Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1205 E. 2022/1545 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 22/08/2022
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF TALEP EDEN
DAVACILAR : 1-… –
2-… – (T.C. Kimlik: …)
VEKİLİ : Av. … –

KISITLI ADAY : … – (T.C. Kimlik: …)

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
YAZIM TARİHİ : 09/11/2022
Davacılar tarafından Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan davada 22/08/2022 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararına karşı davacıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin babası kısıtlı adayı, ayrıca şirketin yöneticisi olan …’nin 86 yaşında olduğunu, yaşı ve bir takım sağlık sorunları nedeniyle fiilen ve hukuken kendi sorumluluklarını yerine getiremediğini, müvekkillerinin eşi/babası olan …’nin artan fiziki ve fikri kısıtlılık halini ruhen kabul etmediğinden şahsi işlerinde kendisine yardımcı olunmasına izin vermediğini, bu sebeple şirketi de yönetemez hale getirdiğini, çalışanlarını ve şirket mevcudiyetini tehlikeye atan kararlarından rahatsızlık duyan şirket personeli ve üst düzey yetkililerin, Yönetim Kuruluna durumu bildirir rapor sunduklarını belirterek; müvekkilinin babasına vasi olarak atanmasını, talebin uygun bulunmaması halinde vasi adayının şirket yönetimine kayyım olarak tayin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Yapılan değerlendirme sonucunda; “…HMK’nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nın 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Bir şirkete kayyım atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Bu kural 4721 sayılı TMK’nın 427/1-4. maddesinde ifade edilmiştir. Bu maddeye göre: Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim kayyımı atanmak zorundadır.
Yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır. Şirketin seçilmiş yönetim kurulu bulunduğu takdirde organ yokluğundan söz etmek mümkün olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulunun, çalışamaz halde olması da TTK’nın sistematiği içinde giderilmesi her zaman mümkün bir durumdur. (Yarg. 11. H.D 08/03/2018 2016/7714 E-2018/1804 K)
Somut olayda, davalı şirketi temsile yetkili organların bulunduğu ve hali hazırda organ boşluğunun söz konusu olmadığı, mevcut delil durumu ve dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı anlaşıldığından…” gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bölgenin ve ülkenin en büyük un ve değirmen fabrikaları üretimini ve ihracatını yapan, fabrikalar kuran sanayi kuruluşlarından birisi olan şirketin, durma noktasına geldiğini, 100 milyon dolarları aşan bazı proje ve yatırımların yürütülemediğini, telafisi mümkün olmayan zararların doğmasının önüne geçilebilmesi amacıyla ihtiyati tedbir talep ettiklerini, ancak yerel mahkemenin taleplerini reddettiğini belirterek; taleplerinin kabulü ile yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirkete yönetim kayyımı tayini hususunda ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 630. maddesinde, “Her ortak haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.” şeklinde hüküm düzenlenmiştir (bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03/05/2017 tarih ve 2015/15039 esas, 2017/2589 karar sayılı ilamı).
Bir şirkete kayyım atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Bu kural 4721 sayılı TMK’nın 427/1-4. maddesinde ifade edilmiştir. Bu maddeye göre; Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim kayyımı atanmak zorundadır.
Yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır. Şirketin seçilmiş yönetim kurulu bulunduğu takdirde organ yokluğundan söz etmek mümkün olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulunun, çalışamaz halde olması da TTK’nın sistematiği içinde giderilmesi her zaman mümkün bir durumdur. (Yarg. 11. H.D 08/03/2018 2016/7714 E-2018/1804 K)
Davacılar vekili, kısıtlı adayının yaşı ve bir takım sağlık sorunları nedeniyle fiilen ve hukuken sorumluluklarını yerine getiremediğini, …’nin işlerini yürütemediği gerekçesiyle şirkete yönetim kayyımı atanmasını talep etmiş olup ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Somut olayda davalı şirketi temsile yetkili organların bulunduğu, organ boşluğu olmadığı, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı gerekçeleriyle, tedbir talebinin reddine karar verildiği, tedbirin reddi kararı, yukarıdaki nedenlerle istinaf edilmiş ise de yönetim kayyımı atanmasını gerektirir bir durumun tespit edilememesi nedeniyle yaklaşık ispatın sağlanamadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin ise hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşıldığından, davacıların istinaf nedenlerinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacıların istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip ………..
e-imzalıdır