Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1001 E. 2022/1647 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : 10/05/2022
NUMARASI : … D.İş Esas – … D.İş Karar

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN/ALACAKLI : …Şti.
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN
KARŞI TARAF/BORÇLU : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … &
Av. …- …
TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
YAZIM TARİHİ : 26/10/2022
İhtiyati haciz talep eden tarafından, karşı taraf borçlu aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş esas sayılı dosyası ile açılan ihtiyati haciz davasında 10/05/2022 tarihinde tesis edilen ek karara karşı, karşı taraf borçlunun istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
TALEP: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/10/2021 tanzim tarihli 15/12/2021 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli bonodan dolayı alacaklı olduğunu, borcun süresinde ödenmediğini, açıklanan nedenlerle İİK’nın 257. vd. maddeleri uyarınca borçlunun alacağı karşılayacak miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 05/04/2022 tarihli karar ile; “….ihtiyati haciz talebinin kabulüne, İcra İflas Kanun’unun 257 vd. maddeleri gereğince, alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde, karşı taraf olan borçlu/borçlular ile 3. kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması ve alacağın %10’u kadar teminat yatırması kaydıyla, borçlunun/borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının, yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının ihtiyaten haczine….” karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemenin meydana gelen uyuşmazlıktan dolayı ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olmadığını, müvekkilinin, … ilinde tarım sulama sistemleri satışı işi ile uğraştığını, kendisinin, ihtiyati haciz talebinde bulunan şirketin müdürü olan …’den 85.000,00 TL değerinde malzeme satın aldığını ve karşılığında 3 adet senet teslim ettiğini, müvekkilinin teslim ettiği bu senetlerden kaynaklanan borcunu … isimli şahsın banka hesabına ödediğini, senetlerden kaynaklanan borcun tamamen ödenmiş olmasına rağmen, senet asıllarının … tarafından müvekkiline iade edilmediğini, mahkemece alacağın %10’u oranında teminat yatırılması halinde ihtiyati haczin uygulanmasına karar verildiğini, teminat miktarı müvekkilin kalmış olduğu durum ve mağduriyet karşısında oldukça düşük ve anlamsız kaldığını, müvekkil hakkında verilmiş olan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İİK.m.265’de ihtiyati hacze itiraz edilebilecek durumlar açıklanmıştır. İhtiyati hacze itiraz eden tarafından sunulan ödeme belgelerinin somut olarak ihtiyati hacze dayanak teşkil eden bonoya ilişkin olup olmadığının anlaşılamadığı gibi bu itirazın dava konusu olduğu, yapılacak yargılama ile iddianın sonuçlanabileceği anlaşılmakla ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine, ihtiyati haciz isteyen şirketin ticari ikamet adresinin ve hacze dayanak bononun düzenleme yerinin “Konya” olarak belirtilmiş olması sebebiyle yetki itirazının da reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece bonodaki düzenleme yerinin Konya ili olduğundan bahisle yetki itirazlarının reddedildiğini, müvekkilin bu alışverişinden kaynaklı borcunun kalmadığını, uyuşmazlığın yargılama gerektirdiği gerçeği karşısında verilmiş olan ihtiyati haciz kararının usulsüz olduğunu, somut olayda müvekkilinin talepte bulunan şahsın iddialarına karşı ödeme belgelerini sunduğunu, müvekkilin 85.000,00-TL’lik alışveriş haricinde … Şti. ve yetkili müdürü ile hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, sonuç olarak ihtiyati haciz talebinin yetkili mahkemeden istenmediğini, takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, ihtiyati hacze dayanak bonoya ilişkin olarak ödeme belgelerinin müvekkil tarafından dosyaya ibraz edildiğini, öte yandan ihtiyati haciz kararı verilmesi için istenen teminat miktarı oldukça düşük olup bu konuda yapmış oldukları itiraza ilişkin yerel mahkemece bir değerlendirme yapılmadığını, yerel mahkemece verilmiş olan ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep; ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine yönelik ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17.maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
İhtiyati haciz kararlarına itiraz 2004 sayılı İİK’nın 265/1. maddesinde düzenlenmiş ve itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre ”Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.”
Karşı taraf/borçlunun itirazlarından mahkemenin yetkisine itiraz, kanunda sayılan sınırlı sebeplerdendir.
Taraflar arasında geçerli olarak yapılmış yetki sözleşmesi varsa ve bu sözleşmede davanın sözleşmeyle kararlaştırılan yer dışında genel ve özel yetkili başka bir mahkemede de açılabileceğine dair aksine bir düzenleme yoksa dava yalnızca sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinde açılabilir (HMK. md. 17)(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2016/11657 E, 2018/120 K sayılı, 19/02/2018 tarihli kararı ).
Taraflar tacir olmadığından HMK’nın 17. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle yetkili mahkeme İİK’nın 258/1. maddesi delaletiyle aynı yasanın 50/1. maddesi gereğince genel hükümlere göre belirlenmelidir. İhtiyati hacze dayanak belgenin kambiyo senetlerinden bono olduğu, kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan; 6098 sayılı TBK’nın 89/1. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda alacaklının; borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, senedin keşide yerinde veyahut ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
Somut olayda; ihtiyati haciz talebine dayanak senetlerin düzenleme yerlerinin Konya olduğu, bu nedenle ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığı, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 31/05/2013 tarih 2013/8538 Esas 2013/11343 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi bononun bedelsiz kaldığına dair yapılan itirazın İİK’nın 265.maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı, ilk derece mahkemesince alınan teminatın yeterli olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından; ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun istinaf başvuru talebinin HMK m.353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G