Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/161 E. 2023/1282 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …

: 2- … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …
: 3- … – T.C Kimlik No: …

DAVA : Menfi Tespit (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
YAZIM TARİHİ : 05/06/2023
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin avukat olduğunu, davalılardan … ‘ın müvekkilinin eski gelini olduğunu, davalı …’ı tanımadığını, diğer davalı …’in de avukat olan müvekkilinin önceki yıllarda davasını takip ettiği eski müvekkili olduğunu, müvekkilinin gelini davalı … ile oğlu … ‘ın anlaşmalı boşanmaları karşılığında boşanma davası sonuçlanınca verilmek üzere düzenlenen 50.000,00TL bedelli bononun boşanma davasını takip eden davalı …’ın avukatı olan …s’a teslim edildiğini, ancak davalı …’ın sözünde durmayarak anlaşmalı boşanma davasında duruşmaya gelmediğini, bononun ödenme koşulu oluşmadığından bedelsiz kaldığını, daha sonra davalı … tarafından açılan boşanma davasında verilen karar gereğince maddi ve manevi tazminat bedellerinin davalı tarafa ödendiğini, ancak daha önce verilen ve bedelsiz kalan bononun davalı … tarafından önce davalı …’e ciro edildiğini daha sonra …’a verildiğini, … tarafından da bononun ödenmesi için Konya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı … tarafından yapılan ciro işleminin tamamen göstermelik olduğunu, bono üzerindeki … imzasının da kendisine ait olmadığını, bu kişinin imzasının taklit edildiğini, olayla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile açılan soruşturmanın halen devam ettiğini beyanla, Konya… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu … düzenleme … vade tarihli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAPLAR : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının tamamen asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu ve ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davaya konu bonodaki müvekkili imzasının kendisine ait olduğunu, bu hususta savcılık ifadesinin de olduğunu, savcılık tarafından da imza incelemesi yapılmadığını, davaya konu bononun davalı …’in borcuna karşılık müvekkiline verildiğini, müvekkilinin ödenmeyen bono bedelinin tahsili için icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın sahtecilik ve imza incelemesi taleplerinin hukuki bir yararı olmadığını, davacı tarafın tanık dinletmesinin de mümkün olmadığını beyanla öncelikle hukuka uygun olmayan tedbir kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın talep dilekçesinde davaya konu bonodaki kendilerine ait olan imzaları kabul ettiklerini, bonodaki ciranta imzasının sahte olduğunu iddia ettiklerini, bu beyanlara rağmen verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, bonodaki müvekkil imzasının kendisine ait olduğunu ve davacının iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı her ne kadar davaya konu bononun anlaşmalı boşanma davası nedeniyle verildiğini iddia etse de; bono üzerinde böyle bir şerhin ya da ibarenin bulunmadığını, iyi niyetli müvekkilinin üçüncü kişi olup davacının bu iddiasını ispat yükünün kendisinde olduğunu, davacının tanık dinletme taleplerine muvafakatlarının olmadığını, davacı tarafın müvekkilinin kötü niyetli olduğu iddiasını da yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin davalı … ve ailesini tanıdığını, zor günler geçirdiği dönemlerde elden para verdiğini ve karşılığında davaya konu bonoyu aldığını beyanla öncelikle tedbir kararının kaldırılmasını, neticeden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun yapılan tebliğata rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmış, davalı … vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….somut olayda, davacı, dava ve takip konusu bonodaki imzasını inkar etmdiği, senedin aslında bir teminat senedi olarak düzenlendiğini, teminat boşa çıkmasına rağmen haksız bir şekilde cirolanarak tanımadığı takip alacaklısı tarafından icraya konulduğunu iddia ettiği, bononun bağımsız borç ikrarını içerir belge niteliğinde olduğundan bedelsiz kaldığı veya teminat amaçlı verildiği iddiasının yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, dava ve takip konusu bonoda mevcut bulunan şeklen geçerli ciro silsilesi nedeniyle lehtar dışındaki ciranta ve hamillere karşı bedelsizlik iddiası da yine yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, Bedelsiz senedi kullanma suçundan davalılar … ve … için başlatılan Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen kararın kesinleştiği, diğer davalı … için Konya…Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında görülen ceza davasında ise beraat kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, davalı … bononun boşanma davasına ilişkin düzenlenmediğini bu davadan bağımsız nitelikte olduğunu savunduğu, davacı tarafından bu savunmaları çürütecek bir yazılı delil sunulmadığı, davalılara yöneltilen yemin teklifi davalılarca eda edildiği….” gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu icra takibi ihtiyati tedbir yoluyla durdurulduğundan dava değeri üzerinden %20 oranında hesaplanan 10.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalılardan … ‘ın müvekkilinin eski gelini olduğunu, davalı …’ı tanımadığını, diğer davalı …’in ise …Mahkemelerindeki davasını takip ettiğini, müvekkilinin oğlu ile eski gelini … arasında evlilik birliği içinde anlaşmazlıklar vukubulunca tarafların boşanmaya karar verdiğini, davalı …’ın anlaşmalı boşanmanın karşılığı olarak borçlu ve alacaklı kısımları dolu olan 50.000,00 TL’lik bonoyu …’ın vekili sıfatıyla Av …’a teslim ettiğini, davalı …’ın sözünde durmadığını, duruşmaya gelmediği için davanın müracaata kaldığını, ve açılmamış sayılmasına karar verildiğini, dolayısıyla bononun ödenme koşulu oluşmadığından bedelsiz kaldığını, bononun düzenlenme tarihi 25/09/2013 olup, vade tarihinin ise 15/01/2016 olarak atıldığını, kimse bu kadar uzun vadeli bono vermeyeceği gibi bononun mahkemece hükmedilen tazminat bedellerinin alınmasından sonra ve yine vadesinden bir buçuk yıl sonra takibe konulmasının manidar olduğunu, dava dilekçesi ekinde sundukları belgelerden anlaşılacağı üzere; gerek … gerekse …, iyiniyetli olmayıp, bonoyu bedelsiz olduğunu bilerek, borçlu gösterilen müvekkili zararına olarak bile bile iktisap ettiğini, en önemlisi de takip alacaklısı olarak gözüken …’ ın vekili Av. …’ na verdiği … tarihli Konya … Noterliğinin … yevmiye nolu vekaletnamesindeki imzası ile takibe konu bonodaki imzanın birbirini tutmadığını, bu kişinin imzasının taklit edildiğini, bunun çıplak gözle dahi görüldüğünü, bu kişinin imzası kendisine ait olmadığından bu kişinin, “alacaklı” olma sıfatının da bulunmadığını, dolayısıyla takip, alacaklı olmayan biri tarafından başlatıldığı için takibin, sırf bu nedenle “iptali” gerektiğini, işbu davada kötüniyetli olmayan davacı müvekkili aleyhine icra-inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir. Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir.Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır. Borçlu, bononun teminat bonosu olduğu yönündeki iddiasını yazılı delil ile ispatlamalıdır.Bu konuda tanık dinletilmesi de mümkün değildir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2018/2939 Esas, 2019/4786 Karar sayılı 2017/3521 Esas, 2019/1844 Karar sayılı kararları) Dava konusu somut olayda davacı taraf, dava konusu senedin davalılardan …’a anlaşmalı boşanma karşılığında verildiği, davalının anlaşmalı boşanmaktan vazgeçmesi nedeniyle bedelsiz kaldığı yönündeki iddialarını yazılı ve kesin delil ile ispatlayamamıştır. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬‬0 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,

3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/06/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B