Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/694 E. 2022/2431 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
YAZIM TARİHİ : 11/01/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan şirket ortağı olmadığının tespiti ve alacak davasında 22/09/2020 tarihinde tesis edilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davalı tarafa para verdiğini, davalı şirket temsilcileri tarafından para yatırılırken, yatırılan para karşılığında yüksek kazanç elde edeceği ve yatırdığı paranın istendiğinde kendisine iade edileceği konusunda güven telkin edildiğini, davalı tarafça yatırılan para karşılığında ortaklık durum belgesi ve hisse senetleri verildiğini, davacının yatırdığı paraları geri istediğinde paranın iade edilmediğini beyan ederek, müvekkilinin davalı şirkete ortak olmamasından dolayı davalı şirkete yatırdığı paranın şimdilik 1.000,00 TL’sinin yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilerek, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosya kapsamındaki belgelere ve SPK listelerine göre davacının şirket ortağı olduğunu, bu nedenle ihtilafın 7194 sayılı Yasanın 41.madde kapsamına girdiğinden, Resmi Gazete’de 07.12.2019 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 7194 sayılı kanunun 41.maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davacı tarafın müvekkili şirkete veya şirketlere her an geri alabileceği garantisi ile para verdiğine ilişkin iddianın gerçek olmadığını, TTK nun 329 ve 405. maddeleri gereğince şirket ortaklarının hisse bedellerini şirketten geri istemesinin ve şirketin kendi paylarını geri almasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket veya şirketlerin davacı taraftan para almadığını, bankacılık mevzuatına dayanarak herhangi bir mevduat toplamadığı gibi bunun da mümkün olmadığını, hak düşürücü süre ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini davacının Türkiye’de mutad meskeni olmadığını, teminat yatırılması gerektiğini, beyanla davalılar aleyhinde ikame edilen davanın 7194 SK.41 maddesi gereğince davanın esastan reddine, aksi takdirde davanın esastan reddine(zamanaşımı hak düşürücü süre)karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “..davacının kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ortak olmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesine yönelik talepte bulunamayacağı anlaşılmakla HMK’nın 115.maddesi gereğince davanın hukuki yarar bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş..” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 7194 sayılı yasanın 41. maddesiyle; 3332 sayılı yasaya eklenen geçici 4. maddenin anayasaya aykırı olduğunu, anayasanın 152. maddesi uyarınca bu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurma taleplerinin ilk derece mahkemesince kabul edilmediğini, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak öncelikle davanın kabulüne karar verilmesini, aksi takdirde Anayasa’nın 152. maddesi uyarınca bu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince 7194 sayılı yasanın 41. maddesi (3332 sayılı kanunun geçici 4. maddesi) gereğince davanın esastan reddedilmesi gerektiğini, davacının davaya açmakta hukuki yararının bulunmakta olduğundan davanın esastan reddi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı şirkete ortak olmadığının tespiti, kar payı alınması maksadıyla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/04/2022 tarih 2021/8506 Esas 2022/3317 Karar sayılı ilamında; “…Dava, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Bölge adliye mahkemesince davanın 7194 sayılı yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. 7194 Sayılı Yasa 07.12.2019 tarihinde yürürlüğe girmiş olup dava, anılan yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra 30.12.2019 tarihinde açılmıştır. 7194 sayılı yasanın 41. maddesiyle 3332 Sayılı Yasa’ya “31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” şeklinde geçici 4. madde eklenmiştir.
Anılan maddenin 1. fıkrası ile davacı, davalı şirkete ortak kabul edilmiş olup aynı fıkranın emredici hükmü gereğince davacının ortaklık ilişkisi kurulmadığını iddia edebilmesi hukuken mümkün değildir. Şu halde davanın 7194 Sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı dikkate alınarak 6100 Sayılı HMK’nın 114/2 maddesinde yer alan diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır hükmü uyarınca aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken bölge adliye mahkemesince yazılı şekilde dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına denilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle bozulmasına….” hususunun belirtildiği, davanın 7194 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 07.12.2019 tarihinden sonra açıldığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince diğer kanunlardaki dava şartı yokluğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi yerine hukuki yarar dava şartı yokluğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesinin sonuca etkili olmaması kanaatiyle tarafların istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Tarafların istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davalı şirketten tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinafa başvuranlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
7- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 23/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.