Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1556 E. 2023/56 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2022
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
YAZIM TARİHİ : 17/01/2023
Davacı tarafından Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas …. Karar sayılı dosyasına karşı yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması üzerine 24/03/2022 tarihinde yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
TALEP: Davacı vekili 07/09/2021 tarihli yargılamanın yenilenmesine ilişkin başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin; Danıştay 13. Dairesi’nin 06.04.2011 tarihli ve 2008 /2695 esas sayılı kararında verilen 24.08.2006 tarih ve 875 sayılı EPDK Kurul kararının iptaline dayalı olarak davalı tarafça haksız olarak alınan PSH bedelinin iadesine ilişkin olarak 18.12.2015 tarihinde dava açtığını, ilk derece mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davacı müvekkili şirketin yerel mahkeme kararına ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurduğunu, yapılan istinaf incelemesi sonucunda Ankara BAM … Hukuk Dairesi’nin … E. … K. sayılı ilamı ile istinaf talebinin esastan reddine karar verildiğini, müvekkili şirketin istinaf merci kararına ilişkin olarak temyiz kanun yoluna başvurduğunu, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 27.02.2020 tarih … E. … K. sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verildiğini, müvekkili tarafından dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak olağan tüm kanun yolları tüketilmiş olup 6100 sayılı HMK’nun 375/1-ğ maddesi hükmü gereğince yargılamanın iadesi talebinde bulunma gereğinin hasıl olduğunu, davacı tarafça dava dilekçesinde, müvekkili davacının PSH bedellerini eksiksiz olarak ödemiş olduğunu, ilgili iptal kararı doğrultusunda hukuki dayanaktan yoksun olarak tahsil edilen bu PSH bedellerinin tespiti için geriye dönük 10 yıllık süre kapsamında müvekkili şirkete kesilen faturaların davalı kurumdan celbi istendiğini, bu kapsamda yapılacak olan tespit sonrasında ise davacıdan fazladan tahsil edilen PSH bedelinin iadesine karar verilmesinin talep olunduğunu, Yargıtayın yerleşik ve kesinleşmiş kararları göz önüne alındığında 17.06.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişikliklerin iş bu davayı etkilemediği ortaya konulmuş olmasına rağmen 6719 sayılı kanun kapsamda değerlendirme yapılarak davanın konusuz kalması sebebiyle reddine karar verilmesi yargılamanın iadesini gerektirdiğini, sonuç olarak Danıştay 13. Dairesi’nin 875 sayılı kurul kararına ilişkin olarak vermiş iptal kararına istinaden yerleşik hale gelmiş Yargıtay … Hukuk Dairesi kararları göz önüne alındığında, davacı şirketten haksız olarak fazladan tahsil edilen PSH bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması yargılamanın iadesini gerektirdiğini beyanla HMK’nın 375/1-ğ bendi uyarınca yargılamanın iadesi taleplerinin kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Davacının HMK 375/1-ğ maddesindeki Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması gerekçesine uymadığından yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Her ne kadar Mahkememiz … esas asyılı dosyasında 24/03/2022 tarihli duruşma zaptındaki hükmün dair kısmının “Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.” şeklinde hüküm kurulmuş ise de ; “Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.” şeklinde düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” gerekçesiyle davacının davasının HMK’nın 375/1-ğ maddesinin gerçekleşmemiş olması nedeniyle , diğer hususlar değerlendirilmeksizin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamanın iadesi başvurusu sebebinin yerel mahkemece anlaşılmadığını, Danıştay 13. Dairesi’nin 875 sayılı kurul kararına ilişkin olarak verdiği iptal kararına istinaden yerleşik hale gelmiş Yargıtay … Hukuk Dairesi kararları göz önüne alındığında, davacı şirketten haksız olarak fazladan tahsil edilen PSH bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması yargılamanın iadesini gerektirmekte olup kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 27/02/2018 tarih 2016/9984 Esas 2018/1733 Karar sayılı ilamında “….Yargılamanın iadesi olağanüstü bir kanun yoludur ve sebepleri HMK’nun 375. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Bu sayılanlar dışındaki bir nedenle yargılamanın iadesi talep edilemez. Davacı da kanunun 375/1-ğ maddesinde yer alan; “Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.” hükmüne dayanmıştır.
Yukarıda açıklanan bu yargılamanın iadesi sebebinin; kesin hüküm veya kesin delil olarak hükme esas alınan bir başka mahkeme ilamının, yine kesinleşmiş başka bir hükümle tamamen ortadan kalkması durumunda uygulanma olanağı bulunmaktadır. Zira, bu durumda, karara esas alınan hüküm ortadan kalkmış ve kararın dayanağı kalmamıştır.
Yargılamanın iadesi istenilen davada; davacı 3 ayrı abonelik nedeniyle alınan kayıp-kaçak bedellerinden şimdilik 15.000 TL’nin (23.07.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile 91.118,60 TL’nin) ticari fazi ile birlikte davalıdan tahsili talep etmiş, mahkemece; üretilen elektriğin maliyetinin tüketicilere yansıtılmasının faaliyetin doğal sonucu olduğu, fiyatlandırmanın EPDK tarafından düzenlendiği, bu fiyatlandırma ilke ve kuralları nedeniyle davalı şirketin sorumluluğunun olamayacağı, alınan gerekçeli, bilimsel ve denetlenebilir mahiyetteki bilirkişi ek raporuna göre davalı şirketin davacıdan akdedilen elektrik abonelik sözleşmesi çerçevesinde EPDK fiyatlandırma ilke ve kurallarına uygun olarak kayıp kaçak bedeli tahsil ettiği gerekçe gösterilerek, 07.03.2013 gün ve … E.- …. K. sayılı ilam ile dava reddedilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek 24.12.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Eldeki davada; davacı, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelleri hakkında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 2013/7-2454 E. 2014/679 K. sayılı ilam ile lehine bir hak doğduğunu ileri sürmüştür. Ancak, yargılamanın iadesi istenilen davada; yukarıda da açıklandığı üzere, bir başka mahkeme hükmü esas alınarak karar tesis edilmemiştir. Diğer bir anlatımla, HMK’nun 375/1-ğ maddesinde ifadesini bulan yargılamanın iadesi sebebi oluşmamıştır…” hususunun belirtildiği, yargılamanın yenilenmesi talep edilen mevcut dosyada ki delillerle HMK.’nun 375. Maddesinde yer alan yargılamanın yenilenmesi sebeplerinde hiç birisinin gerçekleşmediği kanaatiyle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 16/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G