Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/93 E. 2022/1636 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
YAZIM TARİHİ : 17/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 15/09/2020 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı borçlu hakkında davaya konu Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davalının icra takibine itiraz etmesi sebebi ile işbu davayı açtıklarını, takibe dayanak belgeden de açıkça anlaşılacağı üzere davalının, müvekkile ait olmayan müvekkil şirket tarafından keşide edilmeyen 20/01/2018 keşide tarihli ve 75.000,00-TL bedelli çek ile ilgili olarak ilgili bankanın keşide günü haberdar etmesi sonucu durumu öğrendiklerini, ancak çekin takas odasından sorgulanması sebebi ile dava açma imkanının o anda mümkün olmaması sebebi ile çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmamasına rağmen, bankalar nezdindeki ticari itibarı ve sicilinin bozulmaması adına ihtirazı kayıt düşerek ileride yasal hakları sakla kalmak kaydı ile hesabını müsait hale getirerek dava konusu çekin davalı borçlu tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak tahsil edildiğini, bu nedenle davalının sebepsiz zenginleştiğini, dava konusu belge ile sabit olduğu üzere müvekkili şirket yetkilisi tarafından keşide edilmeyen imzası ona ait olmayan bir çek sebebi ile haksız yere ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının takip konusu alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu çekin dava dışı … lehine düzenlendiğini, …’in …’ya, …’nın da müvekkili şirkete ciro ettiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığını, davacının sözkonusu çeki kendi arzusu ile ödediğini, çekin herhangi bir icra takibine konu edilmediğini, davacının sözkonusu çekin yetkili olmayan bir kişide neden bulunduğunu açıklaması gerektiğini, çek ödendiğinden kambiyo senedinden kaynaklanan hakların kullanılması imkanınn kalmadığını, davacının çeki ödeyerek yetkisiz temsilciye icazet verdiğini, TBK m. 46/1’e göre; “Bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar.” hükmünün sarih olduğunu, davacının kendi hür arzu ve iradesi ile ödemede bulunarak yetkisiz olduğunu iddia ettiği temsilcisinin yaptığı işlemi kabul ettiğini, dolayısıyla davacının davasının haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın … Bankası … Şubesinden verilen 20/01/2018 keşide tarihli, 75.000,00-TL bedelli çekteki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı, çek bedelinin ödenmesi nedeniyle ödenen bedelin istirdatının gerekip gerekmediği, buna dayalı olarak davacı tarafından davalı hakkında Konya …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının yaptığı itirazının iptalinin gerekip gerekmediği hususunda olduğu, takibe konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda … Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden Adli Tıp Raporu alındığı, raporda çekteki keşideci imzası ile davacı şirket yetkilisi …’in mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilisi …’in eli ürünü olmadığı yönünde kanaat belirtildiği, senede karşı mutlak defilerin senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebileceği, gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defilerin senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edildiği, şirket yetkilisi tarafından imzalanıp keşide edilmeyen bir çekten dolayı davacının bu def’iyi herkese karşı ileriye sürmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş, çek üzerinde başka cirantalar da bulunduğundan dolayı davalının imzanın sahte olduğunu bilmesi ya da bilebilmesi mümkün olmadığından icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile de davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Sahte çeki ödemeden doğan zararın muhataba ait olduğunu, müvekkili şirketin yetkili son hamil olduğunu, doğan zarardan sorumlu olmadığını, davacı tarafın, sahte çeki ödemiş olmasından doğan zararını yetkili hamilden değil, muhatap bankadan istemesi gerektiğini, müvekkili şirketin yetkili son hamil olup çekteki imzanın sahte olup olmadığını bilme imkânı olmadığını, ancak muhatap bankanın çekteki imzanın sahteliğini inceleme sorumluluğu bulunduğunu, nitekim çek hesabının ilgilinin, yani hesap sahibinin veya vekilinin yahut yasal temsilcisinin imzası bulunmadan açılamayacağını, müvekkili şirketin davalı ile hiçbir ilişkisinin olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, …’nin de çeki bir başka şirkete ciro ile devrettiğini, bu şirketten de müvekkili şirket arasındaki satım ilişkisine binaen çeki ciro ile devraldığını, dava konusu çekin, hangi sebepten dolayı olursa olsun ödendiği için, davacının kıymetli evrak hukukundan kaynaklanan bir talep hakkı kalmadığını, davacının çek karnesinin temsil yetkisini haiz olmayan bir şahısta bulunmasının sebebini izah edemediğini, dava konusu çekin karşılığı çıktığını ve ödemenin gerçekleştirildiğini, kıymetli evrak tahsil olunmakla, kıymetli evrak ilişkisinin sona erdiğini, ortada kıymetli evrakın kalmadığını, dolayısı ile davacı, aralarında hiçbir hukukî ilişki olmayan müvekkile değil, çeki verdiği lehdara karşı dava açabileceğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı tarafından tahsil edilen 20/01/2018 keşide tarihli ve 75.000,00-TL bedelli çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, çeki tahsil eden davalının davacı şirket aleyhine sebepsiz zenginleşmiş olduğunu ileri sürmekte, davalı taraf ise iyiniyetli hamil olduğunu, davacının çeki ödemekle yetkisiz kişiye icazet verdiğini, davalının çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı iddia etmesine rağmen bu konuda herhangi bir şikayette bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmektedir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 46. vd. maddelerine göre bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar. Onama açık olabileceği gibi örtülü de olabilir. Mahkemece davalı tarafın davacı tarafça çekte imzası bulunan kişiye icazet verildiği yönündeki savunması üzerinde durularak, davacıdan çeki düzenleyen kişi hakkında yapmış bir şikayet olup olmadığı sorulup varsa ilgili dosya getirtildikten sonra dava konusu çekin verildiği banka kayıtları ile davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacıya ait ticari defterlerde uyuşmazlık konusu çeke ilişkin herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığı, davacının çek düzenlenmesi hususunda üçüncü bir kişiye yetki verip vermediği, çek düzenleyen kişi tarafından daha önceden düzenlenen ve davacı tarafça ödenen başka çekler bulunup bulunmadığı, çeki düzenleyen kişi tarafından yapılıp davacı şirket kayıtlarına intikal eden başkaca ticari işlemler bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulüne, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde değerlendirme yapılmak ve sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2020 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 1.280,81 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Konya …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

O.B