Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1564 E. 2023/2360 K. 27.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2022
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av.

DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/11/2023
YAZIM TARİHİ : 22/11/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. Esas – .. Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin medikal cihaz ve malzemeleri dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ne gönderilmek üzere davalı şirkete teslim ettiğini, söz konusu cihaz ve malzemelerin dava dışı alıcı şirkete teslim edilmediğinin belirlendiğini, davalı taşıyıcı kargo şirketine söz konusu cihaz ve malzemelerin bir an evvel iadesi için ihtarname gönderilmesine rağmen iade edilmediğini, müvekkilinin uğradığı zararın tahsili için Konya.. İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taşıma işlerinden doğan istemlerin TTK gereği 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, kargo faturasında içerik bildirilmeyen gönderinin içeriğinin medikal malzeme olarak kabul edilemeyeceğini, davacının kargo içeriği ve değeri iddiasını ispat etmesi ve müvekkili şirkete karşı açılacak davalarda sınırlı sorumluluk ilkesinin gözetilmesini gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Somut olayda ; davacı şirket tarafından davalı taşıyıcı şirkete (taşınmak amacıyla) teslim edilen malzemelerin, dava dışı gönderilen şirkete teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine ilişkin itirazın iptali ve takibin devamı istenilmiştir.
Davada çözülmesi gereken sorunlar; icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın yerinde olup olmadığı, davada zamanaşımı süresinin geçip geçmediği, zamanaşımı süresi geçmemiş ise davacının varsa icra takip tarihi itibariyle alacağının takip talebinde yazılan alacak kalemlerine göre ne kadar olduğu sorunlarıdır.
Davalı taşıyıcı şirket tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de; 6102 s. TTK’nin 890/1. maddesi gereğince taşınmak amacıyla malın teslim alındığı yer (Konya) Mahkemeleri de yetkili olduğundan, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafından cevap süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu, itirazın süresinde olduğu anlaşılmış, zamanaşımı itirazı öncelikli olarak incelenmiştir.
6102 s. TTK’nin 855. maddesine göre, “(1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.
(2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar…”
(4) Gönderen veya gönderilen, taşıyıcıya karşı olan haklarını, bir yıl içinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrasına uygun şekilde istemiş olmaları şartıyla, def’i olarak her zaman ileri sürebilirler.
(5) Taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı;
a) Eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse,
b) Yolcu geç ulaşmışsa, taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar…”
Dava konusu malzemeler, davalı taşıyıcı şirkete 23/02/2016 tarihinde teslim edilmiş, davacı tarafından davalı taşıyıcı şirkete ihtarname 02/08/2021 tarihinde gönderilmiş ve davacı tarafın davalı taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışı nedeniyle böyle bir zararın meydana geldiği iddia ve ispat edilmiş olmadığından, 1 yıllık zamanaşımı süresinin 23/02/2017 tarihinde dolduğu belirlenmiştir.
Davacı vekilinin, zamanaşımı süresinin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….E. sayılı davacı şirket ile dava dışı gönderilen şirket arasındaki davada verilen kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı yönündeki iddialarına ise yasal dayanağı olmadığından itibar edilmemiştir.
Zamanaşımı süresinin geçmesi ve davalının da süresinde zamanaşımı itirazında bulunması nedeniyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19. HD.nin 03/03/2016 gün ve 2015/11819 E. 2016/3689 K. sayılı emsal içtihadına göre de, “Mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verildiğinden, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.”
Yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadı gereğince de vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” gerekçesiyle, davanın zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalı şirketin taşıma sözleşmesi kapsamında yükümlülüğünü yerine getirmediğinden eksik ifa nedeniyle TBK 112 kapsamında zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, davalı şirketin medikal malzemeleri dava dışı üçüncü kişiye teslim etmediği takdirde yasal yükümlülüğü olarak müvekkili şirkete iade etmiş olsaydı müvekkilinin tevdi mahalli belirleyerek üçüncü kişiye karşı alacağı tahsil edebilecekken davalı tarafından medikal malzemeler gönderici olan müvekkiline iade edilmediği için tahsil edilemediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı uğranılan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 855. maddesinde ” (1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.
(2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
(3) Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
(4) Gönderen veya gönderilen, taşıyıcıya karşı olan haklarını, bir yıl içinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrasına uygun şekilde istemiş olmaları şartıyla, def’i olarak her zaman ileri sürebilirler.
(5) Taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı;
a) Eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse,
b) Yolcu geç ulaşmışsa, taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar.
(6) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundaki zamanaşımı hükümleri saklıdır. ” hükmü düzenlenmiştir.
Anılan yasal düzenleme kapsamında somut olayın değerlendirilmesine gelince; Her ne kadar mahkemece davacı tarafından davalı taşıyıcının kastı veya pervasızca bir davranışı nedeniyle böyle bir zararın meydana geldiğinin iddia ve ispat edilememiş olması nedeniyle 1 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiği ve sürenin de 23/02/2017 tarihinde dolduğundan bahisle hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de, uyuşmazlıkta taşıma konusu eşyanın zayii olduğu iddiasına dayanılmış olmakla, somut olaya 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, eşyanın taşıyıcı davalıya teslimi 23/02/2016 tarihi olduğundan takip ve dava tarihi itibariyle 3 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince işbu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve aşağıda yazılı olduğu şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile, Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2022 tarih, .. Esas -..Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcı ile yapılan 27,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 247,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın zaman aşımına uğramış olması nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 7.930,29 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 7.660,44 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, ilk derece mahkemesince davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedildiği, anılan hususun istinaf sebebi yapılmadığı ve istinaf edenin sıfatı da nazara alındığında karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince takdir olunan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan 13,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- HMK’nın 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) İlk derece mahkemesince yazılan 10/11/2022 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
E) Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 20/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan . Üye. Üye . Katip.
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır