Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1226 E. 2023/2056 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2022
NUMARASI : Esas – Karar

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/10/2023
YAZIM TARİHİ : 23/10/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/659 esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 31/05/2022 tarihinde tesis edilen davının kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin temlik alacaklısı, davalının ise dava dışı … Ltd Şti ile Konya İli Selçuklu İlçesi … Mah. … ada… parsel için yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalayan taraf olduğunu, dava dışı yapı denetim firması tarafından edimlerin süresinde yerine getirilmesine rağmen sözleşmenin diğer tarafı olan davalının dava dışı şirketin hak edişlerini yapmadığını, davacının ise …. Ltd Şti’nin yapmış olduğu bu sözleşmeden kaynaklı tüm hak ve alacaklarını alacağın temliki sözleşmesiyle temlik aldığını, dava konusu … parselle ilgili olarak davalı tarafın, dava dışı yapı denetim firması ile imza altına almış olduğu sözleşme kapsamında sorumlu olduğunu, şimdilik alacağın tespiti mümkün olmadığından belirsiz alacak davası açtıklarını belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL yapı denetim bedeli ücretinin ilgili Selçuklu Belediyesi tarafından yapılan hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 22/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 44.841,86 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen alacağa dayanak olarak gösterilen sözleşmelerin geçerliliğini kabul etmediklerini, mahkemece imza incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, denetim firması tarafından yapılan hizmete istinaden kesilen faturaların müvekkili kooperatif tarafından ödendiğini, fakat aynı firmanın ilerleyen aşamasında kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkili kooperatif tarafından inşaatın tamamlamış olmasına rağmen usule uygun rapor tanzim edilmediğinden müvekkilinin zor durumda kaldığını, müvekkili firmanın sözleşmelerin yapıldığı tarihten günümüze kadar basiretli olarak davrandığını ve kötü niyetli olarak hareket etmediğini, yapı denetim ücretlerinin doğrudan yapı denetim firmalarına ödenmediğini, yapı denetim firmalarının yaptıkları işin hakkedişine göre fatura kestiklerini, kesilen bu fatura bedellerinin mal müdürlüğüne ödendiğini, mal müdürlüğüne yapılan ödemenin de hak edişe göre yapı denetim firmalarına ödendiğini, üçüncü kişiye yapılacak temlik alacağının mal müdürlüğünden olan alacağa yönelik olması gerektiğini, doğrudan iş sahibine yönelik temliğin geçersiz olduğunu, yapı sahibi tarafından ödemelerin Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü adına yapı denetim ücreti olarak Mal Müdürlüğüne yapıldığını ve denetim firmasının alacağını buradan aldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; davalı ile dava dışı ….Ltd. Şti. arasında yapı denetim sözleşmesi yapıldığı, dava dışı şirketin alacağını 10.10.2019 tarihinde davacıya devrettiği, dosyadan alınan bilirkişi raporuna göre; davacının dava tarihi itibariyle toplam alacağının 54.019,18 TL olduğu, 09.02.2021 tarihli 9.177,32 TL’lik ödemeden sonra alacağının 44.841,86 TL olacağı, yönünde tespitte bulunulduğu, davalı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmenin her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olduğu, dava dışı şirket tarafından yapılan iş karşılığı bir ödeme yapılması ön görüldüğü, davacı tarafça dava dışı şirketten yapıların tamamlandığına ilişkin raporun sunulmasını talep edebilmesi için öncelikle kendi edimini yerine getirmesi gerektiği, sonrasında ise dava dışı şirketten belirtilen hususta talepte bulunabileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 44.841,86 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yapı denetim hizmet sözleşmelerinde alacak kalemlerinin açıkça belli olduğunu, davacının kendi sunduğu belgelere göre de alacak miktarının açıkça belirlenebilir olduğunu, bu sebeple belirsiz alacak davası olarak ikame edilen davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, mahkemece bu itirazlarının hiçbir şekilde değerlendirilmediğini, yapı denetim hizmet sözleşmelerinde alacak kalemleri açıkça belirliyken, davacı tarafın kendi sunmuş oldukları belgelerde de hakediş miktarları açıkça belirlenebilirken davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, dava dışı temlik eden yapı denetim şirketinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek yapının ilerleyişine uygun gerekli raporları tanzim etmediğin, sözleşmeye konu yapılan %100 tamamlanmış olup her bina ve bağımsız bölüm eksiksiz ve aktif bir şekilde kullanılmakta olduğunu, ancak davadışı yapı denetim şirketinin yapıların tamamlandığına ilişkin rapor hazırlamamış olması sebebiyle iskan alınamadığını, mevcut olmayan bir alacak için temlik verilmesinin de hukuken mümkün olmadığını, yerel mahkemece yapı denetim şirketinin rapor sunmasını talep edebilmesi için öncelikle kendi edimini yerine getirmesi gerektiği belirtilmişse de bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, zira Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesinin 5. Maddesinde “Yapı denetimi hizmet bedeli, . .. Yönetmelik eki form 22’ye uygun olarak düzenlenen hakediş raporu ile ilgili idaresince yapı denetim kuruluşuna ödenir.” denildiğini, dolayısıyla öncelikle dava dışı şirket tarafından rapor tanzim edildikten sonra müvekkili tarafından edim yerine getirilebileceğini, ödeme hususunda muhataplarının dava dışı temlik veren yapı denetim şirketi değil Selçuklu Mal Müdürlüğü olduğunu, yapı denetim şirketinin de ödemeyi Mal Müdürlüğünden almasından dolayı müvekkilinin direkt olarak borçlu sıfatı bulunmadığını, alacağı kabul anlamına gelmemekle birlikte faiz başlangıç tarihi ve miktarı yönünden hatalı hüküm tesis edildiğini, mahkemece davacı tarafın ıslah ettiği alacağa, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verildiğini, davacı tarafın ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığını, ıslahta talep edilmemesine rağmen faize hükmedilecekse bile, ıslah edilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin yine hukuka uygun olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yapı denetimi hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
1- 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 2. maddesinde “…Yapı denetim hizmeti, yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütülür. Yapı sahibi, yapım işi için anlaşma yaptığı yapı müteahhidini vekil tayin edemez.” ve aynı Yasa’ nın 5. maddesindeki, “Yapı denetim hizmet sözleşmeleri, yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedilir…Yapı denetim hizmet bedeli, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedellerinin ödenmesinde kullanılmak üzere yapı sahibince il muhasebe birimlerinde açılacak emanet nitelikli hesaba yatırılır.” şeklinde düzenlenen hükümler uyarınca yapı denetim hizmeti veren şirketin denetim hizmet bedelini yapı sahibinden talep etme hakkı bulunmaktadır. Dava konusu somut olayda alacağını davacıya temlik eden yapı denetim hizmeti şirketi ile yapı sahibi davalı kooperatif arasında yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalandığı sabit olduğundan davacının yapı sahibi davalı kooperatiften hizmet bedelini isteme hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı ve temlikin geçersiz olduğu yönündeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
2- Bilirkişi …. tarafından hazırlanan 31.01.2022 tarihli raporda davacının toplam alacağının 30.894,45 TL olduğu yönünde görüş belirtilmiş, aynı bilirkişi tarafından hazırlanan 13.04.2022 tarihli raporda ise davacının toplam alacağının 44.841,86 TL olduğu yönünde görüş belirtilmiştir. Görüldüğü üzere her iki rapor arasında çelişki bulunmaktadır. Ayrıca mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara KDV’nin dahil edilip edilmediği de anlaşılamamaktadır. Mahkemece alanında uzman inşaat mühendisi bilirkişiden önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek mahiyette denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2022 tarih, .. Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 765,79 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,

5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır