Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1412 E. 2022/2032 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2022
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN
TEMLİK ALAN DAVACI : … Anonim Şirketi (… A.Ş.’den Temlikle, … A.Ş. İle Birleşmekle)
VEKİLLERİ : Av. … &Av. … – …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: … )

DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
YAZIM TARİHİ : 05/12/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalının, dava dışı şirket ile müvekkili banka arasında imzalanan 12/11/2012 tarih, 2.000.000 TL’lik genel kredi sözleşmesinin müşterek boçlu ve müteselsil kefili olduğunu, 26/10/2015 tarihinde kredi hesabı kat edilerek ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından 05/11/2015 tarihinde ihtiyati haciz kararı alınarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ihtiyati haciz yapıldığını, davalı tarafından borcun tamamına, fer’ilerine ve yetkiye itiraz edilerek takibin durdurulduğunu ancak, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile, takibin talep edilen 86.130,98 TL ve yıllık %30,24 faiz oranı üzerinden devamına, davalı aleyhine %20′ den az olmamak üzere inkar tazminatı ve %15 kötüniyet cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, bir tarafı tacir olmayan kişiler arasında yetki sözleşmesi yapılamayacağını, müvekkilinin yerleşim adresi Konya olduğundan yetkili icra dairelerinin Konya icra daireleri olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, takibin yetkisiz İstanbul İcra dairesinde başlatıldığını, yetkisiz olarak başlatılan bir takibe itiraz sebebiyle, itirazın iptali davası açılabilmesi için, takibin öncelikle yetkili olan davalı borçlunun yerleşim yerinde başlatılması gerektiğini, bu nedenle, yetki itirazlarının kabulü gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, sadece borçlu firmanın aldığı ilk krediye kefil olduğunu, bu kredinin ise gününde ödenerek kapatıldığını, daha sonra müvekkilinin ortaklıktan ayrıldığını, bu durumun bankaya bildirildiğini, banka müşterisi olan kredili şirketin, bankadan daha sonra aldığı kredilere müvekkilinin kefil olmadığını, bu nedenle müvekkilinin kefili olmadığı bir kredinin müvekkilinden tahsilinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Dosya içerisinde yer alan icra dosyası ve eklerinin incelenmesinde davalı hakkında T.C. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri dışında yetkili Konya İcra Daireleri tarafından gönderilen herhangi bir ödeme emri olmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay … Hukuk Dairesinin 28/01/2019 Tarih ve … Esas- … Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davalı borçluya yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri gönderilmediği, bu durumda davacının itirazın iptalinin talep edileceği usulüne uygun şekilde borçluya gönderilmiş ve itiraza uğramış bir ödeme emri bulunmadığından davacının dava açmakta hukuki yararı da olmadığına kanaat edilmekle Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine …” gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, HMK’nın 7. maddesinde davalı birden fazla ise davanın bunlardan birinin yerleşim mahkemesinde açılabileceği hükmünü taşıdığını, davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibinin … Limited Şirketi, … ve … hakkında 12.02.2012 tarihli, 2.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi uyarınca açıldığını, şirket ve Mehmet Bahar hakkında takibin kesinleştiğini, 12.02.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin 43.2 maddesinde “İstanbul (Çağlayan) Mahkeme ve İcra Müdürlükleri”nin yetkili kılındığını, ayrıca, asıl borçlu şirketin ve … A.Ş.’nin İstanbul Ticaret Siciline kayıtlı olduğunu, HMK’nın 10. maddesi ve Yüksek mahkeme içtihatları doğrultusunda “para alacağının ödetilmesine ilişkin davalarda alacaklının ikametgahı mahkemesinde de bakılabilir.” prensibi mevcut olup, asıl borçlu ve diğer kefil için de takibin kesinleştiğini, tüm bunlara rağmen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkisizlik kararı verdiğini, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri dışında yetkili Konya İcra Daireleri tarafından gönderilen herhangi bir ödeme emri olmadığı gerekçesiyle, davacının itirazın iptalinin talep edileceği usulüne uygun şekilde borçluya gönderilmiş ve itiraza uğramış bir ödeme emri bulunmadığından reddine karar verildiğini ancak Yargıtay, … Hukuk Dairesi’nin … E.- … K ve 01.06.2017 tarihli kararında da “İİK’nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HMK`nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlu birden fazla ise, bunlardan birinin yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde takip yapılabilir. Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar.” belirtildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Her ne kadar mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.03.2016 tarih, … E-… K. sayılı ilamında, davalının ikametgahının Konya İlinde olması nedeniyle dava dilekçesinin yetki nedeniyle reddine, yetkili mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun tespitine karar vermek gerektiğinden bahisle mahkemenin yetkisizliğine karar verildiği ve işbu kararın istinaf edilmeksizin 09.09.2020 tarihinde kesinleşmesi üzerine dosyanın süresinde verilen talep dilekçesi ile mahkemeye gönderildiği anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında, İstanbul … ATM’nin … E- … K. sayılı dosyasında verilen karar, mahkemenin yetkisizliğine ilişkin bir karar olup, icra dairesinin yetkisizliğine yönelik bir karar olmadığı gibi, icra dosyasında davacı tarafından davalının icra dairesinin yetkisine itirazının kabulüne ilişkin herhangi bir dilekçe de ibraz edilmediği anlaşıldığından somut olayda, mahkemece icra müdürlüğünce yeniden bir ödeme emrinin düzenlenmesi gerekmediği nazara alınarak, işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/06/2022 tarih, … Esas- … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Davacı harçtan muaf olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/11/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T