teslim ettiği sözleşmelerden kaynaklanan bir zararı olduğu yönündeki iddiasını ispatlayamadığı, davalı-birleşen davada davacı …’nin davalıdan olan alacağının tespiti hususunda alınan bilirkişi raporları arasında çelişki mevcutsa da mahkemece alacağın daha düşük hesaplandığı bilirkişi raporunun hükme esas alındığı ve …’nin karara karşı istinaf yoluna başvurmadığı dikkate alındığında raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinin dosyaya yenilik katmayacağı, buna göre davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, asıl davanın reddi, birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı-birleşen dosya davalısının asıl ve birleşen dosyaya yönelik istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬‬0 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Birleşen dava yönünden alınması gereken 1.230,80 TL harçtan peşin alınan 308,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 922,8‬0 TL karar ve ilam harcının davacı-birleşen dosya davalısından tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinafa başvuran davacı-birleşen dosya davalısı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
7-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/06/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B