Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/677 E. 2023/282 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (… )
ÜYE : … (… )
ÜYE : … (… )
KATİP : … (… )

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/02/2023
YAZIM TARİHİ : 15/02/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 21/01/2021 tarihinde tesis edilen davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile başlatılan takibe karşı davalı tarafın itirazları yersiz ve dayanaksız olup, bu itirazın iptali gerekmekte olduğunu, müvekkili İdare ile … arasında yapılan … ‘de bulunan … ve … numaralı taşınmazlara ait kira sözleşmelerinden dolayı, davalı banka tarafından müvekkili idareye … tarihli, … ve … numaralı kesin teminat mektupları verildiğini, kesin teminat mektuplarında … ile müvekkili İdare arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akıbet ve kanuni sonuçları dikkate almaya gerek kalmaksızın yukarıda yazılı tutarı ilk yazılı talep üzerine derhal ve gecikmeksizin müvekkili İdareye veya emrine nakden ve tamamen ve talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen sürelere ait kanuni faiziyle ödeneceğinin davalı banka tarafından taahhüt edildiğini, … ‘ın kiracısı olduğu … ve … nolu taşınmazların kira bedellerini ödememesi üzerine müvekkili İdare tarafından Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. ve … Esas numaralı dosyaları ile tahliye talepli icra takibi yapılmış icra takibine borca itiraz edilmesi üzerine itirazın kesin kaldırılması ve kiracının tahliyesi için Konya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve … E. sayılı dosyaları ile dava açıldığını, Konya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve … K. sayılı, … E. ve … K. sayılı kararları ile davaların kabulüne, icra takiplerine yapılan itirazların kaldırılmasına, davalara konu taşınmazlardan ( … ve … nolu taşınmazlar) … ‘ın tahliyesine karar verildiğini, tahliye kararları sonrasında müvekkili İdare tarafından … ve … nolu taşınmazlara ilişkin … ile imzalanan kira sözleşmeleri 29/05/2019 tarihli itibariyle feshedilmiş ve bu durum … ‘a bildirilmiş olup, söz konusu … ve … nolu taşınmazlar … tarafından boşaltılarak müvekkili İdareye teslim edildiğini, davalı banka tarafından verilen … tarihli, mektup numaraları … ve … olan kesin teminat mektuplarının nakde çevrilmesi şartlarının gerçekleştiğini, müvekkili İdare tarafından yapılan nakde çevirme talebi, iş bu talep yazısının yazıldığı gün yani 13/06/2019 tarihinde … Bankası Konya Şubesi’ne tebliğ edildiğini, ancak davalı banka tarafından bu talebin yerine getirilmemesi üzerine, müvekkili İdare tarafından … ‘nın 31/07/2019 tarihli, … sayılı yazısı ile daha önce yazılan yukarıda belirtilen … sayılı yazı ile tutulup … Bankası Konya Şubesine ikinci bir yazı yazılarak, nakde çevirme ikinci kez talep edilmiş ve faiz de istenilmiş ve bu talep 02/08/2019 tarihinde … Bankası Konya Şubesine tebliğ edildiğini, kesin teminat mektuplarının hangi şubeden nakde çevrilmesi talep edilirse edilsin, yani şube fark etmeksizin gecikmeksizin nakde çevrilmesi gerekirken, … Bankası Konya Şubesi tarafından 21/08/2019 tarihli yazısıyla … şubesiyle irtibata geçilmesi gerektiği bildirildiğini, bunun üzerine 3. kez teminat mektuplarının nakde çevrilmesi talep edildiği ve … Bankası … Şubesi tarafından 23/08/2019 tarihli yazısıyla kesin teminat mektupları bedellerinin 18/06/2019 tarihinde eft ile gönderildiğini müvekkili İdareye bildirildiğini, müvekkili İdare tarafından … ‘nın 04/09/2019 tarihli … sayılı yazısıyla kesin teminat mektuplarının nakde çevrilmesi dördüncü kez talep edildiğini, … Bankası … Şubesi tarafından müvekkili İdareye yazılan bu yazı ile müvekkili İdare’nin taleplerine rağmen, kesin teminat mektuplarının banka tarafından nakde çevrilmediği açıkça kabul edildiğini, müvekkili İdare tarafından nakde çevrilmeleri defalarca talep idelen, ancak borçlu banka tarafından bu taleplere rağmen nakde çevrilmeyen … tarihli … ve … numaralı kesin teminat mektuplarının faiziyle birlikte tahsili için Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile … Bankası aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, dava açılmadan önce dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu ancak yapılan görüşmeler neticesinde bir anlaşmaya varılamadığını beyan ederek, müvekkili İdarenin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile, davalı tarafın Konya … İcra müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın müvekkili İdare alacağını % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile birlikte ödemeye, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtilaf konusu olan husus dava konusu teminat mektubu bedellerinin davacı tarafından tazmin talebinde bildirilen hesaba ödenmiş olmasına rağmen, davacının mükerrer şekilde müvekkili bankadan talepte bulunması olduğunu, mükerrer tahsilat amacı taşıyan, itiraz etmiş oldukları icra takibi ve iş bu itirazın iptali talebiyle açılan dava usul ve hukuka aykırı olup reddi gerekmekte olduğunu, dava dışı müvekkili Banka müşterisi … müvekkili Banka’dan; muhatabının … olacağı 27.000,00 TL. ve 22.275,00 TL. bedelli 1 yıl süreli iki ayrı teminat mektubu talebinde bulunduğunu, talep üzerine müvekkili banka tarafından talepte belirtilen hususlara uygun şekilde iki ayrı teminat mektubu düzenlendiğini, müvekkili banka tarafından tazmin talebinin yerine getirilebileceğinin tespiti üzerine, mektup bedellerinin müvekkili banka hesabından bildirilen hesaba ödenmesi ve ardından müşterisi olan mektup lehtarı … ‘a rücu edilmesi yerine, mektup bedelleri doğrudan lehtar … hesabından ödendiğini, dava konusu her iki teminat mektubu bedelinin de davacı tarafından bildirilen hesaba açıkça ” … nolu teminat mektubu bedeli” ve ” … nolu teminat mektubu bedeli” açıklamaları ile ödendiği sabit olduğunu, her iki ödeme işleminde yer alan açıklamalar ve işlem bedelleri ödemelerin teminat mektupları tazmin talebi gereği yapıldığını ispat etmekte olduğunu, davacı taraf her iki mektup bedelini de tahsil etmiş olup, iş bu hesabına alacak geçen tutarları kullandığını, bu kapsamda, davacının tazmin ettiği mektup bedellerini bir kez daha tahsil etmek amacıyla, mükerrer ödeme talepli, sebepsiz zenginleşme amacı taşıyan sonraki taleplerinin, müvekkili banka hakkında başlattığı icra takibinin ve iş bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğu sabit olduğunu, tazmin talebi gereği müvekkili banka kendi hesabından ödeme yaparak mektup lehtarı müşterisine rücu etmek yerine ödeme direkt olarak lehtar hesabından yapıldığını bu işlem, davacının mektup bedellerini tahsil ettiği gerçeğini değiştirmediğini, müvekkili bankanın rücu hakkını bu şekilde kullanması tazmin talebi gereği “ödeme ve rücu” yerine tek bir işlemle “lehtar hesabından ödeme” ile talebi sonuçlandırması hiç bir şüphesiz ki davacıya mükerrer şeklide talepte bulunma hakkı vermediğini, öncelikle ihbar talebi gereği davanın … ‘a ihbarına, haksız ve yersiz davanın reddini, davacı hakkında dava değerinin % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde ; müvekkili İdarenin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile, davalı tarafın Konya … İcra müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın müvekkili İdare alacağını % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde, HMK’nun 4.maddesinde; (1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” şeklinde düzenleme yapıldığı, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı, davacı İdare ile dava dışı … arasında yapılan … ‘de bulunan … ve … numaralı taşınmazlara ait kira sözleşmesinden kaynaklı olduğu, takip konusunun arsa kira alacağına yönelik olduğu, davanın Sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, TK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, Konya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 18/11/2015 tarih ve 2015/14025 Es. 2015/11334 Kar.sayılı ilamı ile de benzer şekilde kabul edildiği anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK 4. maddesi uyarınca davalı bankanın müvekkili idareye vermiş olduğu teminat mektuplarından kaynaklanan iş bu davanın mutlak ticari dava olup görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, yerleşik Yargıtay kararlarına göre de görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu belirterek dava dilekçesindeki beyanlarını da tekrar ederek istinaf talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tahsil ettiği mektup bedellerini bir kez daha talep ettiğini, uyuşmazlık konusuna bakıldığında da dava konusu olayda asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun şüphesiz olduğunu, bununla birlikte ilk derece mahkemesinin dava konusu uyuşmazlığın niteliğini hatalı tespit etmiş bunun sonucu olarak da hukuka aykırı olarak görevsizlik kararı vermiş olduğunu, davanın mutlak ticari dava olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın teminatı olarak verildiği öne sürülen teminat mektubunun tahsili nedeniyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemesince, talebin dayanağının kira sözleşmesinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” sulh hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine ya da re’sen gözetilmesi gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile kanunun 4/1-f maddesinde “bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlemine ilişkin düzenlemelerde” öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, 6102 sayılı TTK 5. maddesinde de “aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu” düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı, davalı bankadan teminat mektubu bedelinin tahsili isteminde bulunmuş olup, davalı bankanın isteği yerine getirmemesinin davacı ile kiracısı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (benzer nitelikte Y. 20. HD 2015/11053 E.-2015/11126 K. Sayılı, Y.11.HD 2018/3870 E.-2019/5469 K.sayılı kararları)
Anlatılan nedenlerle, Mahkemece davanın esasına girilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi yerinde olmamıştır. Bu itibarla tarafların istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, deliller değerlendirilerek karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Tarafların istinaf talebinin KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/01/2021 tarih, … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Davacı kurum harçtan muaf olduğundan davacıya ilişkin harç ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6- İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/02/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.