Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1021 E. 2023/1667 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2022
NUMARASI : Esas Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av.

DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/09/2023
YAZIM TARİHİ : 19/09/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 29/04/2022 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı D.S.İ. .. Bölge Müdürlüğü’nün düzenlemiş olduğu ihaleye katılarak kazandığını, bu suretle Isparta İli, …. İlçesi…. Köyü ……inşaat işinde kullanılacak hazır betonu davalı firmadan aldığını, bu hazır beton alımı kapsamında müvekkilce davalıya verilen sipariş ihale mercinin de talep etmiş olduğu gibi C20-25, C25-30 niteliğinde hazır beton olduğunu, davalı tarafından beton tesliminde hazırlanıp tarafımıza sunulan irsaliye ve faturalar da “C 20-25, C 25-30 hazır beton” şeklinde olmasına rağmen, taraflarına davalı tarafından teslim edilen hazır betonun sözleşme şartlarından çok düşük kalitede ( C8-C10-C12 ) olduğu hususu ihale merci olan D.S.İ. Tarafından yapılan testler neticesinde tespit edildiğini ve yine ihale merci tarafından müvekkilin ihale konusu işten hak ettiği hak ediş tutarından ayıplı ifa gerekçesi ile 30.490,78 TL tutarında kesinti yapıldığını, dava dışı ihale makamı olan D.S.İ tarafından yapılan testler neticesinde, davalı tarafından teslim edilen betonun ayıplı olduğu ortaya çıkması akabinde tarafımızca hiç zaman kaybetmeksizin 19.12.2013 tarihinde Kadıköy …Noterliğinin … yev. Sayılı ihtarnamesi ile ayıp ihbarı yapıldığını, ayıplı mal tesliminden ötürü davalıya ödenmesi gereken tutardan yasal hakkımızı kullanmak suretiyle kesinti yapmak istediğimizde ise, davalı tarafından aleyhimizde KONYA .. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … E. Sayılı alacak davası açılmış ve bu davanın kabul edilmiş olduğunu, müvekkilden dava dışı D.S.İ. tarafınca kesinti yapılan 30.490,78 TL bedel ve 20.998,54 TL tutarında işlemiş faiz için her ne kadar Konya .. İcra müdürlüğünde dava konusu ettikleri …. E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış ise de, davalı tarafından söz konusu icra dosyasına kötü niyetle itiraz dermeyan edilmek suretiyle icra dosyasının durdurulduğunu, bu hususta zorunlu arabuluculuğa başvurulmuşsa da, davalı tarafından ödeme güçleri olmadığı gerekçesi ile anlaşma sağlanamadığını, davalının Konya .. İcra Müdürlüğünün dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, vekâlet ücreti ve sâir yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinden önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığını, aynı ihtilafa ilişkin olarakkesinleşmiş olan Konya .. ATM’nin … E. Sayılı dosyasında verilen karar nedeniyle iş bu davaya ilişkin kesin hüküm itirazında bulunduklarını, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından yasal süre içinde usulüne uygun olarak yapılmış ayıp ihbarı olmadığını, yasal süresinden sonra gönderilen ayıp ihbarından sonra taraflar arasında hesap mutabakatı yapılmış olup, yapılan hesap mutabakatı karşısında davanın reddi gerektiğini, zamanaşımı, hak düşürücü süre itirazları olduğunu, müvekkili tarafından ayıplı beton teslimi yapılmamış olduğunu, söz konusu betonun sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğini, davacının iş bu davada hak ve talepte bulunamayacağını bilmesine rağmen talepte bulunduğundan kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “…Dosya içerisine alınan Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin iş bu dosyamıza konu ettiği talepleri Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında da savunma olarak ileri sürdüğü ve ilgili mahkemesi tarafından savunmalar ve talepler gerekçeli kararda tartışılarak hüküm kurulmuş ve mahkeme kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından istinaf incelemesine tutulmuş ve kesin olarak dosya üzerinden istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilerek karar kesinleşmiştir.
Bu nedenle HMK 114. 1 maddesi i- bendi kapsamında ” Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.” durumunun davamızda gerçekleşiği anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine …” gerekçesiyle davanın kesin hüküm dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iş bu yargılamanın konusunun mahkemenin belirttiği gibi sadece ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye satış bedelinin tahsiline yönelik alacak davası olmadığını, ilave olarak satıcının ayıplı mal teslim edip etmediği ile ayıplı maldan sorumlu olup olmadığının ve müvekkilinin varsa uğradığı zararın karşılanması hususu olduğunu, satıcının sattığı malın C20/25, C25/30 hazır betonarme betonu olduğunu, ayıplı olduğunun tespitinin uzun süre gerektirdiği için gizli ayıplı mal gurubundan olduğunu, ihbar süresinin TTK 23. Maddesine göre değerlendirilemeyeceğini, 6502 sayılı Kanunun 8, 9.(1), 10.(1), 11.(1.b) maddeleri de yok sayıldığını, mahkemece satıcıdan malının ayıplı olmadığının ispatının da istenmediğini, mahkemece hiç yasal geçerliliği olmayacak kontrol ve muayene işleminin karara gerekçe gösterilmesinin hukuki olmadığını, yerel mahkemece tüm belgelere ve 11/04/2016 tarihli bilirkişi kök ve ek raporlarına itibar edilmediğini, tekrar karot aldırılarak betonun ayıplı olup olmadığınında belirlenmediğini, ayıp ihtarnamesinin 31/01/2014 iş bitim tarihinden önce ve idarenin müvekkiline ayıp bildirimi yapmasından hemen sonra gönderildiğini, davalının basiretli bir esnaf gibi davranmayarak bu kararlarla sebepsiz olarak zenginleşmiş olduğunu, müvekkilinin ayıplı mal ile uğradığı mağduriyetinin dikkate alınmadığını belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın tazmini için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça, dava dışı DSİ … Bölge Müdürlüğü’nce yapılan ihale sonucu yapımını üstlendikleri, taşkın koruma set beton işi için davalıdan alınan hazır betonun ihale şartnamesine uygun olmadığından ihale eden kurumca hak edişlerinden yapılan kesintinin ayıplı ifada bulunduğu iddia olunan davalıdan tahsilinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince, dava dosyasında davacı taleplerinin Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında savunma olarak ileri sürüldüğü, bu dosyanın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle kesin hüküm dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 303. Maddesindeki, “1- Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. 2- Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder,…” şeklindeki düzenlemeyle, şekli anlamda kesinlik (yani o hükme karşı artık başvurulabilecek bir olağan kanun yolunun kalmaması ya da baştan beri hiç olmaması), maddi anlamda kesinliğin ön şartı olarak kabul edilmiştir. Maddenin devamında ise; bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesini, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve son olarak dava konularının aynı olması şeklinde belirlenen üç şarta bağlamıştır. Kesin hüküm, öncelikle hükmü veren mahkeme de dahil olmak üzere bütün mahkemeleri bağlar. Bir hüküm maddi anlamda kesinleştikten ve hangi tarafın ne yönde haklı olduğu tespiti yapıldıktan sonra, artık tüm mahkemeler, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanılarak, aynı dava konusu hakkında verilmiş bulunan kesin hüküm ile bağlıdırlar.
Somut olayda, ilk derece mahkemesinin, kesin hüküm nedeniyle usulden red kararına dayanak yaptığı Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyanda, eldeki dosyada davalı olan dosya davacısı ….. Tic. Ltd. Şti. tarafından, eldeki dosya davacının yüklenici olarak bulunduğu taşkın koruma seti inşaatı için davacıya hazır beton satışı yaptığı, bu satıştan kaynaklı olarak bakiye alacağı nedeniyle yapılan icra takibine borçlunun vaki itirazı üzerine açılan itirazın iptali talebine yönelik olduğu, mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, eldeki davada ise davacı talebinin davalının satışını yaptığı hazır betonun , ihale şartnamesine uygun olmaması nedeniyle ihale yapan kuruluşça hak edişten yapılan kesintinin davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, kesin hüküm nedeniyle usulden red kararına dayanak yapılan mahkeme dosyasında her ne kadar, dosyamız davacının savunma olarak ileri sürdüğü hususlarda da gerekçede bir değerlendirme yapılmış ise de hüküm kısmında, eldeki dosyadaki talepler hakkında bir karar verilmediği, her iki dosyada taraflar aynı ise de HMK’nın 303/1.maddesinde düzenlen diğer şartlardan “dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği” şartları eldeki dosyada bulunmamakta olup, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasının, eldeki dosya açısından davalı lehine delil olarak kabul edilebileceği kuşkusuzdur. Şu halde Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas, …..Karar sayılı dosyası hükmünün eldeki dava açısından kesin hüküm teşkil ettiğini kabul etme olanağı yoktur. Bu nedenle mahkemece, işin esasına girilerek toplanan deliller ve dosya kapsamı incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kesin hükmün varlığından bahisle usulden red kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.4 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2022 tarih, … Esas, …. Karar, sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Konya .. İcra Dairesi’nin …… Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/09/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır