Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1214 E. 2022/1693 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2022
NUMARASI : … Esas – …Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … Şti.
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
YAZIM TARİHİ : 21/10/2022
Davacı tarafından Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas saylılı dosyası ile açılan Zayi Belgesi Verilmesi istemi ile açılan davada 04/07/2022 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının işletmesinde, 15/06/2021 tarihinde hırsızlık olayının yaşandığını, bu hırsızlık sonucu hem davacının milyonlarca TL değerinde makina, alet ve edevatı, hem de ticari işletmede bulunan ticari defterler, faturalar, vergiye esas belgeler ve sair tüm belge ve evrakların zayi olduğunu, hırsızlık olayı ile ilgili davacı şirket sahibi …’in olay tarihinde şikayetçi olduğunu ve suç duyurusunda bulunduğunu, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca … soruşturma numaralı dosya açıldığını, ticari defterlerin çalındığı hırsızlık suçunun üzerinden 15 günün üzerinde zaman geçmiş olsa da eski tarihli defterlerin kanuni bildirim sürelerinin yapılıp gerekli olanların kapanış onayları da noter tarafından yapılmak suretiyle 10 yıl süreyle saklamak üzere arşivlenmiş ve ilgili eski tarihli bu defterlere denetimler haricinde ihtiyaç duyulmadığını, eski tarihli defterlerin de çalınmış olduğunun davacı şirket yetkilisi tarafından geç fark edildiğini, zayi belgesi verilmesine dair 15 günlük dava açma süresinin tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren başladığını beyan ederek 2017, 2020 yıllarına ve 2021/1., 2., 3., 4., 5., 6. aylarına ait tüm ticari defter belgelerinin zayi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; “…Dosya incelendiğinde; 6102 sayılı TTK’nın 82/(7). Maddesi gereğince; tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğraması halinde tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, davanın hasımsız olarak açılacağının düzenlendiği,
Davacının iddia ettiği kendisine ait iş yerinde meydana gelen hırsızlıktan sonra her ne kadar davacı polise başvurduğunu şikayetler yaptığını ancak dava konusu defterlerin güncel olmadığı ve kullanılmayıp sadece saklandığı, bu nedenle söz konusu hırsızlık olayından sonra kaybolduklarını hırsızlığın meydana geldiği tarihten 15 gün geçtikten sonra öğrenerek mahkememize iş bu davayı açtığını, zayiin farkedildiği tarihten itibaren yasal 15 günlük hak düşürücü sürenin işleyeceğini iddia etmişse de, davacının dava dilekçesi ekindeki Yargıtay kararı örneklerinin dava konusu olayla örtüşmediği, zira ilgili karara konu olayda hasarın veya zaiyatın meydana geldiği alana girilmemesinden veya geç girilmesinden sonra kayıpların tespit edilebildiği, mahkememizdeki davaya konu olayda ise hırsızlık olayından sonra davaya konu iş yerinde bütün incelemelerin yapılmış olduğu ve çalınan envanterin ortaya çıkarıldığı, söz konusu şikayetlerin yapıldığı dikkate alındığında TTK’nın basiretli tacire yüklediği sorumluluğa binayen davacının 10 yıl süreyle saklamak zorunda olduğu belge evrak ve defterleri de kontrol etmesi gerektiği ve bu kontrolün hayatın akışına uygun olduğu dikkate alındığında davacı üzerine düşen özel sorumluluğunu yerine getirmeyerek söz konusu defterlerin sıhhat ve özen borcunu yerine getirmediği ve davacının hırsızlık olayının meydana geldiği tarihten itibaren özenli bir tacir gibi davranarak bütün maddi ve manevi kayıplarını saptaması gerektiğinden davacının olayın meydana geldiği tarihten itibaren 15 günlük yasal sürede davayı açmadığı,” gerekçesiyle davacının davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete ait … Mah. … Cad. No: … Karatay/KONYA adresindeki … Şti. İsimli … Ticaret sicil ve … vergi numaralı işletmesi, 15.06.2021 tarihinde yaşanan hırsızlık sonucu hem müvekkilin milyonlarca TL değerinde makina, alet ve edevatı, hem de ticari işletmede bulunan aşağıda belirttikleri ticari defterler, faturalar, vergiye esas belgeler ve sair tüm belge ve evrakların zayi olduğunu, zayiatla alakalı olay tarihinde müvekkil şirket sahibi tarafından şikayetçi olunup suç duyurusunda bulunulduğunu, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca … Soruşturma numaralı dosya ile soruşturmanın devam ettiğini, ticari defterlerinin de çalınmış olduğunu, dilekçeyi mahkemeye sunduklarında fark ettiklerini, TTK’nın 82. Maddesinin yedinci fıkrasına göre, zayi belgesi verilmesine dair tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 günlük dava açma süresinin olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek; kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticari defter ve kayıtların zayi olması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesine göre zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 82/1-a maddesinde: “Her tacir ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini saklamakla yükümlüdür”
Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7 maddesi uyarınca tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterlerin afet veya hırsızlık sebebiyle ziyaya uğraması halinde mahkemeden belge talep edilebileceği hususu düzenlenmiş olup, değinilen düzenleme uyarınca tacirin defter ve belgelerini özenli bir şekilde saklama yükümlülüğü bulunmaktadır. Bir başka anlatımla tacir özen yükümlülüğüne uymasına rağmen defter ve belgelerin zayi olduğunu kanıtlamak durumundadır. Anılan madde uyarınca tacir, afet veya hırsızlık halinde mahkemeden zayi belgesi talep edebilecektir.
Dava konusu olayda davacı 15/06/2021 tarihinde işyerinde hırsızlık fiilinin gerçekleştiği iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuş, 08/02/2022 tarihinde de iş bu davayı açmıştır. Ceza soruşturması kapsamında davacının işyerinde inceleme yapılmış olup, işyerine girilememesi vs…sebeplerle işyerinde zayi olan malların tespit edilememesi gibi bir durum söz konusu değildir. Şu halde davacının iddia edilen hırsızlık fiilinin gerçekleştiğini öğrendiği 15/06/2021 tarihinde ticari defterlerinin ziyaını öğrendiğinin kabulü gerekir. Davacı, iddia edilen hırsızlık fiili tarihinin üzerinden 7 aydan fazla bir zaman geçtikten sonra ziya davasını açmış olup, davanın TTK 82/7 maddesinde öngörülen 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, ilk derece mahkemesince hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde usül ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.ç maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

D.A.Ç