Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1555 E. 2023/1762 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2022
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/09/2023
YAZIM TARİHİ : 26/09/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin babası …’ın 19/02/1992 tarihinde davalı kooperatife üye olduğunu, müvekkilinin 13/09/2005 tarihinde kooperatif hissesini babasından, annesinin vekaletiyle aldığını, kooperatifçe müvekkilin babası ….’in üyeliğine son verilerek müvekkilinin üye olarak kaydedilmesine, …’ın aidat ödemelerinin müvekkili adına işletilmesine ve müvekkilinden 27.500,00 TL bedelli senet alınmasına karar verilerek, ilk kura çekimine katılmasının hüküm altına alındığını, senetlerin ödendiğini, devir tarihi olan 2005’ten sonra yedi sene daha beklediğini, müvekkilinin davalıya ihtar çektiğini, davalı kooperatifin ise ”bizimle alakanız yok” diyerek cevap verdiğini, birkaç kez daha ihtarlaştıktan sonra 12/06/2012 tarihinde fesihle ilgili ihtarlarının davalı kooperatife tebliğ edildiğini, ayrıca Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, davalarının ihtardan sonra kooperatif genel kurulunun beklenmemesi sebebiyle usulden reddedildiğini, bu dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılarak müvekkilinin ödediği senetlerin 06/06/2013 tarihi itibariyle değerinin 61.559,14 TL olduğu sonucuna varıldığını, kooperatifin tasfiye aşamasına geçtiğini ve üyelerin dairelere oturduğunu, müvekkilinin dairesinin muhtemelen başkalarına satıldığını, davalı kooperatifin 30/06/2013 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığını, fakat müvekkiliyle ilgili bir karar alınmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili tarafından ödenen 61.559,14 TL’nin müvekkilinin ayrıldığı yıl sonu bilançosunda yer alan genel giderlerden müvekkiline düşen kısımlarının mahsubundan sonra bakiyenin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, yasada kooperatiften istifa veya ihracın gerçekleştiği yılı takip eden yıl içerisinde yapılan, genel kurul kararından sonra ödenmesi gereken bir paranın bulunması halinde ödenebileceğinin düzenlendiğini, davacının kooperatiften ihraç edildiği veya istifa ettiğine dair dava dilekçesinde beyanı bulunmadığı gibi, delil de sunmadığını, aynı mahiyette açılan davanın mahkemece reddedildiğini, bu nedenle kesin hüküm itirazında bulunduklarını, davanın kooperatifler yasasının 17. maddesine göre beş yıllık süre geçtikten sonra açıldığı için zamanaşımına uğradığını, üye …’ın 1998 yılında vefat ettiğini, davacının hangi tarihte üye olduğunu ispat edemediğini, ayrıca 11/04/2012 tarihli ihtarnamede istifa ettiğini belirtmekte ise de açık ve net olarak kooperatiften istifa ettiğinin yazılı olmadığını, davacının talebinin yasal olmadığını, dava miktarı kadar ödemesi bulunmadığını, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında toplam ödemenin 27.717,50 TL olarak belirtildiğini, bu paranın ek bilirkişi raporuyla ödenmesi gereken miktarının 40.050,00 TL olduğunun belirtildiğini, bu rapora da itiraz ettiklerini, ödenen ve ellerinde bulunduğu iddia edilen senet suretlerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili kooperatifin imzasını taşımayan, banka işlemi görmeyen senetleri kabul etmediklerini, faize faiz işletilmesini de kabul etmediklerini, kooperatif genel giderleri düşüldükten sonra inşaata yansıtılmış kısmıyla yüzde kaç seviyede imalat yapılabiliyorsa ancak bu imalat tutarını talep edebileceklerini, kooperatifin temerrüte düşürülmediğini, ödemelerin ispat edilmediğini, kooperatiften herhangi bir talebinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Konya Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2021 tarih ve …Esas, … Karar sayılı kaldırma ilamı gereği alınan 3. Ek bilirkişi raporu da değerlendirildiğinde ayrılan ve çıkarılan ortakların sayısı, kooperatifin geliri, borçları, çıkan ya da çıkarılan üyelere yapılacak ödemeler birlikte değerlendirildiğinde yapılacak ödemelerin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği kanaatine varılmakla, genel kurulda üyelikten ayrılan ortaklarla ilgili olarak üyelikleri sona eren üyelere geri ödemelerinin 3. yıl sonunda defaten ödenmesi şeklinde karar alınması, bu nedenle davanın 30/07/2016 tarihinden sonra açılması gerektiği, davanın erken açıldığı anlaşıldığından davacının davasının reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalı kooperatifin sunduğu defterlerin 1991 – 1992 – 2001 yıllarına ait olduğunu, verilen defterlerin müvekkilinin kayıt tarihi ve kooperatife para ödediği tarihlerle alakasının bulunmadığını, incelenmesi gereken defterlerin incelenmediğini, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.

İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça, daha önce Konya .. ATM’nin ..E. sayılı dosyasında açılan davada, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve verilen kararın temyiz edilmeksizin 24.06.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, 22.5.2015 tarihinde açılan işbu davada, mahkemece 21.3.2019 tarih, … E-… K. sayılı ilamı ile davanın reddine, kararın istinaf edilmesi sonrasında Dairemizin … E-…K. sayılı ilamı ile de mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, Dairemiz kaldırma kararı sonrası mahkemece kaldırma kararının gereği yerine getirilerek bilirkişiden ek rapor alındığı ve benimsenen bilirkişi raporu uyarınca da yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı ve mahkemece Dairemiz kaldırma kararının gerekleri yerine getirilerek ve de kaldırma kararı uyarınca karar verildiği kanaatine varılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/09/2023 tarihinde oy çokluğu ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
(muhalif)

MUHALEFET ŞERHİ:
Dava, Davalı Yapı Kooperatifinden çıkma payı alacağına ilişkindir.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, ana sözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile, genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir.
Öte yandan, davalı kooperatif anasözleşmesinin 15 nci maddesinde “Ortaklığı sona erenlerin yerine ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal ödenir.” hükmü yer almaktadır. Ayrılan ortağın doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın yapmış olduğu ödemelerin derhal kendisine iade edilmesi gerekmektedir. Bu durumda, erteleme kararı alınmış olsa bile davalı bu karardan yararlanamayacaktır. Gerek davacı yerine üye alınması gerekse alınmaması halinde iade edilecek aidatlar bakımından ifa günü belli olup, kooperatifin temerrüde düşürülmesi için ayrıca ihtar gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.
Somut olayda, genel kurulca alınan erteleme kararı usulüne uygun bir erteleme kararı olup davacı açısından hüküm doğurur, mahkemece kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşüp düşmeyeceği araştırılarak ve bu hususta bilirkişiden rapor alınarak hüküm kurulmuş ise de davacı yerine kooperatife yeni ortak alınıp alınmadığı hususunda araştırma yapılmamış olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, mahkemece, davacı yerine yeni bir ortak alınıp alınmadığı araştırılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının, anılan sebeple HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın heyetin çoğunluk gerekçesi ve görüşüne katılmamaktayım.

Üye …
e-imzalıdır