Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1151 E. 2022/1629 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 25/07/2022
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …- …

DAVALILAR : 1- … Şti.
2- … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …- …
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :12/10/2022
YAZIM TARİHİ :13/10/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 25/07/2022 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı gerçek kişi ile diğer davalı arasında organik ve fiili bağ bulunduğunu, davalı gerçek kişinin, diğer davalı tüzel kişinin tam hisseli tek ortağı ve sahibi bulunduğunu, ticari faaliyetlerinden kaynaklanan bir takım işlem ve borçlanmalarını tüzel kişiliğin perdesi arkasına saklanmak suretiyle gerçekleştirdiğini, şirketin malvarlığı ile davalı gerçek kişinin malvarlığının gerçekte aynı olması sebebiyle Yüksek Mahkeme içtihatları çerçevesinde dava konusu borçtan tüzel kişiliğin de sorumlu olduğu iddiasıyla alacak davası açmış, söz konusu davada da ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ : İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; “..Yüksek Mahkeme içtihatları gereğince tüzel kişilik perdesinin aralanması istisnai bir kurum olup, tarafların salt organik bağ içinde olmalarının yeterli olmadığı, ticari merkez, faaliyet alanı ve yöneticilerin aynı kişiler olması kriterinin çok ötesinde tüzel kişilikler arasında iktisadi bütünlüğün ispatının şart olduğu, dosyanın mevcut delil durumu itibariyle ihtiyati haciz talep edenin bahsi geçen iddialarının doğruluğunu yaklaşık ispat düzeyinde ortaya koyamadığı, davalıların, dava konusu alacaktan borçlu şirketle perdenin aralanması ilkesi uyarınca sorumlu olup olmayacaklarının tespitinin ve alacağın varlık ve tutarının yargılamayı gerektirdiği, dava konusu bir miktar para alacağına ilişkin olarak alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yönlerinden İ.İ.K 257 vd.maddeleri gereğince İhtiyati Haciz talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata yeterli koşulların bulunmadığı(davalı şirket yönüyle) ve dahi mahkemece yargılama aşamasında değişen koşullara göre talep halinde her zaman geçici koruma kararı niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği de gözetildiğinde, davacının yasal şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların müvekkiline olan borçları, borç tutarı ve müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakma amacıyla haddinden fazla açılan davalarının olması da göz önüne alındığında borçlular aleyhine ihtiyati haciz taleplerinin kabulü gerektiğini, somut olayın özelliğine göre davayı kazanma ihtimallerinin çok yüksek olduğunu, davalı tarafın mal varlıklarını elden çıkarmaya çalışması hayatın olağan akışında görülen bir durum olduğunu, Yargıtay’ın emsal içtihatlarına göre ihtiyati haciz kararı verilmesinde mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmadığı, yaklaşık ispat ölçülerinde ispatın yeterli olacağını, ekte sundukları icra tutanakları, tapu kayıtları, kambiyo senedi grafoloji raporuna göre yaklaşık ispat kuralları lehlerine bulunduğunu, borçlunun borcu ödememek için mal kaçırmakta ve muvazaalı işlem yapması halinde davalarının konusuz kalacağının aşikar olacağını, alacaklarının muaccel ve para alacağına ilişkin olmasına rağmen herhangi bir rehinle teminat altına alınmamış bulunması ve tahsil kabiliyetinin kalmaması için davalılar adına kayıtlı bulunan menkul ve gayrimenkuller üzerinde alacaklarına yetecek oranda mümkünse teminatsız olmadığı takdirde makul ve uygun bir teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 120: (1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Harçlar Kanunu
Madde 2: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir.
Madde 15: Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır.
Madde 27: (1) sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir.
Madde 32: Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz.
Davacı tarafça ihtiyati haciz ile ilgili 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 nolu tarifesinin yargı harçları bölümünün (A) fıkrasının karar ve ilam harcı başlıklı (III) numaralı bendin 2/d alt bendi gereğince; yatırılması gereken karar ve ilam harcının ödenmediği anlaşılmıştır.
Bu husus kamu düzenini ilgilendirdiğinden Dairemizce re’sen inceleme konusu yapılmıştır. Talebin incelenmesi Harçlar Kanunu 2 ve 27. maddeleri gereğince talep tarihinde geçerli olan maktu karar ve ilam harcının yatırılmasına bağlıdır.
Somut olayda ihtiyati haciz talep eden davacının ihtiyati haciz talebinde bulunmasına rağmen 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince yatırması gereken 133,00 TL ihtiyati haciz karar ve ilam harcını yatırmadığı, bu nedenle ihtiyati haciz talebinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken 25/07/2022 tarihli ara karar ile talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının istinaf başvuru talebinin istinaf sebepleri esastan incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen ara kararın kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurularak ihtiyati haciz talebinin usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/07/2022 tarih … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davacının istinaf başvurusu ile ilgili yaptığı yargılama giderlerinin; ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili kurulacak hükümde değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davacının ihtiyati haciz talebinin USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 133,00 TL karar harcından istinaf kanun yoluna başvuru sırasında yatırılan ve istinaf edene iadesi gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 52,3‬0 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
C)Kararın tebliği işlemlerinin HMK 359/3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç