Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1238 E. 2023/2127 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2022
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI : İ
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN
DAVALILAR : 1-… – (T.C Kimlik No: …)
2-… – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
YAZIM TARİHİ : 31/10/2023
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan İtirazın İptali davasında 21/06/2022 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlulardan … ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı …’ ın da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, davalı borçlunun talebi üzerine Alanya ..Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasına sunulmak üzere 25.05.2006 tarih ve … seri nolu 30.000,00TL bedelli teminat mektubu verildiğini, ancak borçluların teminat mektubu ve gayri nakdi krediden kaynaklanan komisyon borçlarını ödemeyerek müvekkili bankayı zarara uğrattığını, borçluların tüm çağrılara rağmen ödemelerini yapmaması üzerine müvekkilince davalı borçlulara “hesap kat’ı, muaccel hale gelen tüm borcun ödenmesi ve gayri nakdi kredi bedellerinin (25.05.2006 tarihli 228715 seri numaralı 30.000,00TL tutarlı teminat mektubu) deposu” ihtarıyla ihtarname gönderildiğini, müvekkili bankanın gönderdiği ihtarnameye rağmen ödeme yapmayan borçlulara karşı Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, borçluların takibe hiçbir gerekçesi olmadığı halde itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçluların itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçluların alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; düzenlenen teminat mektubunun zamanaşımının 10 yıllık süreye tabi olduğunu, teminat mektubundan kaynaklı olan komisyon alacaklarının da aynı zamanaşımına tabi olduğunu, teminat mektubunun 25.05.2006 tarihinde düzenlendiğini, davacı tarafın yaklaşık 15 yıl sonra 2020 yılında icra takibi başlattığını, belirttikleri bu husustan teminat mektubu ve söz konusu mektubun düzenlenmesinden kaynaklanan komisyon alacağının zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın kendi müvekkillerince düzenlenen teminat mektubunu ve gayri nakdi krediden kaynaklanan komisyon borçlarından dolayı müvekkillerinin zarara uğradığını ileri sürdüğünü, söz konusu teminat mektubunun müvekkili … tarafından alındığını, alınan bu teminat mektubunun Alanya .. Asliye Hukuk Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasına sunulduğunu, mektubun şuan halen Alanya .. Asliye Hukuk Mahkemesi …. Esas numaralı dosyada bulunduğunu, Alanya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas numaralı dosyası incelendiğinde mahkemenin düşme kararı verdiğinin görüleceğini, bu husustan da anlaşılacağı üzere teminat mektubunun nakde çevrilmesinin söz konusu olmadığı gibi bankanın da teminat mektubu nedeniyle herhangi bir zararı doğmadığını, davacı bankanın kötüniyetli olarak teminat mektubu miktarını icraya girdiğini ve müvekkilinden bu miktarı talep ettiğini, bankanın teminat mektubu miktarını müvekkilinden talep edebilmesi için riskin gerçekleşmesi ve banka tarafından ödeme yapması gerektiğini, ancak böyle bir ödemenin ötesinde bankaya ilgili teminat mektubuyla alakalı herhangi bir başvuru olmadığı gibi söz konusu teminat mektubunun halen Alanya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas numaralı dosyasında bulunduğunu, takibin kötüniyetli olarak başlatıldığını savunarak davanın reddine, karşı taraf aleyhine %20’den az olmamak şartı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Davacı ile davalı … arasında 818 Sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu zamanda Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği ve diğer davalı …’ın da bu sözleşmeye müteselsil kefil sıratıyla imzasının bulunduğu, bu kredi sözleşmesi kapsamında T.C. Alanya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….Esas-…. Karar sayılı dosyasına ibraz edilmek üzere 25/05/2006 tarihinde 30.000,00 TL bedelli süresiz teminat mektubunun sunulması hususunda kredi kullandırıldığı, adı geçen dosyanın 04/10/2007 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verildiği, teminat mektubu yönüyle herhangi bir ödeme talebinde bulunulmadığı, süresiz teminat mektubunun muaccel olmadığı ve teminat mektubunun ilgili dosyadan alınarak davalılar vekili tarafından 11/03/2022 tarihli dilekçe ile dosyaya ibraz edildiği ve 21/06/2022 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından aslının talep edilmesi üzerine davacı vekiline iadesine karar verildiği, teminat mektubu aslının bankaya iadesine karar verilmesi sebebiyle teminat mektubu yönüyle davanın konusuz kaldığı, lakin davacı vekilinin icra takibinde teminat mektubu yanında yapmış olduğu masraflar ile teminat komisyon alacağına ilişkin bir istem bulunması karşısında taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi, banka kayıtları ve sair evraklar incelenerek davacının herhangi bir alacağı bulunup bulunmadığı hususunda Bankacılık ve Finans alanında uzman bilirkişiden rapor aldırıldığı, 11/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda davalılar tarafından …. seri numaralı 30.000,00 TL bedelli teminat mektubu aslının sunulması sebebiyle davacının bu tutar yönüyle herhangi bir alacağı bulunmadığı, lakin davalıların sadece teminat mektubu komisyonu ve masraf borcu bulunduğu, takip tarihi itibariyle davalıların 7.300,00 TL ana para, 16,50 TL işlemiş faize ve 1.890,75 TL olmak üzere toplamda 9.207,25 TL borçlu olduklarının rapor edildiği gerekçesiyle gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, a) T.C. Konya .. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı icra dosyasında davalılar(borçlular) tarafından asıl alacak, faiz ve feriler yönünden yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak 7.300,00 TL, işlemiş faiz 16,50 TL ve takip öncesi posta masrafı 1.890,75 TL olmak üzere toplam 9.207,25 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, b) Yasal şartları oluşmadığından davacı lehine icra ve inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına, c) Yasal şartları oluşmadığından davalılar lehine kötüniyet tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına, d)Davaya konu 25/05/2006 tarih ve …. seri numaralı 30.000 TL bedelli teminat mektubu yönüyle konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; teminat mektubunun nakde çevrilmesinin sözkonusu olmadığı gibi bankanın teminat mektubu nedeniyle herhangi bir zararının olmadığını, bu nedenle teminat mektubunun komisyonu ve masrafı nedeniyle müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, davacı bankanın icra takibine konu ettiği hususun teminat mektubunun iadesi değil, teminat mektubu bedelinin tahsili olduğunu, bu nedenle takibe haklı olarak itiraz ettiklerini, teminat mektubu yönünden davanın konusuz kalması gibi bir durumun sözkonusu olmadığını, mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığını, mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen kısım yönünden müvekkilleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı taraf, davalı şirkete verilen teminat mektubu bedelinin depo edilmesi ve teminat mektubu komisyonunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmekte, davalı taraf ise teminat mektubunun paraya çevrilmediğini, bu nedenle davacı bankanın hiçbir zararının olmadığını, doğmayan alacak nedeniyle komisyon ve masraf talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmektedir.
1-Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 20. Maddesi gereğince davacı bankanın borçlu şirket lehine vermiş olduğu teminat mektubu bedelinin depo edilmesini talep etme hakkı bulunmaktadır. Dava konusu somut olayda davacı banka icra takibinde 30.000,00 TL bedelli teminat mektubu bedelinin tahsilini değil, depo edilmesini talep etmiştir. Buna göre mahkemece teminat mektubunun yargılama sırasında iade edilmesi nedeniyle davanın teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talebi yönünden konusuz kaldığına karar verilmesinde ve davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğunun kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin davacı bankanın teminat mektubu bedelini isteyemeyeceği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.
2-Mahkemece davacı bankanın teminat mektubu komisyonu alacağı yönünden davanın kabulüne karar verilmişse de davacı tarafça sunulan belgelerde icra takibinde istenen teminat mektubu komisyonu bedelinin ne şekilde hesaplandığı yönünde bir bilgi olmadığı gibi mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da sadece bankaca talep edilen komisyon bedelinin faizine ilişkin hesaplama yapılmış, komisyon bedelinin hangi oran esas alınarak belirlendiği hususunda herhangi bir belirleme yapılmamıştır. Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin 34.4.1. Maddesinde bankaca verilecek teminat mektubu için bankanın ibrasına kadar bankaca tespit edilen en yüksek oran üzerinden komisyon alınacağının kararlaştırıldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece bilirkişiden uygulanması gereken komisyon oranının tespiti için gerekli görüldüğü takdirde banka kayıtları da incelenerek taraflar arasındaki sözleşmelerin teminat mektubu komisyon ücreti ile ilgili hükümlerini değerlendiren ve buna göre teminat mektuplarından dolayı davacının komisyon alacağının miktarı ile ilgili ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu nedenle davalılar vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalıların istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarih, … Esas …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yatırılan 334,66 TL istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır