Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1208 E. 2022/1611 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 20/07/2022
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN DAVACI : … Şti.
VEKİLİ : Av. … – …

KARŞI TARAF
DAVALILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No:…)
2- …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
3- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
YAZIM TARİHİ : 13/10/2022
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından karşı taraf davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan davada 20/07/2022 tarihinde tesis edilen ara karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, müvekkili şirket temsilcisi ile davalı … arasında uzun yıllardan beri ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin diğer davalıları …’in ortağı olması sebebi ile tanıdığını, davalı … ve … arasında plastik imalatı ve otomobil alım- satımına ilişkin adi ortaklık ilişkisi bulunduğunu, işbu ortaklığın tespit edebildikleri kadarıyla ve davalı …’in beyanına göre 2019 yılının 9. ayında kurulan, …’in oğlu …’in sermaye sahibi olduğu, diğer davalı … Ltd. Şti. ve davalı … adına kayıtlı … plakalı araç üzerinde devam ettiğini, her ne kadar davalı … Ltd. Şti.’nin sermaye sahibi kayden davalı …’in oğlu … olarak gözükse de … Şti.’nin kontrol ve yönetiminin davalı … ve … elinde olduğunu, davalıların … fabrikası sahibi olmasının yanı sıra ilaveten araç alım satım işiyle uğraştıklarını, davalı … ve …’in dava konusu aracı satarak satış bedelini adi ortaklık ilişkisi çerçevesinde diğer davalı … Ltd.Şti.’de sermaye olarak kullandıklarını ve aracı 2019 yılının 12. ayında satışa çıkarmaları üzerine müvekkilinin araca talip olduğunu, davalı … ve …’in satış konusunda yeniden müzakere ederek aracı 110.000,00 TL bedel karşılığında müvekkiline satmayı kararlaştırdıklarını, araç kaydında banka rehini olduğu için KTK’nın 20/d maddesi gereğince aracın müvekkili adına tescil edilemediğini, davalılar tarafından araç kaydının en geç 2020 yılının 5. ayında müvekkili adına tescil edileceği taahhüt edilerek aracın zilyetliğinin davalı … tarafından müvekkiline verildiğini, aracın müvekkili adına tescili vadeye bağlandığı için araç bedelinin de vadeye bağlandığını, müvekkilinin araç bedeli olarak 10.000,00 TL’yi peşin ödediğini, bakiyesi 30.04.2022 vadeli, 24.000,00 TL bedelli, 30.05.2020 vadeli, 38.000,00 TL bedelli, 30.06.2022 vadeli, 38.000,00 TL bedelli, davalı … adına keşide edilen çekler ile ödendiğini, işbu çeklerin … cirosuyla diğer davalı … Ltd.Şti.’ye temlik edildiğini, çeklerin bir kısmının …nakde çevrilerek, bir kısmı da vadesinde tahsil edilerek … ve …’in anlaştığı gibi …Şti.’ye sermaye olarak konulduğunu, 2020 yılının Mayıs ayına kadar müvekkili tarafından keşide edilen çeklerin vadesinde ödendiğini ancak, davalılar tarafından taahhüt edilen aracın tescil borcunun yerine getirilemediğini, müvekkilinin davalı …’in borcundan dolayı dava konusu araç kaydına 70.000,00 TL bedelli haciz ve yakalama şerhi konulduğu öğrendiğini, davalıların kötüniyetli ve kusurlu davranışları neticesinde dava konusu aracın müvekkili adına tesciline ilişkin çekişme başladığını, akabinde davalı …’in 3.kişi …’nun işyerinde davalı …, … ve müvekkili şirket temsilcisi ile … ihtilafın halli için bir araya geldiğini, davalı … 3. kişi … ile yaptığı görüşmesiyle işi çözümsüz bir noktaya taşıdığını, 2021 yılının aralık ayında ise dava konusu aracın müvekkili işyeri önünde park halindeyken trafik polisleri tarafından trafikten men edilerek yediemin deposuna alındığını, davalılar tarafından zayi olunan 30/06/2022 tarihli, 38.000,00 TL bedelli çekin de zayi kararı alınması üzerine müvekkili tarafından ödendiğini, davalıların kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu, davalılar arasında adi ortaklık ilişkisi davalıların kabul, beyan ve ikrarları ile sabit olduğundan ve dava konusu aracın davalıların borçlarından dolayı trafikten men edildiği hususlarının gözetilerek müvekkilinin alacağının semeresiz kalmaması için davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malları üzerinde dava değeri ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Karşı taraf davalılar vekili, talebin reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “… İİK. Madde 257 “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir.
Bu nedenlerle dava konusunun … tescil plakalı aracın davacı adına tescil talebi olması nedeniyle takdiren teminatsız olarak dava konusu … plakalı araç üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekmiştir. Davalıların tüm mal varlığına haciz konulması talebinin ise yaklaşık ispat derecesinde ispatlanamamış olması, mevcut delillerin ihtiyati haciz kararı vermek için yeterli olmaması ve dava ile elde edilecek sonucun ihtiyati haciz yoluyla elde edilmesinin geçici hukuki koruma olan ihtiyati haczin genel yapısına uygun olmaması, İİK nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen koşulun yaklaşık olarak dahi ispatlanamamış olması…” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne dair, takdiren teminatsız dava konusu … plakalı araç üzerine ihtiyati haciz konulmasına, davacı vekilinin davalıların üzerinde kayıtlı bulunan taşınır ve taşınmaz mallar üzerine ihtiyati haciz konulması talebinin reddine şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, davaya konu araç üzerinde başkaca hacizlerin de bulunduğunu, yalnızca aracın ihtiyati hacziyle aracın denkleştirici adalet ilkesi gereği karar tarihindeki değeri ve müvekkilin araçtan yoksun kalması nedeniyle uğradığı fakirleşmeyi karşılayamadığını, bu nedenle davalıların diğer mal varlıklarına da yönelmesi gerektiğini ancak, davalıların diğer mal varlıklarını kaçırması nedeniyle karşılamayan tutarı tahsil edememesi durumunun kuvvetle muhtemel olduğunu, davalıların taşınır ve taşınmaz malları üzerinde ihtiyati haciz konulmasına ilişkin olarak talepte bulunulurken ihtiyati hacze ilişkin sınırlamanın dava değeri ile belirlenmesi gerektiğinin belirtildiğini, İİK’nın 257. maddesinin dava konusu olayda uygulanabilmesi için gerekli şartların gerçekleştiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan borcunu ifa etmesine, davalıların araç kaydını en geç 2020 yılının mayıs ayında müvekkili adına tescil edeceklerini söylemelerine rağmen söz konusu tescil işlemini gerçekleştirmediğini, mahkemece yaklaşık ispatın sağlanamadığı hususu belirtilmişse de dosyaya delil olarak sunulan soruşturma dosyasında alınan ifadelerde davalıların bu hususu açıkça ikrar ettiğini ve müvekkilinin alacağının, davalıların mahkeme içi kesin ikrarlarından da sabit olduğunu, yaklaşık ispat için kendisine talebin yöneltildiği mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaate varmasının yeterli olduğunu, davalılar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğundan ortaklık malları üzerinde de birlikte tasarruf ettiklerini, araç kaydının davalı … adına olmasına rağmen zilyetliğinin davalı …’de bulunduğunu, bu nedenle ortaklık sebebiyle davalıların ortaklığa ilişkin olan borçtan müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, mahkeme ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 257. maddesinde ”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı Yasa’nın 258/1 madde ve fıkrasında ise; “İhtiyati hacze 50nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” hükmü yer almaktadır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf istemleri ve istinaf edenin sıfatı nazara alındığında, İİK’nın 257 ve 258. madde koşulları kapsamında yapılan değerlendirme sonucu ilk derece mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,

2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T