Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1098 E. 2022/1613 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 06/06/2022
NUMARASI : … Esas

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
TALEP : İhtiyati Tedbir

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
YAZIM TARİHİ : 18/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir talebine ilişkin 06/06/2022 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili 13/04/2022 tarihli talep dilekçesinde özetle; dava dilekçeleri ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, mahkemenini vermiş olduğu ara karar ile 09/07/2021 tarihinde 120.000,00 TL nin % 5 ine tekabül eden 6.000,00 TL teminatın yatırılması halinde takibin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin tarih itibari ile ödeme gücünün bulunmaması sebebi ile teminat bedeli yatırılamadığını ve teminat bedelinin yatırılmaması sebebi ile 23/08/2021 tarihinde ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiğini, taraflarınca, verilen ihtiyati tedbir kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup bu başvurumuz neticesinde “davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile ;ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,HMK‘nın 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaati ile istinaf başvurularının kabulüne karar verilmiştir” dendiğini, dava dilekçelerinde de belirttikleri üzere müvekkilinin borca konu senette imzasının bulunmadığına ilişkin iki ayrı kurumdan alınmış raporlar mevcut olduğunu beyan ederek takibin ihtiyati tedbir kararı ile öncelikle teminatsız olarak durdurulmasına mahkeme aksi kanaatte olacak ise daha önce vermiş olduğu karardaki teminat bedeli karşılığında takibin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 16/04/2022 tarihli ara karar ile;”…Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. Maddesi;“Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebileceği” hükmüne amirdir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 209. Maddesi ;“Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz. Senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir, o senet hakkındaki sahtelik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir.” hükmüne amirdir.Dava konusu kıymetli evraklara ilişkin olarak sahtecilik iddiası bulunduğundan, Ceza dosyasında toplanan deliller de nazara alınarak, takdiren dava konusu 120.000,00 TL’nin %5’ine tekabül eden 6.000,00 TL teminat yatırıldığında HMK’nın 389. ve 209. Maddeleri gereğince icra takibinin tedbiren durdurulması karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; 120.000,00 TL’nin %5’ine tekabül eden 6.000,00 TL teminat yatırıldığında veya bu miktar teminat mektubu karşılığında Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasındaki takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ:Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; Konya BAM … Hukuk Dairesi … E. sayılı kararında “(…) ara kararın kaldırılmasına ve davalı talebi ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına” karar verildiğini, Fakat 16/04/2022 tarihli ara kararda ihtiyati tedbire ilişkin itirazları değerlendirilmeden ve gerekçelendirilmeden tedbirin devamına karar verildiğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, davacı/borçlu, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, ancak somut olayda davacının, netice-i talep ve sonuç bölümünde icra takibinin durdurulması talebinde bulunduğunu, bunun haricinde başka bir tedbir talebinde bulunmadığını, bu nedenle davacının ihtiyati tedbir talebine hukuken itibar edilemeyeceğini, işbu dosyada, takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmişse de kararın kanunun açık hükmüne ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere mahkeme tarafından %15 yerine %5 oranında teminat miktarı belirlenmesinin de uygun olmadığını, teminat miktarının %15 olarak belirlenmesi gerektiğini beyan ederek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; “…Konya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından düzenlettirilen … Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 15/04/2021 tarihli raporu ve Konya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasınca düzenlettirilen … Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 05/05/2022 tarihli raporlarında dava konusu senet üzerinde davacıya atfedilen imzanın davacı … eli ürünü olmadığının tespit edildiği, dosyadaki mevcut delil durumu itibariyle mahkememiz 16/04/2022 tarihli takibin tedbiren durdurulmasına yönelik kararın yerinde olduğu anlaşılmakla itirazların reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itiraz dilekçesini tekrarla, taraflarınca işbu dava dosyasında verilen 23/08/2021 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusu yapıldığını, Konya BAM … Hukuk Dairesi … E. sayılı kararında “(…) ara kararın kaldırılmasına ve davalı talebi ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına” karar verildiğini, fakat 06/06/2022 tarihli ara kararda ihtiyati tedbire ilişkin itirazlarının değerlendirilmeden ve gerekçelendirilmeden tedbirin devamına karar verildiğini, davacının tedbir talebinin hukuka aykırı olduğunu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, davacı/borçlu, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, ancak somut olayda davacı, netice-i talep ve sonuç bölümünde icra takibinin durdurulması talebinde bulunduğunu bunun haricinde başka bir tedbir talebinde bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere mahkeme tarafından %15 yerine %5 oranında teminat miktarı belirlenmesinin de uygun olmadığını, teminat miktarının %15 olarak belirlenmesi gerektiğini beyan ederek ihtiyati tedbire itirazlarının reddine ilişkin 06/06/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; icra takibinden sonra borçlu olunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati tedbir talebinin kabulüne itiraz eden davalı alacaklının istinaf sebepleri doğrultusunda dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İstinaf isteminde bulunan davalı alacaklının itirazları; HMK’nın 209.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan senedin sahte olarak oluşturulduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasında tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Bu konudaki düzenlemeler dikkate alındığında;
İcra İflas Kanunu’nun 72/3.maddesinde;“İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 209.maddesinde ise;”1)Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir (karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (2)Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (3)Senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir, o senet hakkındaki sahtelik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir.”şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Menfi tespit davası her ne kadar İİK’da düzenlenmiş ise de icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK’daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türüdür.
Dolayısıyla usul kuralları bakımından İİK’nın hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp HMK’daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir.
Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir.
Halbuki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki itiraz hususu HMK’nın 209.maddesinde özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki imzaya ve yazıya itiraz bulunduğu takdirde bu konuda özel hüküm olan HMK’nın 209.maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Diğer yandan takibin durdurulması bakımından HMK’nın ihtiyati tedbirin koşullarına ilişkin genel düzenlemelerinin dikkate alınarak HMK’nın 390/3.maddesinde; “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklindeki düzenlemede “yaklaşık ispat” ölçüsünde bir kısım delil ve emarelerle haklılığı ihtimal dahilinde gösteren belgelere dayalı olması koşulu da aranmalıdır.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında icra takibine başlandığı, takip dayanağı bonodaki yazı ve imzaların davacıya ait olmadığıdan bahisle menfi tespit davası açıldığı, mahkemece teminatla takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı alacaklının tedbire itirazının reddedildiği, dosya içinde mevcut belgeler göz önüne alınarak ilk derece mahkemesince tedbir talebinin HMK’nın 209. maddesi delaleti ile HMK 389 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler nedeniyle kabul edilmesinin usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, teminatın da yeterli olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç