Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/682 E. 2023/684 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/03/2023
YAZIM TARİHİ : 29/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki neticesinde 62 adet fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin 136.737,00 TL’lik kısmının davalı borçlu tarafından ödenmediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine Konya … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, itirazın hukuki dayanağının bulunmadığını, davalının takip konusu fatura bedellerini ödediğini yazılı belge ispat etmekle yükümlü bulunduğunu ve açıkladığı nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin Karaman Mahkemeleri olduğunu, icra takibine konu fatura bedellerinin ödendiğini, ayrıca söz konusu bonoda tahrifat yapıldığını, bu hususta … Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmanın yürütüldüğünü, icraya konulan bononun akaryakıt alışverişi için teminat olarak verildiğini, fakat davacının kötüniyetli olarak hem bonoyu hem de faturaları icraya koyarak mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını ve açıkladığı nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede; her iki tarafın ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davaya konu faturalardan sadece 6 tanesinin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, bunun dışında diğer faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça sunulan ve bankalardan getirtilen ödemelere ilişkin kayıtların tamamının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bunun dışında davalı defterlerinde gözüken ödemelerin belgelerinin bulunmadığı ve davacı defterlerinde de başkaca ödemenin bulunmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davaya konu faturalar nedeniyle 136.737,00 TL tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davaya konu faturalardan 6 tanesi davalı defterlerinde kayıtlı değil ise de davalı davaya konu fatura bedellerini ödediğini savunarak ispat yükünü üzerine almıştır. Bu kapsamda davalı davaya konu fatura bedellerini ödediğini yazılı delillerle ispatlamalıdır. Davalının dosyaya sunduğu ve bankalardan celp edilen hesap hareketlerine ilişkin ekstreler incelendiğinde davalının belgeli ödemelerinin tamamının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, belgesiz ödemeler yönünden ise davacı defterlerinde kaydın bulunmadığı değerlendirildiğinde davalı davaya konu fatura bedellerinin tamamını ödediğini usulünce ispatlayamamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya ve takibe konu faturalardaki hizmetin davalıya sunulduğu, davalının bu fatura bedellerini ödediğini usulünce ispatlayamadığı anlaşılmakla, davalının takibe yaptığı itirazın asıl alacak yönünden iptaline karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı işlemiş faiz yönünden de talepte bulunmuş ise de davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından davacının işlemiş faiz yönünden talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre; Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda davalının takibe itirazının yerinde olmaması ve alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davalının tazminat talebinin ise takibin kötüniyetli oduğunun kabul edilmesi mümkün olmadığından reddine …” gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile; Konya … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 136.737,00 TL asıl alacağın davalılardan tahsili yönüyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 136.737,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 27.347,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece haklı mazeretin kabul edilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece esas hakkında beyanda bulunmaları için süre verilmediği gibi sözlü yargılama içinde süre verilmeden dosyanın karara çıktığını, cevap dilekçesindeki belirttikleri deliller toplanmadan karar verildiğini, davacının defterlerinde var olup müvekkilinin defterlerinde var olmayan faturaların müvekkiline tebliğ edilmediği gibi fatura karşılığına mal teslim edildiğine ilişkin imzalı bir irsaliye de bulunmadığını, davacının kötü niyetli olarak hem bonoyu hem de faturaları icraya koyarak mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını, müvekkilinin defterlerinde yer alan bilgilere göre iddialarının ispatlandığını belirterek istinaf talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece, davalının takipten önce temerrüte düşürülmediği gerekçesi ile işlemiş faiz yönünden itirazın iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme hükmünde işleyecek faizin belirtilmemesinin hatalı olup bu eksikliğin kararın infazında soruna neden olabileceğinden düzeltilmesini istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın İptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile 62 adet fatura yönünden ilamsız icra takibine girişildiği, davalı/borçlunun takip dayanağı gösterilen fatura bedellerinin ödendiği sebebiyle borca ve ferilene itirazını bildirildiği, Mahkemece mali müşavir bilirkişiden alınan 19.06.2019 tarihli raporda taraf defterleri ile sair ticari kayıtları üzerinden yapılan incelemede davacı defterlerine göre davacının 136.737,00 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre davacının alacağının bulunmadığı, ödeme belgeleri ibraz edilmediğinden bu konuda inceleme yapılmadığının bildirildiği, mahkemece davalı tarfaça bildirilen ödeme belge ve kayıtları dosya arasına alınarak, mali müşavir … ‘ten alınan 14.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafça sunulan ve ilgili bankalardan gelen ödeme belgelerinin tümünün davacı taraf yasal defterlerinde mevcut olduğu ve davalı taraf yasal defterlerinde kayıtlı bulunan ödemelere at dayanak belgelerin dosyaya ve kendisine sunulmaması nedeniyle davacı tarafın alacaklı olduğu kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı ödeme emrine itirazında, takip dayanağı gösterilen fatura bedellerinin ödendiği şeklinde beyanda bulunmakla, takibe konu faturalarda gösterilen akaryakıtın davalıya teslim edildiğinin davacı tarafça ispatlandığı, ödeme definde bulunan davalının bu hususta ispat yükünü üzerine aldığı, ödemelere ilişkin bildirilen kayıtlar ilgili bankalardan celp edilerek 14.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda incelemesi yapıldığı ve ödemelerin davacı defterlerine kaydedildiği, alacak miktarından bu ödemelerin düşürülerek hesaplama yapıldığı, davalı tarafın ödeme defini usulünce ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı, davanın basit yargılama usulüne tabi olması nedeniyle, sözlü yargılama için ayrı bir duruşma günü tayini gerekmediği, davalı vekilinin önceki duruşmalarda da mazeret dilekçesi sunduğu, mazeretini tevsik eder mahiyette bir belge, kayıt sunmadığı, mahkemece mazeret talebinin reddine dair verilen ara kararda bir yanlışlık bulunmadığı, davalının takipten önce temerrüte düşürüldüğün davacı tarafından iddia ve ispat edilemediği, mahkemece takibin asıl alacak 136.737,00 TL yönünden devamında dair kararının, asıl alacağa takip talebinde belirtilen faiz türü ve oranı uygulanacağından, infazda tereddüte neden olmayacağı, bu itibarla dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Tarafların istinaf başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2- Davacıdan alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davalıdan alınması gereken 9.340,50 TL harçtan peşin alınan 2.336,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.004,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
7- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

M.Y