Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/913 E. 2021/1434 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :
EK KARAR TARİHİ :
NUMARASI :

TALEP EDEN :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
YAZIM TARİHİ : 01/07/2021
Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin verilen karara yapılan itiraz üzerine mahkemece 13/01/2021 tarihinde tesis edilen itirazın reddine ilişkin ek karara karşı karşı taraf …’nün istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle;; 17/11/2015 keşide, 31/12/2020 vade tarihli bonodan dolayı ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu, borcun süresinde ödenmediğini, alacağın da rehinle teminat altına alınmamış olduğunu beyan ederek borçluların (karşı tarafın) taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; İhtiyati haciz talebinin kabulü ile; İcra İflas Kanun’unun 257 vd. maddeleri gereğince, alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde, karşı taraf olan borçlu/borçlular ile 3. kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması ve alacağın %10’u kadar teminat yatırması kaydıyla, borçlunun/borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının,1.363.500,00 TL alacağa yetecek kadar kısımlarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Karşı taraf (borçlu) … itiraz dilekçesinde özetle bono fotokopisi üzerinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, Bir emre muharrer senedin (Bononun) yüz tarafına muhatap veya keşidecilerin imzaları müstesna olmak üzere atılan her imza aval şerhi mahiyetinde olduğunu, kambiyo senedini kefil şerhi ile imzalayan kimsenin aval veren durumunda olup, aynen aval verdiği kişi gibi zincirleme sorumlu olduğunu. Alacaklının, bonoda cirantalara, bunlar lehine aval verenlere karşı ihtiyati haciz isteyebilmesi için, cirantalara karşı değil, keşideciye karşı ödememe protestosu çekmiş olması ve bu prostestoyu ihtiyati haciz talebine eklemesi gerektiğini, fakat ihtiyati haciz talebinin ekinde ödememe prostestosu olmadığını, keşide tarihi 17.11.2015 tarihli olmasına binaen, o dönem tarihinde geçerli olan 6098 sayılı TBK’nın 584/1’inci maddesi uyarınca, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek olup, aynı Kanunun 603. Maddesine göre de kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanacağını, iş bu sebeple avalin kefalet hükmünde olmasına binaen, bonoda aval verenin eşinin rızası alınmadan ‘Aval içindir.’ ibaresinin bono üzerinde imzalanmaması sebebiyle aval geçersiz olup ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini,ayrıca ihtiyati hacze konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını bu sebeple ihtiyati haciz kararı verilmesinin kanuna aykırı olduğunu beyan ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 03/03/2021 TARİHLİ EK KARARI:
İlk derece mahkemesince itiraz üzerine duruşma açılarak yapılan değerlendirme sonucunda; ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karşı taraf … vekili istinaf dilekçesinde özetle; itiraz dilekçesini tekrarla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, ihtiyati haciz talebinde bulunan tarafın yatırmış olduğu teminatın alacaklı görünen tarafa iadesine karar verilmemesini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine yönelik ek kararın kaldırılmasına ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz:
Madde 265 – (Değişik: 18/2/1965-538/105 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
(Ek ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.
(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.; Değişik:2/3/2005-5311/17 md.) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.
Yukarıda metni yazılı İİK’nın 265/1. maddesi gereğince dinlenmeyen borçlu aleyhinde verilen ihtiyati hacze; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminatla ilgili huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği, aynı yasanın 265/4. maddesi gereğince itiraz edenin dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri eklemesi gerektiği, itiraz üzerine mahkemenin iki tarafı davet edip ilgilileri dinledikten sonra itirazı varit görürse kararını değiştirebileceği veya tamamen kaldırabileceği, tarafların gelmemesi halinde evrak üzerinde inceleme yapılmak üzere karar verilebileceği yasanın amir hükmüdür.
Somut olayda; ihtiyati haciz talep eden vekili, aleyhine ihtiyati haciz istenenlerden …’nün keşidecisi, …’ın avalisti, müvekkilinin lehtarı olduğu, 17/11/2015 tanzim, 31/12/2020 vade tarihli 150.000,00 Euro bedelli bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, mahkemece ihtiyati haciz talebi %10 teminatla kabul edilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilince ileri sürülen sahtelik iddiasının bu madde kapsamında sayılan sebeplerden olmayıp menfi tespit davasına konu yapılacak hususlardan olduğu, ayrıca keşideci konumunda olan ihtiyati hacze itiraz edene ödememe protestosu çekilmesine gerek olmadığı, aval veren … tarafından ihtiyati hacze karşı yapılmış bir itiraz olmadığından aval verenin eşinin rızası olup olmadığının keşideci borçlu tarafından ileri sürülemeyeceği, bono aslının görülüp onaylı suretine göre ihtiyati haciz kararı verilmesinde hukuka aykırı bir durum olmadığı, ihtiyati haciz şartlarının somut olayda gerçekleştiği, istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, karşı taraf (borçlu) …’nün istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- …’nün istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan karşı taraf (borçlu) tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/06/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip … e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır