Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1097 E. 2023/1765 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2022
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … –
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/09/2023
YAZIM TARİHİ : 21/09/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya .. Asliye Ticarat Mahkemesi’nin .. Esas – …. Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalı tarafından Konya .. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası ile 1 adet, 222.000,00 TL tutarındaki senet ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takip nedeniyle müvekkili şirket taşınmazları üzerine haciz konulduğunu, takibe konu senette müvekkilinin keşideci olarak gösterildiğini ve senet üzerindeki yazılar ile imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin müvekkili ile bir bağlantısının da bulunmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini ileri sürerek, müvekkili şirketin takibe konu senetten borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu senede ilişkin olarak başlatılan icra takibinden HMK’nın 307. maddesi kapsamında feragat ettiklerini, bu nedenle dosya ve alacak iddiasının sonlandığını, bu nedenle açılan davanın konusuz kaldığını, senedin…A.Ş. vekili olan Av. ….tarafından hukuk bürosuna elden getirilerek teslim edildiğini, davacının avukatı ile senedi davalı vekilinin bürosuna gönderip davayı açmış olmasının iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden HMK’nın 312/2 m. uyarınca yargılama giderlerine hükmedilmemesini, müvekkilinin kötü niyetinin ispat edilememiş ve zararın doğmamış olması da dikkate alınarak kötüniyet tazminatı isteminin reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davalı tarafından Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 1 adet 222.000,00 TL tutarındaki senet ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinden davacının haricen öğrendiğini, icra takibi nedeniyle davacının şirket taşınmazları üzerine haciz tatbik edildiğini, söz konusu icra takibinin ihtiyaten durdurulmasını talep ettiklerini, takibe konu senette davacının keşideci olarak gösterildiğini ve senet üzerindeki yazılar ile imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, davacı tarafından takibe konu senedin düzenlenmemiş olduğunu ve davalı alacaklıya hiçbir borcunun olmadığını, ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin davacı ile hiçbir bağlantısının bulunmadığını, icra takibinde senet üzerinde…isminin yazdığını ancak icra takibinde alacaklı olarak … isminin gösterildiğini, bu durumun bile senedin sahte olarak düzenlendiğini gösterdiğini, icra takibi ve dava tarihi itibariyle…… Ve Tic. A.Ş. İsimli şirketin bulunmadığını, hakkında icra takibi yapılan şirketin 20/06/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi Kayıtları gereğince 10/06/2013 tarihinde … Ve Tic. A.Ş. Tarafından devir alındığını, davalının senet üzerinde lehtar sıfatında olduğunu, icra takibini senet üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını bilmesine rağmen kötü niyetli olarak yaptığını beyan ederek teminatsız olarak icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Konya .. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı dosyasında takibe dayanak edilen senet üzerindeki imzaya yönelik itirazın kabulü ile borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677. Maddesinde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” şeklinde, TTK. 778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Davalı tarafından davacı aleyhine Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığı, takip dayanağının senet olduğu, davacının takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiştir.
Dosya incelendiğinde davacının dava konusu senedi davalıya teslim ettiği ve davalının icra takibinden feragat ettiği görülmüştür.
Bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği gibi davacının talep etmiş olduğu icra tazminat talebinin gerçekleşmesi şartlarının oluşmadığı , alacaklı davalının açmış olduğu icra takibi sırasında kötü niyetinin ve haksız olduğunun ispatlanacak somut delilleri bulunmadığı aynı zamanda mahkememizde görülen davanın esasa girmeden ve ön inceleme duruşması sırasında karara bağlandığı dolayısıyla asıl tahkikata ve yargılamaya geçilmediğinden kötü niyete ilişkin iddiaların yargılanıp denetlenmediği, ayrıca kanunumuzda ve yerleşik içtihatlarda açılan menfi tespit davalarının esasına girilmeden hüküm altına alınması durumunda menfi tespit davasına ilişkin yan hükümlere karar verilemeyeceğinden davacının talep etmiş olduğu icra tazminatı talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, takibe konu senedin sahte olarak düzenlendiğini, bu nedenle hem icra takibi tarihinde, hem senet düzenleme tarihinde, hem de dava tarihi itibari ile, icra takibinde borçlu olarak belirtilen….Tic. A.Ş. isimli bir şirketin ve tüzel kişiliğinin bulunmadığını, hiçbir işlem yapamayan, lağvedilmiş bir şirkete kambiyo senedi düzenlemesinin hukuken mümkün olmadığını, davalı şirketin kötüniyetli olduğunu, söz konusu haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle müvekkilinin taşınmazlarına haciz işlemi başlatıldığını, davalının feragat edilen takip dosyası yönünden takipte haksız ve kötüniyetli olduğunu, menfi tespit davası açılmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının bu yönüyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, dava konusu takipten davalı tarafından 28.12.2021 tarihinde feragat edilmiş ve mahkemece de ön inceleme celsesinde dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 72/5 maddesinde ”Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Anılan yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, menfi tespit davasında dava borçlu lehine hükme bağlandığında borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, davacının talebi üzerine tazminata hükmedilecektir. Bu durumda, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için, davalının yaptığı icra takibinin haksız olması yeterli olmayıp, aynı zamanda kötüniyetli olarak yapıldığının da ispat edilmesi gerekmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise; Dava konusu takipten davalı tarafından 28.12.2021 tarihinde feragat edilmiş olmakla birlikte, somut olayda, kötüniyet tazminatı yönünden değerlendirme yapılabilmesi için, davacı şirketin kuruluşundan itibaren tüm ticaret sicil kayıtlarının getirtilmesi ile özellikle dava konusu senedin keşide tarihi itibariyle şirket yetkililerinin kim ya da kimler olduğunun tespiti, ceza soruşturma dosyasındaki beyanlar ve ileri sürülen delillerin değerlendirilmesi, soruşturma ya da açılmış ise ceza dava dosyasının akibetinin incelenip sonucuna göre kötüniyet tazminatı hususunda bir karar verilmesi gerekirken, kanunda ve yerleşik içtihatlarda açılan menfi tespit davalarının esasına girilmeden hüküm altına alınması durumunda menfi tespit davasına ilişkin yan hükümlere karar verilemeyeceğinden bahisle, denetime de elverişli olmayan işbu gerekçe ile kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2022 tarih, … Esas- …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır