Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/04/2022
NUMARASI : Esas Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/11/2023
YAZIM TARİHİ : 09/11/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 28/04/2022 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya ili Karapınar ilçesinde tarımsal sulama maksadıyla işletme sahipleri tarafından sulama yapılabilmesi için kurulmuş bir kooperatif olduğunu, müvekkilinin davalı şirket arasında abonelik sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin davalı şirketin …. Nolu abonesi olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin kullanmadığı elektrik bedeli için 15/08/2013 tarihinde düzenlendiği fatura ile tahsilat yapmak istediğini ve müvekkili ödemeyince elektrik kullanımını keserek tahsilat yaptığını, davalı şirketin tekel konumunda olduğundan elektrik kullanımını keserek haksız olarak tahsilat yaptığını, bu nedenle müvekkili tarafından ödenen 142.912,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıdan harcın tamamlattırılması gerektiğini, tamamlanmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu faturanın 15/08/2013 tarihli olması nedeniyle 2 yıllık sürenin geçtiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin Karapınar İşletme Başmühendisliği sorumluluk alanında bulunan … abone numaralı … Kooperatifinde 20/07/2012 tarihinde yapılan kontrolde 13 fazında bağlı bulunan 25/5 akım trafosunun arızalı olduğu ve sayaçların 3/1 oranında eksik tüketim kaydettiğinin tespit edildiğini, 14/08/2012 tarihinde arızalı 25/5 akım trafosu ve ölçü devrelerinde bağlı bulunan …. gerilim trafosu ve mekanik sayaçlar sökülerek yerine, 25/5 akım trafosu, 31500/100 gerilim trafosu takıldığını, eksik tüketimin ilave olarak girildiğini, davacının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13. maddesinde gösterilen sürede ve şekilde de bir itirazı da söz konusu olmadığını, müvekkilinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti başlıklı 14. Maddesine göre işlem yaptığını, bu nedenlerle; istirdadı istenen fatura bedelinin belli olması, davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin mümkün olmaması karşısında eksik harcın tamamlattırılmasını, 6100 sayılı HMK’nın 119/1-b maddesine aykırı olarak dava dilekçesinde davacının adresine yer verilmemiş olması karşısında 6100 sayılı HMK’nın 119/2. madde gereğince davacıya bir haftalık kesin süre verilmesini, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 82. maddesine ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13. maddesinde gösterilen zamanaşımı sürelerinin geçmiş olması nedeniyle davanın zamanaşımı sebebiyle reddini, müvekkilinin işleminin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne ve diğer ilgili mevzuata uygun olması karşısında davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… Mahkememizce rapor düzenlettirilmek üzere dosya Elektrik Mühendisi bilirkişi ….’a tevdii edilmiş olup, düzenlenen 19/11/2021 tarihli kök raporda ve ek raporlarda neticeten; …. nolu tesisat için Davalı şirket ile 20.05.2002 tarihinde tek terimli tarımsal sulama orta gerilim tarife grubundan abonelik sözleşmesi imzaladığı, 14.08.2012-28.08.2012 tarihleri arası meydana gelen dönem tüketim miktarı 75741,750 kWh olduğunu, Medaş yetkilileri tarafından düzenlenen 20.07.2012 tarihli ve 14.08.2012 tarihli Medaş Ölçü Devreleri Kontrol Ve Değiştirme Tutanaklarından dava konusu tesisatta 1/3 oranında tüketimin kaydedilmediği, 1/3 oranında kaydedilmeyen eksik tüketim miktarı hesabı yönünden ilgili yönetmelik kapsamında belirtilen azami süre dikkate alındığında 31.05.2012-14.08.2012 tarihleri arası alınması gerektiği, 31.05.2012-14.08.2012 tarihleri arası 1/3 oranında kaydedilmeyen eksik tüketim miktarının 297675 kWh olduğu, 28.07.2012-14.08.2012 tarihleri meydana gelen tüketim (sayaç üzerinde fatura edilmeyen tüketim miktarı) 132300 kWh olduğu, 28.08.2012 Tarihli …. seri nolu faturada tüketim miktarı yönünden; 14.08.2012-28.08.2012 tarihleri arası meydana gelen tüketim miktarı (75741,750 kWh), ilgili yönetmelik kapsamında 31.05.2012-14.08.2012 tarihleri arası kaydedilmeyen 1/3 oranında kaydedilmeyen eksik tüketim miktarı (297675 kWh) ve 28.07.2012-14.08.2012 tarihleri meydana gelen tüketim miktarının (sayaç üzerinde fatura edilmeyen tüketim miktarı-132300 kWh) toplamının dikkate alınması gerektiği, 28.08.2012 Tarihli …. seri nolu faturada dikkate alınacak tüketim miktarının 505716,750 kWh (75741,750 kWh + 297675 kWh + 132300 kWh) olduğu, 28.08.2012 Tarihli ….seri nolu faturada dikkate alınacak tüketim bedelinin 142.915,41 TL olduğu tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir bilirkişi kök ve ek raporları mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Her ne kadar davacı vekili dava konusu edilen fatura bedellerinin hesaplanmasına uygulanan kat sayı oranlarının uygun olmadığına yönelik itirazlarda bulunmuş ise de; düzenlenen bilirkişi raporlarında ilgili kat sayılara yönelik değerlendirilmeler yapılmış ve ilgili husus ayrıntılı şekilde gerekçelendirilmiş olup, bu yöndeki davacı itirazlarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; yargılamaya esas alınan bilirkişi raporlarında ayrıntıları belirtildiği üzere, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında tüketim bedellerine yönelik düzenlenen …. seri numaralı fatura bedelinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, aksini gösterir bir delilin dosya muhtevası itibariyle yargılama safhasında tespit edilemediği anlaşılmakla, ispat edilemeyen davanın reddine …” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu düzenlenen faturanın çarpan farkından doğan fatura olup mahkemenin bu noktada hükme esas alınmayacak olan bilirkişinin raporuna itibar etmesinin hukuka uygun olmadığını, mahkemenin davalıdan 2012 yılında tüm tüketim faturalarını davalı şirketten getirtmiş olma ve tüm endeks ile bu endeks karşılığında düzenlenen faturaları karşılaştırmış olsa dava konusu faturanın çarpan farkından olduğunun anlaşılacağını, davalı şirketin kontrol elemanlarının müvekkili kooperatife gelerek trafoda yaptığı incelemede üç nolu akın trafosunda çıkış alınamadığı akım trafosunun değiştirilerek ilave tüketim girilmesi şeklinde düzenlenen tutanağa istinaden dava konusu fatura düzenlendiğini, mahkemenin müvekkilinin kullandığı tüm erenji miktarını ve bu kullanılan enerji miktarı karşılığında davalı şirketin düzenlediği faturaların getirtilmesi ve dava konusu fatura ile diger tüketim faturaların karşılaştırılarak dava konusu faturanın çarpan farkından doğup doğmadığını tespit etmesi gerekirken salt 28.08.2012 Tarihli G/21920576 seri nolu fatura üzerinde hesaplama yapmasının hukuka uygun olmadığını belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; elektrik fatura bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça … nolu elektrik aboneliğine ilişkin tahakkuk ettirilen 15.08.2013 tarihli 142.915,00 TL bedelli faturanın ödenmek zorunda kalındığı, fatura bedelinin rücuen tahslinin talep edildiği, dava dilekçesinde hatalı tahakkuka yönelik bir sebep bildirilmediği, cevaba cevap dilekçesinde trafoların 2010 yılında değiştirildiği, ölçümlerin eski çarpana göre yapıldığı, mevkide çarpan oranlarının değiştiği, dava konusu faturada çarpan oranının hatalı olmasından kaynaklı fark oluştuğu, bu nedenle arada oluşan farkın tahsilinin talep edildiği, görülmüştür.
İlk derece mahkemesince, davalı elektrik şirketinden ilgili kayıtlar celp edilrek elektrik mühendisi bilirkişisinden alınan 19.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda, 20.07.2012 tarihli ve 14.08.2012 tarihli Ölçü Devreleri Kontrol ve Değiştirme Tutanaklarından dava konusu tesisatta 1/3 oranında tüketim kaydedilmediği, kaydedilemeyen tüketim bedelinin belirlenmesi için ilgili yönetmelik kapsamında yapılan hesaplamaya göre 28.08.2012 tarihli …. seri nolu faturada dikkate alınacak tüketim bedelinin 142.915,41 TL olduğu kanaatinin bildirildiği, rapor karşı davacı vekilince, trafo çarpanının 3150 olması gerektiği ancak trafonun değiştirilmesinden sonra çarpan oranının 1850 olarak belirlendiği, farklı tahakkukunun bundan kaynaklandığı yönünde itirazlarda bulunduğu, aynı bilirkişiden alınan 13.01.2022 tarihli ek raporda … nolu tesisatta trafo çarpan oranının 1575 olduğu, tesisst endeks dökümünün incelenmesinde trafo çarpanının 1890 olmadığı, 01.01.2004 tarihinden beri trafo çarpanının 1575 olduğu, belirtilerek kök rapordaki görüşün bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilince bilirkişi raporlarına itiraz dilekçelerinde ve istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu faturada hatalı çarpan oranı kullanıldığı itirazları ileri sürülmüş ise de, dosya içerisinde bulunan fatura ve sair kayıtlarda trafo çarpan oranının 1575 olduğu, 3150 yada 1850 oranında çarpan oranı bulunmadığı, fatura ve kayıtlarda gerilim trafosu oranının 31500/100 olduğu bu oranında diğer faturalarda ve Ölçü Devreleri Kontrol ve Değiştirme Tutanaklarında aynı olduğu, davacının fatura bedelinin belirlenmesinde 3150 çarpan oranı uygulanması gerekirken, bunun yerine 1850 çarpan oranı uygulandığı iddiasına yönelik herhangi bir delil sunamadığı anlaşılmakla, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve ek raporunda bir yanlışlık bulunmadığı, bu itibarla, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/11/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır