Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1002 E. 2023/2009 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2022
NUMARASI : Esas – Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av.
İSTİNAF EDEN
DAVALILAR : 1-
: 2-
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/10/2023
YAZIM TARİHİ : 18/10/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 15/03/2022 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı, tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …… Şti.’nin davacı bankanın Konya Şubesi’nden ticari krediler, esnek ticari hesap, diğer alacaklar ve….. kart kullandığını, davalı …. ‘ın davalı şirkete kefil olduğunu, davacı bankanın kullandırmış olduğu kredileri, … karta ait borçları ve hesap özetinde belirtilen diğer alacaklara ilişkin bankaya olan borçlarını ödemediğini, davalılara Beyoğlu .. Noterliği aracılığı ile çıkartılan ihtarnamenin tebliğ edildiğini, buna rağmen davalıların ödemede bulunmadığını, bunun üzerine Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, borca ve imzaya yönelik kötü niyetli yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yaptığı icra takibinde hesabın kat edildiği tarih olarak 30/10/2018 tarihinin gösterildiğini, ihtarın 01/11/2018 tarihli olduğunu, bu tarihten sonra tebliğ alındığını, faiz hesabını kabul etmediklerini, ihtarnamede belirtilen borcun tamamına zamanaşımı da dahil itiraz ettiklerini, bankalar tarafından uygulamada yasaya aykırı surette bir takım eklentilerin hesaplamalara dahil edildiğini, yargılama aşamasında alınacak olan bilirkişi raporları ile durumun ayrıntılı olarak ortaya çıkacağını, davacının taleplerine konu olan belgeler, sözleşmeler vs. Kayıtlar üzerindeki davacıya atfedilen imzaların müvekkilleri tarafından atılmadığını, haksız olarak açılan davanın reddine karar verilerek kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “… Somut olayda; davacı banka ile davalılar arasında kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı taraflarca borca itiraz edilmesi sonucu mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, davalı tarafça imzaya itirazda bulunulması nedeniyle inceleme yapıldığı, yapılan inceleme neticesinde davalının belirttiğinin aksine, imzanın davalının kendisine ait olduğunun tespit edildiği, ayrıca borca itiraz edilmesi nedeniyle bankacı bilirkişiden rapor alındığı, alınan rapora göre; 96.162,06 TL. nakit kredilerden, 38.400 TL gayri nakti kredi(çek deposundan) olmak üzere toplam 134.562,06 TL takip alacağı bulunduğu, davaya konu çeklerin üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi halinde bankanın ödemekle yükümü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun sona ereceği hükmü getirildiğini, 16.01.2017 baskı tarihli 24 adet çekin zaman aşımı süresinin 16.01.2022 tarihinde dolduğu yönünde tespitte bulunulduğu, davanın zaman aşımı süresinin dolmadığı, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kapsamında davalılara davacı banka tarafından teklif sunulduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ayrıca dava açıldığı tarih dikkatte alındığında davacı tarafın çeklerin yaprak bedellerini depo etme taleplerindeki haklılıkları dikkate alınarak, depo bedeli yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş …” gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile; davalıların Konya … İcra Müdürlüğünün …. esas nolu dosyasında yapmış oldukların itirazın kısmen iptali ile; takibin 93.883,34 TL asıl alacak, 2.170,20 TL işlemiş faiz, 108,52 TL vergi olmak üzere toplam 96.162,06 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, çek yapraklarına ait bedele ilişkin bankanın sorumluluğu 16/01/2022 tarihi itibariyle sona erdiğinden, davacı tarafın çek yapraklarına ait bedelin depo edilmesi talebinin konusuz kalması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, alacağın likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranındaki 19.232,41 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilip davalı lehine 3.016,70 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, icra dosyasındaki mevcut nakit alacaklarının toplamının 99.178,76 TL olup mahkemece 96.162,06 TL olarak hesaplandığını, ihtarname masrafını icra dosyasında talep etmiş olmalarına rağmen mahkemenin bu hususta karar vermediğini, çek yapraklarına ilişkin olarak 16.01.2022 tarihinde müvekkil bankanın sorumluluğunun sona erdiği bahsedilmiş ise de davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden gayrinakit risk ile alakalı olarak Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 10.03.2015 tarih 2014/737 E. – 2915/257 K .sayılı ilamı ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 7 gereğince iş bu husus hakkında müvekkil lehine matbu olarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece 162 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 4. maddesi ile hüküm altına alınan ve Resmi Gazetede yayınlanan finansal sektöre olan borçların yeniden yapılandırılması hakkındaki yönetmeliğin mahkemece ele alınması gerektiğini, davacının mevcut cumhurbaşkanlığı kararnamesi doğrultusunda oluşturulan yönetmeliğe aykırı surette yapılandırma teklifinde bulunmadan icra takibini başlattığını, müvekkilinin itirazındaki haklılığının dosyaya intikal eden bilirkişi raporu ile ortaya çıkmış iken aleyhe icra inkar tazminatına hükmedilmesi, reddedilen tutar için de müvekkili lehine kötüniyet tazminatı hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme ve hatalı takdir neticesinde davanın kısmen kabul kararı verildiğini, hükümde müvekkili lehine kısmen ücrete hükmedildiğini, davacının davasını 137.578,76 TL üzerinden açmış davanın ise 96.162,06 TL üzerinden kabul edildiğini, hükmedilen vekalet ücretinin hesaplanmasında hata bulunduğunu, davacının zamanaşımına uğrayacağını bildiği çek yaprakları için de davasını ikame etmiş olması karşısında müvekkili lehine vekillik ücretine hükmedilmemiş olmasının yerinde olmadığını belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı banka tarafından, Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı borçlular hakkında 19/11/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmış olup; davalıların borca vaki itirazlarının iptalli istemli olarak eldeki itirazın iptali talepli dava açılmış, ilk derece mahkemesince yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın takibe konu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı, alacağın davalılardan talep edilip edilemeyeceği, dava konusu kredinin 10/10/2018 tarihli 162 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamında yapılandırma imkanı tanınmadan tazmin talep edilemeyecek kredilerden olup olmadığı, anılan kredilerden ise davacının takip tarihinden önce davalıya yapılandırma imkanı tanıyıp tanımadığı, davalıların icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalıların istinaf başvuru taleplerinin incelenmesinde;
Davalılar, yargılama aşamasında beyanlarında ve istinaf dilekçesinde ise borca itirazlarının 10/10/2018 tarihli 162 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümleri gereğince banka ve finans kurumlarının kredi tutarına ilişkin yeniden yapılandırma imkanı tanımadan kredi tazmin talebinde bulunamayacağına yönelik olduğunu bildirmişlerdir.
Takip konusu edilen kredi alacaklarından …. nolu kredinin ….destekli özel kaynaklı kredi kapsamında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından, dosyaya sunulan yazı ve yazı ekleri ile, davalı kredi borçlusuna 21.12.2018 tarihli yazı ile, 162 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çerçevesinde yapılandırma imkanının tanındığı görülmekte, kredi borçlusunun yapılandırma teklifine cevap vermediği ifade edilmiş, davalı tarafça da aksine bir beyanda bulunulmamıştır.
Davalılar vekili tarafından kredinin …. destekli olduğu, yapılandırma imkanı tanınmadan muaccel hale gelmeyeceğinden takip başlatılamayacağı iddia edilmiş ise de Cumhurbaşkanlığı’nın 162 sayılı kararnamesinin Kredi Garanti Kurumlarına sağlanan Hazine desteğine ilişkin olduğu, anılan Cumhurbaşkanlığı kararı ve bu kararın değişiklik yaptığı 31/10/2016 tarihli ve 2016/9538 sayılı Bakanlar Kurulu kararının (Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin) 3-ı maddesi birlikte değerlendirildiğinde tazmin yükümlülüğünün banka ile …. arasında oluşacağı, kredi kurumlarının hazine desteğinden yararlanılabilmesi için kredi veren tarafından tazmin talebinde bulunulmadan önce, krediyi kullanan tarafa yeniden yapılandırma imkanı tanınmış olması şartı getirildiği, bu hususun takip şartı olarak düzenlenmediğinden krediyi kullananlar hakkında takip başlatılmasına engel olmayacağı anlaşıldığından, davalıların bu sebebe bağlı istinaf isteminin reddi gerekti kanaatine varılmıştır.
Davalıların, davanın kısmen reddi nedeniyle lehlerine verilen vekalet ücretinin yerinde olmadığı, davanın konusuz kalan gayri nakdi alacak nedeniyle lehlerine vekalet ücreti verilmesi gerektiği ve alacağın likit olmadığı, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf istemlerinin değerlendirilmesinde;
Davacı bankanın toplam 137.578,76 TL alacağının 99.178,76 TL’lik kısmının nakdi kredi alacağı ve ferilerine, 38.400,00 TL kısmının gayrınakdi (çek depo bedeli) alacağa ilişkin olduğu, mahkemece gayri nakdi alacak yönünden çek yapraklarına ait bedelin depo edilmesi talebinin konusuz kaldığından, bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, mahkemece kabul edilen alacak toplamının ise 96.162,06 TL olduğu, reddedilen kısım için davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinde bir yanlışlık bulunmadığı, konusuz kalan gayrı nakdi alacak talebi yönünden dava açılmasına davalılarca sebebiyet verildiğinden, bu talebin konusuz kalması nedeniyle mahkemece davalılar lehine vekalet ücreti verilmemesinde bir yanlışlık bulunmadığı, alacağın genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, alacaklı bankaca davalılara kat ihtarı gönderilerek temerrüte düşürüldükleri, dava konusu alacağın belirli ve likit olduğu, mahkeme kabul edilen alacak üzerinden davacı banka lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı, davalılarının bu sebeplere dayalı istinaf başvurularının reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının istinaf başvuru talebinin incelenmesinde;
Davacı banka tarafından Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı takip dosyasında, kredi alacakları, ferileri ile birlikte ayrıca 531,12 TL ihtarname masrafının da talep edildiği, davalıların takibe itirazları nedeniyle ihtarname masrafının da ayrı bir alacak olarak toplam dava değeri içerisinde talepte bulunulduğu, bu nedenle ihtarname masrafının yargılama giderleri arasında değil, alacak kalemleri arasında gösterilmesi gerektiği, mahkemece hükme esas alınan 13.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda, yapılan hesaplamalar sonucunda davacı banka alacağının 93.883,34 TL asıl alacak, 2.170,20 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 108,52 TL gider vergisi ve 531,12 TL masraf olmak üzere toplam 96.693,18 TL olması gerekirken, hesap hatası yapılara toplam alacağın 96.162,06 TL olduğu bildirildiği, mahkemece de hatalı hesaplanan toplam alacak miktarı üzerinden karar verildiği anlaşıldığından, davacı tarafça yapılan ve alacak kalemi olarak talep edilen 531,12 TL ihtarname giderinin de alacak olarak davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Ayrıca davacının çek depo bedeline ilişkin gayrinakdi alacak talebinin, bankanın sorumluluğunun ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra 16.01.2022 tarihinde sona erdiği ve bu tarih itibariyle konusuz kaldığı, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesinde; ” Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.” hükmü gereğince mahkemece, konusuz kalma, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra gerçekleştiğinden, davalı lehine karar tarihinde geçerli olan maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi de hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların belirtilen sebeplerle istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereği esas yönünden reddine; davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak mahkemece yapılan yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince, 531,12 TL ihtarname masrafının alacağa eklenmek ve konusuz kalan talep yönünden davacı lehine karar tarihindeki maktu vekalet ücreti verilmek suretiyle yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalıların istinaf başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
1- Alınması gereken 6.605,11 TL harçtan peşin alınan 1.642,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.962,90 TL karar ve ilam harcının davalı …..n. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile hazineye irad kaydına,
2- Alınması gereken 6.605,11 TL harçtan peşin alınan 1.642,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.962,90 TL karar ve ilam harcının davalı …. ‘dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
B) Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2022 tarih … Esas … Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 160,60 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 381,3‬0 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalıların Konya ..İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile; takibin 93.883,34 TL asıl alacak, 2.170,20 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 108,52 TL gider vergisi ve 531,12 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 96.693,18 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Çek yapraklarına ait bedele ilişkin bankanın sorumluluğu 16/01/2022 tarihi itibariyle sona erdiğinden, davacı tarafın çek yapraklarına ait bedelin depo edilmesi talebinin konusuz kalması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3- Alacağın likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranındaki 19.338,63 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.605,11 TL harçtan peşin alınan 2.349,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.255,60 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı ile 2.349,51 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.385,41‬ TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 483,96 TL tebligat ve posta gideri, 450,00 TL bilirkişi gideri, 1.920,00 TL adli tıp fatura ücret gideri olmak üzere toplam 2.853,96 TL yargılama giderlerinin, kabul olunan kısım üzerinden hesaplanan 2.005,80 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince 13.157,67 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8- Gayrinakdi alacak talebi, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra konusuz kaldığından, karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’nin 6.maddesi gereğince 17.900,00 TL maktu ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.485,58‬ TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,

7- HMK’nın 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) İlk derece mahkemesince 24/05/2022 tarihinde bakiye karar harcı ile ilgili yazılan harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
E) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/10/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır