Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1237 E. 2022/1640 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2022
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
YAZIM TARİHİ : 09/11/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 21/06/2022 tarihinde tesis edilen mahkemenin yetkisizliğine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, su filtreleri imal ettiğini, imalatının yaklaşık %90’ını dünyaya ihraç ettiğini, su filtreleri sektörünün lideri olan ….. şirketine fason mal ürettiğini, üretilen malların Konya’dan ihracat edildiğini, su filtrelerinin tank ve tank aparatlarının metal olması sebebi ile, … şirketinin isteği üzerine aparatları boyadıklarını, boya için davalı şirket ile anlaştıklarını, müvekkili şirketin, davalının önerdiği, ürettiği ve müvekkiline üretip teslim ettiği toz boyalar ile tank ve aparatlarını imal ederek … şirketinin istediği ülkelere ambalajlandığını, ahşap sandıklarla sevk ve ihraç edildiğini, gönderilen tank ve aparatlarının boyalarında ağarma, renk farklığı, renk solması, renk dalgalanması vs. şikayetlerinin geldiğini, ürünlerin ayıplı olduğunu, ayıplı ürünlerin yerine yenisinin acilen gönderilmesi için hava kargo ücretlerinin ödendiğini , cezai şartların (buna kredi de denilmektedir) ödendiğini, müvekkilinin kargo ve kredi ödemesi adı altında ekstradan 400.000,00 USD aşkın maddi zararı olduğunu, … şirketinin, bütün sorumluluğun müvekkilinde olduğunu söyleyerek, hava kargolarla beraber 400.000,00 USD aşan bir finans yükünü de müvekkiline yüklediğini, müvekkilinin geçmişe dönük olarak şimdilik raporlayabildiği zarar miktarının 281.807,25 USD olduğunu ve ekli tabloda gözüktüğünü, … şirketinden gelen şikayetler üzerine, davalı şirket uzmanları tarafından, müvekkili şirketin fabrikasında gerekli incelemelerin yapılarak, müvekkiline boya fırınının yeteri kadar ısınmadığını, ambalajın çok sıkı olduğunu söylediklerini, şikayetlerin arka arkaya gelmesiyle, davalı şirketin, kullanılan boyayı değiştirmeleri gerektiğini söyleyerek, boyanın değiştirildiğini, davalı şirketin, renk sorunlarının nedenlerinin müvekkilinin üretim hatalarından kaynaklandığını söylemesi üzerine, müvekkilinin yaklaşık 250.000,00 €’luk masrafla boyahane yatırımı yaptığını, ayrıca acil boya ihtiyacı nedeniyle müvekkilinin, davalının ürettiği boyaları Konya’da satan “…” ünvanlı işletmeden birkaç kez faturalar karşılığında aldığını ve imalatında kullandığını, bu nedenlerle uğradıkları tüm maddi ve manevi zararlardan davalının sorumlu olduğunu, müvekkilinin ayıplı boyadan kaynaklanan zararının 400.000,00 USD civarında olduğunu, miktarının net belirli olmadığından, muhasebeci bilirkişi ile bir sektör temsilcisi ve bir boya/kimya bilirkişisinin ticari defter ve belgeler ile dava dosyası ve rakip firmaların kayıt ve belgeleri üzerinde yapacakları inceleme ile belirli olacağını, bu nedenle davalarının belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile, şimdilik 5.000,00 USD maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin müvekkil şirketten 2017 yılı Ocak ayından itibaren ihtiyaç duyduğu “toz boya”ları satın aldığını, “Cari Hesap Ekstresi”ne göre 28.01.2020 tarihi itibariyle 730.840,15 TL tutarında borcu bulunduğunu, ancak Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile “Konkordato” talep ettiğini, Konkordatonun kabul kararı sonrası davacı şirketin, ödeme planına göre bir kısım borçlarını ödediğini, “Konkordato İsteminin Reddine” karar verilmesinden sonra davacı şirketin, müvekkil şirket yetkilileri ile anlaşmaya vardıklarını, kalan tüm borçlarını 10.11.2021 tarihi itibariyle ödediklerini, borcun tamamının ödenmesinden sonra iş bu davanın açılarak ayıp iddiası ile tazminat talebinde bulunulmasının haklı olmadığını, davacı şirketin satın aldığı boyalarda 2018 sonları ile 2019 yıllarında şikayetler olduğunu bildirildiğini, yapılan araştırma raporunda boyalarda herhangi bir problemin olmadığının, boyahanedeki maddi ve teknik yetersizlikler nedeniyle boyama işlemi yapılmadığının tespit edildiğini, davacı şirket yetkilisi ayıp iddialarının aksine yukarıda belirtilen her iki boyayı da satın almaya devam ettiğini, ayıp iddialarının kabul anlamında olmayıp, ayıp ihbarında bulunmuş olmaları ve zararlarının tazminini talep etmelerinin haksız olduğunu, yetkili mahkemenin davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, Kemalpaşa İlçesi sınırları içerisinde açılması gereken ticari davalar için yetkili mahkemenin İzmir Ticaret Mahkemesi olduğunu, mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerinden, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın talep halinde yetkili İzmir Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davacı şirketin zarar tutarını dava dilekçesinde 281.807,25 USD olarak belirlediğini, dava değerinin 5.000,00 USD olarak bildirilerek “Belirsiz Alacak Davası” olarak açılması nedeniyle davanın “Hukuki Yarar Yokluğu” nedeniyle usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde yapılacak yargılama sonucunda davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; “…Öncelikle HMK’nun 6.maddesi gereğince davalı şirketin ikametgahı İzmir ili Kemalpaşa ilçesi olup, İzmir Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sırasında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. 6102 Sayılı TTK’nun 40.maddesi gereğince, “Her tacir ticari işletmenin açıldığı günden itibaren 15 gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret ünvanını işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirir.
Merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunur.” hükmü yer almaktadır. Bu kapsamda davalı şirketin HMK’nun 6.maddesi anlamında yerleşim yerinin ticaret siciline kayıtlı olduğu, İzmir ili olduğu ve İzmir Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle ve davalının da süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından…” gerekçesiyle davacının davasının yetki yönünden reddi ile mahkememizin yetkisizliğine, HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin para alacaklısı olduğunu, para alacaklarında akdin ifa yerinin alacaklının yerleşim yeri olduğunu, müvekkilinin yerleşim yerinin, boyaların teslim edildiği/alındığı yerin, boyaların parasının ödendiği yerin Konya olduğunu, davalının haksız eylemleri nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, İlk Derece Mahkemesi’nin davalının yerleşim yerinin Kemalpaşa/İzmir olduğundan hareketle yetkisizlik kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; Davalarının kabulü ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.06.2022 tarih … esas sayılı yetkisizlik kararının kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekâleti ücretin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticari satımdan kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6/1 maddesinde “Genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir….” hükmünün, aynı kanunun 10.maddesinde “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmünün, sözleşmeden doğan para borçlarının ifa yerini düzenleyen TBK’nın 89/1 maddesinde “…taraflar arasında aksine bir anlaşma bulunmaması halinde, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir…” hükmünün yer aldığı,
Taraflar arasındaki akdi ilişki inkâr edilmemiş olup, sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda sözleşmede aksine bir şart konulmamış ise para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yeri de alacaklının yerleşim yeri olacaktır. Böyle bir durumda alacaklı kendi yerleşim yerinde bulunan mahkemede dava açabilecektir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, davacının istemi sözleşmeden kaynaklanan para alacağı olduğuna göre Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K’nın 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Davacının yerleşim yeri Konya olduğuna göre alacağın ifa edileceği yer itibariyle yetkili mahkeme Konya Mahkemeleridir. ilk derece mahkemesince işin esası incelenmeksizin yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmediğinden davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-3 madde gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, uyuşmazlık ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarih, … esas … karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç