Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1637 E. 2023/2211 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2022
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av. … – [

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
YAZIM TARİHİ : 09/11/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 15/09/2022 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu … Kooperatifinin 29.07.2015 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında her üye ortağın aidatını 180.000,00 TL’ye tamamlaması ve 30.07.2015 tarihi itibariyle 6 eşit taksitte ödenmesi konusunda oybirliği ile karar alındığını, kooperatif üyesi olan davalı aleyhine aidat ödemelerini süresi içerisinde yapmaması nedeniyle Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının süresinde takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlamadığını belirterek; davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı aleyhine %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya hiçbir borcu olmadığını, müvekkilinin taşınmazı taraflar arasında akdedilen 10/03/2013 tarihli ”Gayrimenkul Alım-Satım Sözleşmesi” ile satın aldığını, sözleşmeye göre daire satış bedelinin 121.000,00 TL olduğunun, bu bedel haricinde müvekkilinden hiçbir bedelin talep edilemeyeceğinin kararlaştırıldığını, ancak davacı kooperatifçe müvekkilinden bu meblağ dışında baskı ve tehditlerle tahsilatlar yapıldığını, müvekkilinin daire bedelini Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.’ den 97.500,00 TL kredi kullanmak suretiyle davacı kooperatifin banka hesabına ödediğini, yine müvekkilinin davacı kooperatife farklı tarihlerde 20.000,00 TL bedelli çek ile..Sıra Numaralı, 20/01/2015 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı 6.000,00 TL…Sıra Numaralı, 10/02/2015 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı 4.000,00 TL …. Sıra Numaralı, 26/02/2015 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı 2.000,00 TL …. Sıra Numaralı, 15/03/2015 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı 4.500,00 TL 000194 Sıra Numaralı, 01/04/2015 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı 4.000,00 TL ödeme yaptığını, davacı kooperatif tarafından müvekkilinden kat mülkiyeti işlemleri kurulacağını ve iskan işlemlerinde lazım olacağından bahisle boş bir dilekçe alındığını, davacı kooperatifin genel kurul toplantısından bile haberi olmayan müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin yaptığı araştırmalar sonucunda kendisinden boş olarak alınan dilekçenin sonradan doldurularak hileli davranışlarla üye yapıldığını öğrendiğini, müvekkilinin Konya .. Noterliğinin …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “koperatif üyeliğinin iptal edilmesini” ihtaren bildirdiğini, davacının alacağına dayanak olarak gösterdiği genel kurul kararlarının da yok hükmünde olduğunu, müvekkilin satın almış olduğu söz konusu taşınmazın halen daha iskan ve ruhsatı olmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Bilirkişi ….’ın sunduğu 21/02/2022 tarihli raporda, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davalının davacı kooperatife 62.000,00 TL ana para borcu olduğu, davacının ödemediği aidatların muaccel olduğu tarihten takip tarihine kadar kanuni faiz miktarının 1.918,60 TL olduğunun bildirildiği, bilirkişi raporunda kanuni faiz oranlarına göre hesaplama yapılmış ise de Borçlar Kanunu 120/2 maddesi nazara alınarak (%9 X %100 = ) %18 faiz oranı ile yapılan hesaplamada asıl alacak için alınması gereken toplam faiz miktarının 3.837,17 TL olduğunun tespit edildiği, ilgili hususun ek rapor aldırılmasını gerektirmemesi nedeniyle mahkemece resen hesaplama yapıldığı, ayrıntılı, gerekçeli, dosya muhtevası ile uyumlu, denetlenebilir mali müşavir bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, davalı her ne kadar düzenlenen bilirkişi raporundaki hesaplamada müvekkili tarafından davalı kooperatife verilen 20.000,00 TL bedelli çekin hesaplamaya katılmadığını savunmakta ise de, ilgili çek incelendiğinde …nolu çekin…. tarafından hamiline keşide edildiği ve çekin arkasında …’ın cirosunun bulunduğu, davalı kooperatife ait herhangi bir cironun bulunmadığı, çek bedelinin 20.000,00 TL, tanzim tarihinin 30/08/2013 olduğu, çek bedelinin davacı kooperatife ödendiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, davalıya çekle yapıldığını iddia ettiği ödemelere ilişkin yemin delilinin hatırlatıldığı, davacı kooperatif yetkilisi tarafından teklif edilen yeminin usule uygun şekilde eda edildiği, buna göre davacının davalıdan 62.000,00 TL asıl alacak, 3.837,17 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu…” gerekçesiyle; davanın kabulü ile; davalının Konya ..İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacak likit ve muayyen olmadığından ve hesaplaması yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat taleplerinin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü konusunda arabuluculuk görüşmelerinde sürecin tamamlanarak anlaşmama tutanağının imzalandığı tarihin 15/04/2019 olduğunu, davacı alacaklının sürecin başlatıldığı tarihten itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat ederek itirazın iptali dava etmesi gerektiğini, bu süre geçtikten sonra dava açıldığından hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin gerekçeli kararında müvekkilin üyeliğini değerlendirmediğini, hükümde yalnızca alınan bilirkişi raporu dayanak gösterildiğini, cevap dilekçelerinde yapılan itirazlar üzerinde değerlendirme yapılmadığını, başka bir üye tarafından açılan davada Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….E. …. K. sayılı dosyasında, …’in peşin bedelli üye olduğunun değerlendirildiğini, ancak eldeki davada müvekkilin satın aldığı ve ödemelerini eksiksiz surette yerine getirdiği sabit olmasına rağmen üye kabul edilip edilmediği, üye olması halinde peşin bedelli üye kabul edilmesi gerektiği hususlarının gerekçelendirilmediğini, hükme esas alınan 21/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilin 118.000,00 TL ödeme yaptığının belirtildiğini, ancak miktar itibariyle 20.000,00 TL bedelli çekin hesaplamaya dahil edilmediğini, müvekkilin davacı tarafa eksikliklerin tamamlanması ve iskanın alınması amacıyla ilave bedeller ile toplam 138.000,00 TL ödediğini, çeke ilişkin davacı kooperatifin yeni yetkilisi …. tarafından edilen yemin doğrultusunda çekin değerlendirmeye alınmadığını, dava konusu uyuşmazlık tarihi itibariyle, çekin ödendiği … .’ın kooperatif yetkilisi olduğunu, müvekkilinin Kooperatif yetkilisi ile herhangi bir ticareti bulunmadığını, yapılan ödemenin neye ilişkin olduğu konusunda araştırma yapılmadığını, eski kooparetif yetkilisi ….’ın çeki kendi adına ciro ederek … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ödediğini, kooperatif genel kurullarında aidat ile ilgili alınan kararlar gereğince normal bir üyenin ödemesi gereken tutar 91.850,00 TL olması gerekirken müvekkilinin Mart 2013 itibari ile kooperatif ticari defterlerine göre 97.500,00 TL ödediğini, müvekkili de normal üye olduğu kabul edilecekse neden fazla ödeme yaptığının da açıklanması gerektiğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif aidat alacağına ilişkin ilamsız takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı kooperatif tarafından davalıya karşı Konya ..İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 62.000,00 TL asıl alacak ve 3.837,21 TL işlemiş faiz toplamı 65.837,21 TL aidat alacağının tahsili için ilamsız takip yapıldığı, davalının borca ve takibe itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının takibin devamının sağlanması için eldeki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere ve özellikle Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre davalının davacı kooperatife verdiği bila tarihli dilekçe ile üyelik talebinde bulunduğu ve kooperatifçe davalının üyeliğine karar verildiği, her ne kadar davalı taraflar arasında düzenlendiğini bildirdiği 10/03/2013 tarihli “Gayrimenkül Alım-Satım Sözleşmesi” gereğince peşin ödemeli üye olduğunu iddia etmekte ise de ilgili belge incelendiğinde belgenin boş ve imzasız olduğu, sadece emlak komisyoncusu sıfatıyla ….Emlak-…l’ın ünvanının bulunduğu, davalının dosyaya sunduğu deliller ile kooperatif kayıtlarında davacı kooperatifçe davalının peşin ödemeli üye olarak kabul edildiğine dair herhangi bilgi ve belgenin bulunmadığı, davalının 2014 ve sonrası yıllar genel kurul hazirun listesinde isminin yer aldığı, 2016 yılı genel kurul hazirun listesinde imzasının bulunduğu, davalının normal üye olarak kooperatif üyesi olduğu, kooperatifin 29/07/2015 tarihli genel kurulunda 30/07/2015 tarihi itibariyle her ortağın aidatını 180.000,00 TL’ye tamamlanmasına, aidatların 6 eşit taksitte ödenmesine karar verildiği, ödenmesi gerekli 180.000,00 TL aidattan davalının ödediği 118.000,00 TL mahsup edildiğinde davacı kooperatifin davalıdan bakiye 62.000,00 TL asıl alacağının bulunduğu, 2010 ve 2011 yılı Kooperatif Genel Kurul kararlarında aidat borcunu ödemeyen üyelerden aylık %10 gecikme faizi alınacağının kararlaştırıldığı, TBK 120/3 maddesi gereğince kooperatifin talep edebileceği azami yıllık faiz oranının %18 olduğu, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının peşin ödemeli üye olmadığı kabul edilerek ve karardaki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu; her ne kadar davalı eldeki davanın itirazın iptali davası olması hasebiyle arabuluculuk görüşmelerine başlandıktan sonra/veya anlaşamama tutanağı imzalandıktan sonra 1 yıl içerisinde açılması gerektiğini, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu savunmakta ise de, 2004 Sayılı İİK’nın 67/1 maddesi gereğince davacı alacaklının borçlunun itirazının tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde dava açabileceği, sürenin borca itirazın tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı, icra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına ilişkin kararda davalı borçlunun itiraz dilekçesinin dosyada masraf olmaması nedeniyle davacıya tebliğ edilmediğinin bildirildiği ve davanın süresinde açıldığı, açıklanan nedenlerle davalının ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 4.497,33 TL harçtan peşin alınan 1.124,33‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 3.373,00‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/11/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

….