Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/835 E. 2023/478 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/01/2021
NUMARASI : … Esas …Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
YAZIM TARİHİ : 09/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 12/01/2021 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin 16.01.2018 tarihinde … AŞ.’nin Konya … Şubesinden … kargo teslim fişi ile …’a Samsun Adalet Şubesinden teslim alınması için içerisinde faturasını kesmiş olduğu 100 adet çıkma airbag tüpü gönderdiğini, söz konusu airbag tüplerinin toplam değerinin 5.900,00 TL olduğunu, belirtilen malzemelerin alıcıya teslim edilmediğini, müvekkilinin bu zaman zarfında … Konya … Şubesine müracaatta bulunduğunu, “önceleri bir karışıklık olmuştur vs ” denilerek 2 ay oyaladıklarını, daha sonra kargonun teslim edilmediğini, bununla ilgili tutatanak tutulduğunun en kısa sürede zararının telafi edileceğini beyan ettiklerini, bu zaman zarfından bir gelişme olmadığını, zararın telafi edilmediğini beyan ederek 5.900,00 TL alacağın bilirkişi tarafından belirlenerek kargoya teslim tarihi olan 16.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ve vekillik ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ikame edilen davanın 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın dava dilekçesinde dayandığı delillerin tebliğ edilmediğini, müvekkil şirkete izafe edilebilecek hiçbir bir kusur bulunmadığını, teslim anında kargonun içeriği ve değerinin müvekkili şirkete yanlış bildirildiğini, kargonun içeriğinin paket olarak bildirildiğini, gönderen tarafından müvekkili şirkete teslimi anında kargonun içeriği beyan edilmediğini ve kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediğini, davacının, dava dilekçesine ek olarak sunmuş olduğu faturayı kargoyu teslim ederken sunmadığını ve içeriğinin ne olduğunu bildirmediğini, davacının bir an için taşınmak üzere 100 adet çıkma airbag tüpü teslim ettiği düşünülecek olsa dahi müvekkili şirketin içerik hususunda esaslı şekilde ve kasten yanıltıldığını, kargo içeriğinin bilinmesi mümkün olmayıp davacının tüm bu iddialarının da ispata muhtaç olduğunu, kargo içeriğine ilişkin sunulan fatura içerik kargonun içeriği bakımından ispata elverişli olmadığını, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmadığını, uyuşmazlık konusunun teknik ve uzmanlık gerektiren hususlar içerdiğini, bu sebeple kara taşıma hukuku konusunda uzman bilirkişice incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini beyan ederek öncelikle davanın usul yönünden incelenerek usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde davanın esastan reddine, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Davamızda davalı konumunda olan taşıyıcı kargo şirketi bu madde hükmü kapsamında taşıma sözleşmesi ile eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi borçlanmıştır. Fakat yukarıda izah edildiği üzere davalının yükümlendiği taşıma işini layıkıyla yerine getirmediği, kargonun alıcısının ismen belli olmasına rağmen kargonun kime teslim edildiği davalı tarafından ispatlanamamıştır. Bu sebeple davalı TTK 855. Madde kapsamında pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı eşyanın ziyaına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle mahkememizce zamanaşımı süresinin TTK 855. Madde kapsamında 5. Fıkrasında yer alan 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu kabul edilerek davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığına karar verilmiştir. Maddi olayımızda tazminat bedelinin ne olacağı hususunda yapılan incelemede ise TTK 886. Madde “(1) Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” hükmü değerlendirilerek davacının dosyaya sunduğu ve gönderilene satmış olduğu ürünlerin bedelini gösteren fatura ile gönderi bilgileri birbiriyle uyuştuğundan tam ziyanın gerçekleştiği ve TTK 882. Maddede yer alan Sorumluluk sınırlarına itibar edilmeden TTK 886. Madde gereğince ve tüm dosya kapsamı ile davacının davasının kabulü ile, 5.900,00 TL alacağın Konya … Noterliği … yevmiye nolu ihtarnamenin tebliği ve ihtarname ile tanınan lütuf süresi de nazara alınarak temerrüt tarihi olan 25.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile, 5.900,00 TL alacağın temerrüt tarihi olan 25.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya süresinde cevap verilerek kargonun teslim edildiği savunması ile zamanaşımı defiinde bulunulduğunu ve aynı zamanda kargonun içeriği ve değeri bildirilmeksizin taşıtıldığını, davacının sunduğu faturanın kargo içeriğini ispata elverişli olmadığını, tazminat ödenmesini gerektirir koşulların bulunmadığını, talebin taşıma hukukundan kaynaklanması nedeniyle uzman bilirkişilerce değerlendirme yapılması gerektiği açıklamaları ile savunma yapılmış olduğu halde sadece zamanaşımı defi ve kargoyu teslim alan kişinin alıcı çalışanı olup olmadığı hususu tartışılmak suretiyle eksik inceleme ile maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olarak davanın kabulüne karar verildiğini, kargo, teslim adresine ulaştıktan sonra alıcının talimatı ile …’ye teslim edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, dava hakkı düşmüş olup, hak düşürücü süreye ilişkin itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini, Kargo, …’ya alıcının talimatı ile teslim edilmiş olduğundan 3 yıllık zamanaşımı süresinin kabulünün mümkün olmadığını, kargo içeriğinin ispat edilmediğine dair savunmalarının değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşımadan kaynaklı uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmadan yazılı şekilde karar verilmiştir.
Aralarında taşıma ve taşınan emtianın vasfı hususunda uzman bilirkişilerin bulunduğu bilirkişi heyetinden, meydana geldiği iddia edilen zarar nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı var ise, sorumluluk miktarının tespiti hususunda, TTK’nın yurt içi taşımayı düzenleyen 856 vd. maddeleri kapsamında inceleme yaptırılarak rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2021 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 100,75 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç