Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/730 E. 2023/366 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2020
NUMARASI : …Esas – …Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMLİK EDEN : 2- … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMLİK ALAN : … – T.C Kimlik No:

DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
YAZIM TARİHİ : 22/02/2023
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 17/11/2020 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, davalıya 31.10.2013 keşide tarihli ve 31.12.2013 keşide tarihli iki adet çekin verildiğini, müvekkili şirketin bu iki çek sebebi ile hiçbir şekilde …’a bir borcu bulunmadığını, davalı tarafından her iki çeki iade edeceği ve her iki çek sebebi ile herhangi bir hak ve alacağı olmadığı yolunda yazılı belge verildiğini, ancak çeklerin müvekkiline iade edilmediğini, söz konusu çekin dava konusu edilen 31.12.2013 tarihli 90.000.00 TL bedelli çek olduğunu, dava dışı …. tarihli … çek numaralı çekte yazı ile yazılan “yüzyirmidokuz” ibaresinin yanına bin ilave edilerek diğer davalı … tarafından bankaya ibraz edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından … ile … aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından tedbirli menfi tespit davası ikame edildiğini, davanın henüz derdest olduğunu, Konya CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasından çekte yapılan ilave sebebi ile şikayette bulunulduğunu, davalı … tarafından Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına konu edilen çek hakkında Konya … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, yapılan takip ve ikame edilen davadan sonra davalı …’ın iade etmesi gereken dava konusu edilen 90.000,00 TL lik çekin de davalı … elinde olduğu ortaya çıktığını, bu arada … tarafından yapılan takipten sonra , haricen … ve …’in takibe karşı Konya .. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından …’ye karşı dava açtıklarını, davaya konu edilen 90.000,00 TL lik çekin ve önceki davanın konusu çekin davalı … tarafından dolandırıcılık sureti ile elde edildiği iddiası olduğunun öğrenildiğini, davalı … tarafından davalı …’nin bir gayrimenkul işleminde …’nin yediemin olarak aldığı bazı evrakları iade etmediğini, davanın halen derdest olduğunu, yine …’ın davalı … hakkında güveni kötüye kullanmak ve dolandırıcılık sebebi ile savcılığa şikayette bulunulduğunu haricen öğrendiklerini, 31.12.2013 keşide tarihli 90.000,00 TL bedelli çek sebebi ile müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını, davalı …’ın açıkça çeki iade edeceğini söylemesine ve hiçbir hak ve alacağı olmadığı yönünde yazılı belge vermesine rağmen çeki iade etmediğini, davalı … ise tamamen kötüniyetli olup , müvekkili şirketin dava konusu çek sebebi ile borçlu olmadığı bile bile senedi …’dan aldığını, …’ın iddialarına göre bu çeki …’a iade etmesi gerekirken etmediğini belirterek; davanın kabulüne, … Bankasına ait … tarihli … numaralı 90.000,00 TL bedelli çek sebebi ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalılar aleyhine %40 tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsiline, dava konusu çekin icraya konulmasına yönelik tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davadaki ihtilaf konusunun diğer davalı Iehtar/ciranta … tarafından dava konusu çekin davacıya iade edeceğine dair bir yazılı taahhütnamesi varsa bu taahhütnamenin 3.kişi sıfatındaki müvekkili açısından herhangi bir bağlayıcılığının mevcut olup olmayacağının tespiti ile müvekkili …’nin tamamen kötüniyetli olarak dava konusu çeki …’ dan teslim alıp almadığı hususları olduğunu, davacının dava dilekçesinde davaya konu çeke ilişkin … ile aralarında akdedilen çekin iade edileceğine dair yazdı belgenin mevcut olması def’isinin TTK 687 maddesi kapsamında müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, taraflar arasındaki bu bedelsizlik ve iade sözleşmesi edimlerinin tarafları bağlayacak olup müvekkilinin taraf olmadığı bir sözleşmede, sözleşme hükümlerinin teşmil edilmesi TTK. 687 maddesine aykırı olduğunu, bu nedenle bu yöndeki def’iinde hukuki dayanak bulunmakta olup, davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, söz konusu çekte keşideci davacı lehdar olup ciranta olan … tarafından …’e ciro edildiğini, … tarafından da ciro edilerek müvekkili …’ye verildiğini, ciro silsilesinde bu hususun net olarak tespit edilmesine rağmen çekin … tarafından alındığının iddia edilmesinin davacı tarafça davalı … ile aralarındaki borç ilişkisinden kaynaklı olan hukuki ihtilafın içine müvekkilini çekme çabası olduğunu, davacının iddiasının dava konusu çeki kötüniyetle ele geçirdiği iddiası olduğunu, davalı … ile müvekkilinin davacının zararına hareket etmesi için müvekkili ile … arasında danışıklı bir işlemin mevcut olmasının gerektiğini, yani bu işlemi yapanlar arasında davacının zararına hareket etmeye yönelik ortak bir amacın olmasının gerektiğini, şayet müvekkili ile … arasında bir danışıklı işlem mevcut olsaydı …’ın müvekkiline karşı suç duyurusunda bulunmayacağını ve borca itiraz davası açmayacağını belirterek; açılan davanın müvekkili açısından reddine, davacının hileli ve kötüniyetli davranışları nedeni ile İİK 72. maddesinde düzenlenen %40’dan aşağı olmamak üzere müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … tarafından davaya cevap verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından davalı …’a 31.10.2013 ve 31.12.2013 keşide tarihli iki adet çekin verildiği, daha sonra davalı …’ın söz konusu çekler yönüyle herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığına dair yazılı belge verildiği, ancak çeklerin davacıya iade edilmediği, dava konusu edilen 31.12.2013 keşide tarihli 90.000.00 TL çek olduğu, dava dışı 31.10.2013 tarihli 1858196 çek numaralı çekte yazı ile yazılan ” yüzyirmidokuz” ibaresinin yanına bin ilave edilerek diğer davalı … tarafından bankaya ibraz edildiği belirterek; davaya konu 31.12.2013 keşide tarihli 90.000,00 TL bedelli çek sebebi ile davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti istemli işbu davanın ikame edilmiştir. Davalı … ise , söz konusu çekin diğer davalı Iehtar/ciranta … tarafından davacıya iade edeceğine dair bir yazılı taahhütnamesi varsa bu taahhütnamenin 3.kişi sıfatındaki kendisi açısından herhangi bir bağlayıcılığının bulunmadığı, davacının çekin iade edileceğine dair yazılı belgenin mevcut olması def’isinin TTK 687 maddesi kapsamında kendisine karşı ileri sürülemeyeceği, söz konusu çekte keşidecinin davacı lehdar olup ciranta olan … tarafından dava dışı …’e ciro edildiği, .. tarafından da ciro edilerek kendisine verildiği belirterek; iyiniyetli yetkili hamil olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Her ne kadar … vekili asli müdahale talepli dilekçe vermiş ise de dilekçesinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddi gerekmiştir.
… tarafından düzenlendiği iddia edilen 31/12/2013 tarihli belge aslındaki imzanın davalı …’a ait olup olmadığı hususlarında aşamalarda raporlar aldırıldığı, raporlar arasında çelişkilerin bulunduğu, … Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi yönüyle alınan en son rapor uyarınca 31/12/2013 tarihli belge aslındaki imzaların davalı … eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacı tarafça söz konusu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığına dair başkaca herhangi bir belge veya delil de sunulamadığı, söz konusu çekin davacı tarafından davalı …’a keşide edildiği, …’ın dava dışı …’e ciroladığı, …’in de diğer davalı …’ye ciro edilmesi suretiyle verildiği, davacı ile davalı … arasındaki alacak/borç ilişkisinin (taahhütnamenin) iyi niyetli 3. kişi sıfatına haiz diğer davalı …’yi bağlayıcılığının bulunmadığı değerlendirilmekle; davacının davasının reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; açılan dava icra takibinden evvel açılmış menfi tespit davası olup, davadan sonra dava konusu çek hakkında … tarafından icra takibi yapıldığını, dava aşamasında da … dava konusunu … ‘a temlik etmiş olup, 20.10.2017 tarihli dilekçeleri ile seçimlik hakkını HMK 125/a uyarınca kullanılmış ve davanın …’ a yöneltilerek , yargılama giderleri ve vekalet ücretinden devreden ve devralanın müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması talebinde bulunulduğunu, buna rağmen mahkemece gerekçede bu hususa yer verilmediğini ve …. ‘ın davalı olarak gösterilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilin çek sebebi ile … ‘a herhangi bir borcu bulunmadığını, … tarafından çekin iade edileceğini, hiç bir hak ve alacağı olmadığı yönünde yazılı belge verilmesine rağmen çekin iade edilmediğini, bu nedenle iş bu davanın açıldığını, söz konusu müvekkili adına sahte imza atılmış olan ancak … tarafından düzenlenip , imzalanan belge “Ben … ben …’den 198500 TL borcum var … bana 129 TL çek yanlış yazılmış iade edecek birde 90.000 TL çek iade edecek bende aileden emanet çek aldım iade edecem …’ye 198000-TL- ödeyecek ayreten …’ın 60.000Bin TL …’ye ödecem …’den ( Yerimden üzeri çizilmiş) ödedi 29-7-20013 “ olup altında müvekkili adına sahte bir imza ile davalı … imzası bulunduğunu ve bu belgenin … tarafından düzenlendiğini, söz konusu 29.07.2013 tarihli belgeyi kendisinin düzenlediğini …’ın kabul ettiğini, mahkemenin gerekçesinde 29.07.2013 tarihli belge ve Konya …. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası içeriğini dahi belirtmemesinde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığını, Konya … Asliye Ceza Mahkemesi dosya içeriği ve tespitleri dahi … açısından davanın kabulü için yeterli olmasına rağmen mahkemenin davayı reddetmesinde hukuka uygunluk bulunmadığını, mahkemece son alınan raporla birlikte 5 adet rapor alındığını, ilk alınan Adli Tıp Kurumu raporunda imzaların teşhise götürecek önemli karakteristik materyal içermeyen karalama tarzında tersimi basit taklidi kolay olması gerekçesi ile imzaların … eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği yönünde bir rapor tanzim edildiğini, taraflarınca gerekçeli olarak söz konusu rapora itiraz edildiğini, dosyada alınan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, mahkemece yemin ara kararından dönüldüğünü, … çekte hak sahibi olmamasının yanısıra dava aşamasında dava konusu çek bedeli ve icra takibini dava dışı …’ten tahsil etmiş olup , … ‘in talebi ile alacağı onun gösterdiği davalı … ‘a temlik etmiş olup, bu husus yargılama aşamasında ortaya çıkan ve davanın konusuz kalıp kalmadığını etkileyecek bir husus olduğunu, mahkemeden bu hususta …, … ‘in isticvaben dinlenilmeleri talebinde bulunulduğunu, ancak bu hususta bir inceleme yapılmadığını, açıklanan nedenle usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 125.maddesinde “(1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir: a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde dava davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur. b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür. (2) Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. (Ek cümle:22/7/2020-7251/11 md.) Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.” hükmünün yer aldığı, dava sırasında dava konusu çekin takibe konulduğu Konya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki alacağın alacaklı … tarafından …’a temlik edildiği, davacı vekilinin 20/10/2017 tarihli dilekçesi ile …’a karşı davaya devam edeceğini bildirdiği, buna rağmen ilk derece mahkemesince …’in karar başlığında gösterilmemesi ve alacağı temlik eden … hakkında hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olmadığı, ayrıca karar tarihinden sonra istinaf aşamasında 01/09/2022 tarihinde icra dosyasındaki alacağın … tarafından çekte ciranta olarak yer alan …’e devredildiğinden davacıya bu konudaki seçimlik hakkı sorularak sonucuna göre ayrıca davacının yemin deliline dayandığı da gözetilerek karar verilmesi gerekirken alacağı temlik eden … hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığından davacının diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin davacının istinaf başvuru talebinin kabulüne, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden değerlendirme yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/02/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G