Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/724 E. 2023/135 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
YAZIM TARİHİ : 25/01/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 35.000 Euro ve 25.000 Euro bedelli iki adet … torna makinelerini davalıdan satın almak üzere anlaştıklarını, davalının bu konuda proforma fatura düzenlediğini, proforma faturaya dayalı olarak müvekkilinin davalıya … tarihinde banka yoluyla iki kalem halinde toplam 60.000 Euro ödemede bulunduğunu, ancak davalının … makinelerini müvekkiline teslim etmediğini, bunun üzerine müvekkilinin … tarihli noter ihtarnamesi ile sözleşmenin feshini davalıya bildirerek avans olarak ödediği 60.000 Euro’nun iadesini de istediğini, davalının aldığı avansı iade etmemesi üzerine Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden giriştikleri icra takibine davalının haksız itirazda bulunması nedeniyle takibin durduğundan ve zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alamadıklarından bahisle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının iki adet … makinesine özgü olarak müvekkiline herhangi bir ödemede bulunmadığını, makine bedellerinin ödenmesi halinde makinelerin teslim edileceğinin davacıya cevabi noter ihtarnamesi ile bildirildiğini, davacının dayandığı banka havale dekontlarında herhangi bir açıklama ve şerh olmadığını, takip ve dava konusu 60.000 Euro’nun … makineleri ile ilgisinin olmadığını, proforma faturanın hukuki bir değerinin olmadığını, havale dekontlarının makine bedelleri ile uyumlu olmayıp havale dekontunun birinin 22.500 Euro diğerinin 37.500 Euro olduğunu, hukuken havalenin ödeme aracı olduğunu, mevcut bir borcun ödenmesi için yapılmış bir ödeme olduğunun kabulü gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Banka havalesinin bir borcun edasına yönelik olduğu hususu genel uygulamadır. Ancak ne var ki davacının sunduğu havale dekontlarında şerhler vardır. Şerhler varken şerhlere itibar edilir. Şerh varken aksini iddia eden havale alıcısı bu iddiasını ispatlamalıdır. Havalelerde şerh dahi olmasaydı davalının düzenlediği 60.000 EURO bedelli proforma fatura ile banka havalelerinin miktarı aynı olduğundan havalelerin avans olduğunun yine kabulü gerekirdi. Aynı miktarlı havalelerin proforma fatura ile ilgisinin olmadığını ispat yükü davalının üzerinde olup davalı hiçbir konuda delil ve belge sunmamıştır. Davalı … makinelerini davacıya teslim etmediği gibi aldığı avansı da iade etmediğinden 60.000 EURO yu davacıya iadeden sorumludur. Takip konusu asıl alacağın kabulü gerekmiştir. Davacı davalıya noter ihtarnamesi göndererek 60.000 EURO nun 3 gün içinde ödenmesini istemiş ve ihtarname davalıya … tarihinde usulen tebliğ edilmekle davalı … tarihinde temerrüde düşmüş olup … tarihinden icra takibinin başlatıldığı … tarihine kadar 12 gün karşılığı yıllık %3,30 döviz faizi karşılığı 66,00 EURO işlemiş faizden de davalının sorumluluğuna karar verilmesi gerekmiş olup takip talebindeki 66 EURO nun üzerindeki 527,75 EURO işlemiş faiz hakkındaki davanın reddine ve böylelikle davacının davasının 60.066,00 EURO üzerinden kabulüne 527,75 EURO ile ilgili talebinin reddi gerektiği….” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki davalının itirazının kısmen iptali ile icra takibine 60.000,00 EURO asıl alacak, 66,00 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 66.066,00 EURO ve asıl alacağa takip tarihi olan … tarihinden itibaren takip talebinde belirtildiği gibi döviz faizi uygulanmak suretiyle devam olunmasına, davacının fazlaya ilişkin 527,75 EURO luk talebinin reddine, 60.000,00 EURO nun 05/02/2020 dava tarihindeki 1 EURO 6,6135 TL hesabı ile karşılığı 396.810,00 TL sine isabet ettiğinden bu miktarın %20 si oranı olan 79.362,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çözümü gereken ihtilafların davaya sebep olarak gösterilen havale dekontlarına konu havale tutarlarının proforma faturaya ilişkin olup olmadığı, havale dekontundaki şerhin ne olduğu, usul hukuku açısından, proforma faturanın ispat aracı niteliği mevcut olup olmadığı, havale dekontlarına konu havale tutarlarının iddia edilen makinelere ilişkin ödeme yapıldığına dair kayıt/şerhin mevcut olup olmadığı hususlarında toplandığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.01.2018 tarih 2018/19-4 Esas 2018/80 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi proforma faturanın, fatura gibi usul/ispat hukuku ile ilgisinin olmadığını, bu anlamda delil olarak kullanılamayacağını, yargılamanın garip bir şekilde oldu bittiye getirilerek hüküm aşamasına geçildiğini, HMK’nın 200. maddesine aykırı olarak ispat külfetinin taraflarında bırakılmasının usul hukukuna açıkça aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İspat yükü ile ilgili genel kuralı düzenleyen TMK’nın 6. maddesine göre; “Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” İspat yükü kenar başlıklı HMK’nın 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Belirtilen yasa hükümleri karşısında, alacağın tahsili için girişilen icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında kural olarak ispat yükü davacı alacaklıya aittir. Bununla birlikte itirazın iptali davasında davalı borçlunun ödeme savunmasında bulunması ya da borcu ortadan kaldıran diğer itirazları ileri sürmesi halinde ispat yükü yer değiştirecek ve davalıya geçecektir.
Yargıtay’ın yerleşik görüşüne göre, Türk Borçlar Kanunu’nun 555 vd. (Borçlar Kanunu’nun 457 vd.) maddelerinde düzenlenen havale, hukuksal niteliği itibari ile bir borç ödeme aracıdır. Havale belgelerinde bedelin başka bir hukuki ilişki için gönderildiği belirtilmemiş ise bu belgenin bir borcun ödendiğine dair kanıt olduğu kabul edilir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28/12/2021 tarih 2020/265 Esas 2021/5392 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; uygulamada sıkça rastlanan ve sözleşmenin imzalanmasından önce malın fiyatını, özelliklerini vs. göstermek amacıyla düzenlenen proforma faturanın icap niteliğinde olduğu, geçerli satış sözleşmesinin bulunmadığı hallerde, düzenlenen böyle bir belge fatura niteliği taşımayacağı, ancak icap mahiyetinde olabileceği, davacı tarafından davalıya gönderilen havale dekontlarında ithalat dosya transferi olduğunu ve …torna tezgahı olduğunun belirtildiği, proforma faturada makinelerin ödemeden sonra 30 gün içinde teslim edileceğinin yazılı olduğu, davalının makinelerin teslim edildiği hususunda bir iddiasının bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin hüküm kısmında 60.000,00 Euro asıl alacak, 66,00 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 60.066,00 Euro’ya hükmetmesi gerekirken kısa karar ve gerekçeli kararda 66.066,00 Euro olarak yazıldığı, bunun maddi hata olduğu, yapılan maddi hatanın her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 38.901,98 TL harçtan peşin alınan 10.756,3‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 28.145,68‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 23/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G