Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/154 E. 2023/1485 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

İHBAR OLUNANLAR : 1- … – T.C Kimlik No: …
: 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
YAZIM TARİHİ : 05/07/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Mevduat Çerçeve Sözleşmesi bulunduğunu, davalı bankanın müvekkili davacının iradesi dışında şahsi hesabından üçüncü kişiye 27/05/2008 tarihinde 183.300,00 TL ödeme yaptığını, sözleşme ve usullere aykırı olarak müvekkilinin hesabından üçüncü kişiye ödenen paranın iadesi için Konya… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın takibe kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle icra takibinin durduğunu, müvekkilinin söz konusu bedelin dava dışı … veya başka bir kişiye ödenmesi herhangi bir talimatının ya da vekaletinin olmadığını, dekont üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek itirazın iptali ile 183.300,00 TL’nin işlem tarihi olan 27/05/2008 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davacıya ödenmesi için takibin devamına, ayrıca %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin tüketici mahkemesi değil, genel mahkemeler olduğunu, davanın BK 60.maddesi gereğince zamanaşımına uğradığını, dava konusu işlem ile ilgili verilecek kararın infazı tarafları etkileyecek olduğundan aralarındaki ticari ilişkiye istinaden davacının kardeşi ve ortağı … tarafından gerçekleştirildiğinden davanın …’a ihbar edilmesi gerektiğini, …, … ve …’un …firmasının ortakları olduğunu, davacı …, şirketin hakim ortağı …’un oğlu, …’un ise kardeşi olduğunu, itiraza konu 27.05.2008 tarihli 183.300,00-TL’lik ödemenin …’nin ortaklarından …’un talebi üzerine …’un hesabından; 197.000,00-TL’de …’un kendi hesabından; … nolu hem …’un hem de …’un ortağı olduğu … firmasına yatırılarak karşılıklı işlem yapıldığını,… hesabına geçen tutarlar 28.05.2008 tarihinde 180.000 TL … Şubesi ve 132.000 TL… Şubesindeki yine …’ne ait hesaplara EFT yapılmış olup; 58.000 TL de şirketin kredi borcuna mahsup edildiğini, dolayısıyla talep edilen tutar davacının ortağı olduğu firmanın hesaplarına intikal etmiş, iddia edildiği gibi 3. bir şahsa ödenmediğini, bu nedenle başlatılan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, … firmasının ortakları olan …, … ve …’un … tarih … sayılı Konya… Noterliği’nden alınan karşılıklı vekaletnameleri bulunduğunu, ayrıca … tarafından müvekkili banka … Şubesi’ne hitaben yazılmış olan 24/02/2011 tarihli yazı ile de …’a kendi hesabından her türlü ödemenin yapılması ve …’u hesabı üzerinde her türlü tasarrufu yapabilmesi için vekil tayin ettiğini beyan edildiğini, müvekkili bankanın temerrüde düşürülmediğini, davacı tarafından aynı hususta … aleyhine Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, açılan bu davada mahkemece işlemlerin vekaletname ile gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, yapılan işlemlerin Konya … Noterliğinin … tarih ve … sayılı vekaletnamesi uyarınca yapıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatı talebinde bulunulması haksız olup bu talebin reddi gerektiğini beyanla haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunanlar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, görevli mahkemenin genel mahkeme olduğunu, aynı hesap hareketlerine ilişkin Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava ikame edildiğini, dosyanın halen derdest olması nedeniyle derdestlik itirazlarının nazara alınmasını talep ettiklerini, dava konusu işlemin 27/05/2008 tarihinde gerçekleştiğini, davacının hesabından çekilen paranın şirket hesabına gönderildiğini, davacının talimatı ile Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dava dosyasında dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile davacı …’un müvekkili …’dan ve müvekkili şirketten bir alacağı olmadığını, çekilen paranın … hesabına yatırıldığını, davacının hiç bir hak ve alacağının olmadığını, yapılan işlemlerden davacının haberdar olmamasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle; taraflarına ihbar olunan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Davacı ile dava dışı … arasında görülen ve derecattan geçerek onanmasına rağmen davacının feragatı nedeniyle reddine karar verilen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas …Karar sayılı dosyası kapsamında yargılamaya esas alınan 26/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu olan 27/05/2008 tarihli 183.300,00 TL bedelli işlemin değerlendirilmesine dair yapılan açıklamada ilgili bedelin 27/05/2008 tarihinde davacı hesabına … fazla yatan paranın iadesi açıklaması ile 183.364,98 TL yatırıldığı ve hesabın aynı gün açıldığı, hesaba yatan 183.364,98 TL’nin 183.300,00 TL’sinin … tarafından nakit olarak çekildiği ve …’un şahsi hesabından çekilen 197.000,00 TL ile birlikte toplam 380.300,00 TL’nin … firmasının hesabına yatırıldığı, yine ilgili para çekim işleminin karşılıklı yapılan işlemlerden olduğu bu işlemlerin … ve … firmalarının mevduat hesaplarında aynı şekilde görüldüğünün tespit edildiği, her ne kadar dava konusu yapılan işleme dair davacının açık vekalet veya talimatı olmaksızın işlem gerçekleşmiş ise de; çekilen nakit paranın aynı dakika içerisinde davacının ortak olduğu … şirketi hesabına aktarıldığının sabit olduğu, Konya… Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında da, dava dışı …’a karşı benzer mahiyetteki iddia ve taleplerden davacının 09/03/2020 tarihli feragat dilekçesi ile feragat ettiği ve ilgili feragat dilekçesinde ayrıntılı şekilde 27/05/2008 tarihli 183.300,00 TL’lik … Şubesi işlemine ilişkin tutardan yalnızca davalı … lehine feragat ettiğine yönelik açıklamalarına göre, bizzat parayı çeken kişiye karşı yöneltilen taleplerden feragat edip, işlemi gerçekleştiren bankaya karşı sorumluluk iddialarında bulunulması ve işlem tarihi itibariyle itirazlar gerçekleştirilmesi gerekirken, işlem tarihi üzerinden makul sayılacak süreler geçtikten sonra ilgili hususların yalnızca bankaya karşı takip ve dava konusu edilmesi, yine işlem tarihinden sonraki tarihlerde davacıya ait hesaplarda işlem yapmak üzere dava dışı …’a özel vekaletname verilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının, davalıya yönelik taleplerinin T.M.K. 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kurallarına uygun olmadığı, bir hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunamayacağı, dava konusu edilen vekaletsiz iş görme kapsamındaki işlemin, davacının da ortağı olduğu firma lehine devam ettirildiğinin ve neticeten çekilen paranın dava dışı …. firmasının hesabına aktarıldığının bilirkişi raporlarında çelişki içermeyecek şekilde tespit edilmesi de nazara alınarak, davalı bankanın sorumluluğunu doğuracak mahiyette bir işlem olmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada yer alan bilirkişi raporundan ve diğer belgelerden de anlaşılacağı üzere dava konusu olayın 27/05/2008 tarihli işlem hakkında olduğunu, 18/07/2011 tarihli vekaletnamenin bu işlemle ve dava ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, her ne kadar davalı tarafından “icazet yetkisiz temsilcinin yaptığı işlemlere geçerlilik verir ve icazetin hükümleri geriye yürür” beyanında bulunulmuş ve bu beyan Yargıtay kararları sunulmak sureti ile temellendirilmeye ve güçlendirilmeye çalışılmışsa da taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında sadece TMK’nın 2.maddesinden bahsettiğini, maddi gerçeklikten uzak kanuna aykırı bir hüküm tesis ettiğini, dava konusu olayın usulsüz gerçekleştirilen bir para çekme işlemine ilişkin olduğunu, bankaların basiretli tacir sıfatına haiz olduğunu, iyiniyetle bağdaşmadığından bahisle reddedilen huzurdaki davalarının hem Borçlar Kanununa hem Bankacılık Mevzuatlarına aykırı bir işlem sonucu gerçekleşmiş bir para çekme işleminden ibaret olduğunu, müvekkilin hesabına gelen paranın …’den geldiğini, yani söz konusu paranın müvekkilinin şahsi malı karşılığında gönderilen para olduğunu, ortağı olduğu şirket ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, bir diğer gerçeğe aykırı hususun ise bilirkişi raporlarında söz konusu para çekme ve yatırma işlemlerinin karşılıklı yapıldığı kanaatine varıldığını, HMK ve ilgili kanunlara göre zamanaşımına uğramayan bu davalarının sadece “makul sayılacak süreler” geçti diye kanuna uygun hiçbir gerekçe olmadan reddedildiğini, davacının iradesi ve muvafakati dışında 27/05/2008 tarihli 183.300,00 TL’lik haksız ve usulsüz işlem ile davacının hesabından para eksiltildiğini ve zararına sebebiyet verildiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacıya ait mevduat hesabından üçüncü kişiye para ödenmesinden kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkindir.

İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacının dava konusu işlemi yapan … ile birlikte …’nin ortağı olduğu, dava dışı … tarafından davacıya ait hesaptan çok sayıda işlem yapıldığı, dava konusu işlem tarihinden sonra davacının davalı bankaya dava dışı …’a kendisine ait hesaptan işlem yapması hususunda yetkilendirildiğine ilişkin talimat verildiği, yine davacı tarafından dava dışı …’a aynı hususta vekalet verildiği, bu hususlar gözetildiğinde davacının dava konusu işlemden haberdar olmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan dava konusu işleme davacı tarafından zımnen icazet verildiğinin kabulü gerektiği, buna göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/07/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B