Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/669 E. 2023/291 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerindenKaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/02/2023
YAZIM TARİHİ : 14/02/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 18/11/2020 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı … Şti. arasında imzalanmış olan … tarihli genel kredi sözleşmesine 1.500.000,00 TL limit ile davalının bağımsız müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine noter kat ihtarnamesi ile sözleşmenin fesh edildiğini, Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı ve dava dışı … aleyhine giriştikleri icra takibine davalının haksız itirazda bulunması nedeniyle icra takibinin durdurulduğundan ve başvurdukları zorunlu arabuluculuktan da sonuç alamadıklarından bahisle davalı yönünden davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin asıl borçlu … Şti. nin ortağı olduğu dönemde kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza attığını ancak müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldığını, alacağın miktarını bilmediklerini, asıl borçlu şirketin konkordato projesine göre bankaya ödeme yapmasının beklenilmesi gerektiğini ve bu ödemeler beklenilmeden müvekkiline karşı takip yapılmasının doğru olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “… Tüm dosya kapsamı ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden dava dışı … Şti. nin açtığı dava sonunda konkordatonun tasdikine karar verildiği, asıl borçlu şirketin konkordato talebinin kefillere bir etkisinin olmadığı, sadece konkordato projesinin müzakereleri sırasında projeyi kabul eden alacaklının tasdik halinde proje kapsamında kefillerden kabul edilen projedeki kadar/şartlarda talepte bulunabileceği anlaşıldığından ve bu aşamada konkordatonun tasdiki henüz kesinleşmediğinden ve davacının olumlu veya olumsuz oy kullandığı bu aşamada önem arz etmediğinden, davalının sorumluluğu halinde belirlenen ilkelere uygun sorumluluğu gündeme geleceğinden gerek konkordato davasının varlığı gerekse konkordato projesi kapsamında yapılacak ödemelerin beklenilmesi sonuca etkili görülmediğinden işin esasının incelenmesi gerekmiştir. sözün özü eldeki dava kabul edilen projeye göre değil genel hükümlere göre karara bağlanır, ileride alacağın infazı aşamasında gerekirse konkordatonun tasdiki şartlarına dikkat edilir.
Davalının, eskiden ortağı olduğu asıl borçlu şirketin kredi sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı çekişmesizdir. Kefilin şirket ortaklığından ayrılması kefaleti etkilemeyeceğinden işin esasının incelenmesi gerekmiştir.
Bankacı bilirkişi … ‘ın rapor ve ek raporu dosya kapsamına, taraflar arasındaki kredi sözleşmesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına uygun olduğundan, icra takip tarihi itibariyle aslı borçlu şirketin aynı kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandığı 5 ayrı taksitli ticari krediden dolayı kefalet limiti kapsamında kalacak şekilde davalının davacı bankaya 259.286,82 TL asıl alacak, 9.143,84 TL işlemiş temerrüt faizi, 457,20 TL %5 BSMV, 1.149,61 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 270.037,47 TL ve asıl alacağa takip talebinde belirtildiği gibi faiz ve BSMV kadar borcunun olduğu, bilirkişi rapor ve ek raporunun hesaplama içerir, denetlemeye elverişli, dosya kapsamına uygun ve hükme elverişli olduğu hususları anlaşıldığından ek raporun sonuç kısmına itibar edilerek davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine …” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının kısmen iptali ile icra takibine 259.286,82 TL asıl alacak, 9.143,84 TL işlemiş temerrüt faizi, 457,20 TL %5 BSMV, 1.149,61 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 270.037,47 TL ve asıl alacağa takip talebinde belirtildiği gibi faiz ve BSMV uygulanmak suretiyle devam olunmasına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, kabul edilen 270.037,47 TL nin %20 si oranı olan 54.007,49 TL icra inkar tazminatının davalı dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kefaletin geçerli olduğu hükme bağlanmış ise de miktar olarak kararın hatalı olduğunu, aylık aksayan taksitlerin hakettiği-işlettiği faiz alacağının bir sonraki taksitte ana para gibi bakiye alınarak hesaba ekleneceği, mahkeme kararına esas alınan rapor incelendiğinde kredi ödemelerinin aksaması ile işleyen faiz bakiye alacaklarının hesaba dahil edilmediği, gerekçeli kararda adı geçen diğer ara bulucu ödemesi karar harcı ve vekalet ücret ödemesi gibi sorumlulukların da kanuna uygun düşmediğini, asıl alacak rakamının eksik tespit edildiğini, esas alınan rapor incelendiğinde kredi ödemelerinin aksaması ile işleyen faiz bakiye alacaklarının hesaba dahil edilmediğini, yerel mahkeme gerekçesinde dosyaya alınan raporun hükme elverişli olduğu beyan edilmiş ise de neden akdi aksama ile başlayan faiz taleplerinin uygun görülmediğinin kaleme alınmadığını, imzalanan kredi genel sözleşmesinde geçen faiz ve temerrüt hükümlerinin dikkate alınmadığını, akdi faiz tutarının eksik hesaplandığını, dolayısıyla temerrüt faiz tutarının ve ferilerinin eksik hesaplandığını belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava, dava dışı borçlu şirkete kullandırılan krediye ilişkin genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı ile dava dışı diğer kefilden İİK’nın 67. Maddesi gereği tahsili için başlatılan ilamsız icra vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davada uyuşmazlık, takip konusu kredi alacağı sebebiyle davacı bankanın, davalı kefilden takip talebinde belirtilen asıl alacak ve gösterilen temerrüt faizi oranında alacak talebinde bulunup bulunamayacağı; istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebebine bağlı olarak ise aylık aksayan taksitlere işletilen faiz alacağının, ana para gibi asıl alacağa eklenip eklenmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Temerrüt tarihine kadar işlemiş akdi faizin anaparaya eklenerek, takip başlatılması ve toplam bu miktar üzerinden temerrüt faizi uygulanması banka açısından mümkün olmakla birlikte; bankaca bu şekilde bir işlem yapılmaksızın işlemiş akdi faiz kaleminin anaparadan ayrı olarak istenilmesi de mümkündür.
Somut olayda, dava ve takip konusu kredi alacağının tahsili için takip talebinde, akdi faiz alacağı asıl alacakla kapitalize edilerek asıl alacak ve %39 temerrüt faizi oranı üzerinden işlemiş temerrüt faizi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda ve ek raporunda davalı kefilin sorumlu olacağı … , … , … ve … nolu kredilerin her biri yönünden sözleşmede belirlenen akdi faiz oranlarının ayrı ayrı hesaplanarak asıl alacağa kapitalize edildiği, yine davalı kefilin temerrüt tarihi olan 12.07.2019 tarihi itibarıyla uygulamada bulunan 11.06.2018 tarihli 2018/37 sayılı davacı banka Genelgesinde %30 olarak belirlenen ticari kredi faiz oranının, genel kredi sözleşmesinin 13. Maddesi uyarınca %50 fazlası ve davacı bankanın takip talebindeki talebinin %39 olduğu gözetilerek bilirkişi tarafından temerrüt faizi %39 olarak hesaplamaya esas alındığı, buna göre; davacı bankanın takip tarihi itibarıyla davalı kefilden 259.490,32TL asıl alacak, 9.143,84 TL temerrüt faizi 457,20 TL BSMV, 1.149,61 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 270.240,97 TL kredi alacağı belirlenmiştir. Davacı takip talebinde kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş akdi faiz alacağını asıl alacakla kapitalize ederek asıl alacakla birlikte talep ettiğinden, taleple bağlılık kuralı gözetilerek bilirkişi tarafından usul ve yöntemine uygun olarak alınan raporda, takip tarihi itibarıyla belirlenen kredi alacağının tespitinde, akdi faiz alacağının asıl alacağa eklenerek yapılan hesaplamada ve belirlenen temerrüt faizi oranında herhangi bir isabetsizlik görülmemiş olup, bu itibarla dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/02/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Y.