Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/630 E. 2022/2168 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2020
NUMARASI : … Esas – .. Karar

İSTİNAF EDEN
DAVACI-KARŞI DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: -…)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI-KARŞI DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: -…)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
YAZIM TARİHİ : 26/12/2022
Davacı/karşı davalı tarafından davalı/karşı davacı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan yöneticilerin azline ilişkin davasında 11/11/2020 tarihinde tesis edilen davanın davacı/karşı davalı yönünden reddine, davalı/karşı davacı yönünden kabulüne ilişkin karara karşı davacı/karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı/karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların …Ltd.Şti’nin eşit paylarda ortağı oldukları ve her iki tarafın da şirketi temsil ve imzaya münferiden yetkili olduklarını, davalının aynı zamanda müdürler kurulu başkanı olduğunu, davalının şirket hesaplarından şahsi harcamaları için para çekmesi hususunda taraflar arasında anlaşmazlıklar yaşandığını, şirketin yaklaşık 800.000 TL’lik vergi borcunun ödemekten kaçınan davalının şirketin içerisini boşaltmaya başladığını, davalının şirket ortağı olması nedeniyle şahsi sorumluluğu bulunan şirketin kamu borçlarını ödememek için adına kayıtlı taşınmazların tamamını elden çıkarttığını, oğluna şirketin vekaletini vererek şirket kasasından aldığı şirkete ait kıymetli evraklardan vadesi gelmiş olanları tahsil ettirdiğini, bu kapsamda davalının oğlu …’ın şirketin … bankasındaki hesabından 11/07/2019 tarihinde müvekkilinin bilgisi dışında 162.950,00 TL nakit para çektiğini, aynı şekilde şirketin alacaklı olduğu ..Ltd.Şti’den 60.000 TL bedelli çeki tahsil ettiğini ancak bu paranın şirket hesabına yatırılmadığını, …Şti.’den tahsil ettiği 23.943 TL’yi de şirket hesabına yatırmadığını, …’ın elinde halen şirkete ait 350.000 TL’lik çek bulunduğunu, davalının şirketin faaliyetlerinin devamı için zorunlu olan şirkete ait tüm makine ve parçalarını başka adreslere taşıyarak ve sahte faturalar düzenleyerek muvazaalı olarak satmaya çalıştığını, şirketin makinelerinin cebri icra ile haczedildiğini, davalının geçersiz vekaletnameyi kullanarak takip dosyasından feragat etmeye çalıştığını, davalının haczedilen makinelerin büyük kısmını kamyona yükleyerek başka bir adrese götürdüğünü, bu adrese haciz için gidildiğinde adreste bulunan …Ltd.Şti’nin yetkilisi olduğunu söyleyen şahsın, işyerini yeni kiraladığını ve makineleri … şirketinden satın aldığını söylediğini, bu satışla ilgili düzenlenen 1.180.000,00 TL’lik faturadan müvekkilinin bilgisinin bulunmadığını ve satış bedelinin de şirket hesaplarına girmediğini, davalının muvazaalı olarak fatura düzenlemek suretiyle şirkete zarar verdiğini, daha sonra …Ltd.Şti tarafından şirketin bahse konu makinelerinin …Ltd.Şti e satıldığının malların haczi için yeni adrese gidildiğinde söylendiğini, bu şahsa şirket hesabından 26.06.2019 tarihinde 49.000 TL ödeme yapıldığını, … şirketinin İzmir/…şubesinin kazancının da şirket hesaplarına aktarılmadığını ve davalının şahsi hesabına geçirildiğini, ilgili şubenin yangın çıkması nedeniyle terkin edildiğini, … sigortaya açılan tazminat davasının derdest olup Yargıtay aşamasında olduğunu, davalının bu dosyadan doğan alacağını kendisinin bilgisi dışında üçüncü kişilere temlik ettiğini, davalının yönetim temsil yetkisinin devamı halinde şirketin geri dönülmez zararlara uğrayacağını belirterek; öncelikle davalının … Ltd.Şti.’ndeki yönetim ve temsil hakkının dava sonuna kadar tedbiren kaldırılmasına, TTK 630/2 maddesi uyarınca haklı sebep bulunduğundan davalının şirket müdürlüğünden azline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı/karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin 2019 yılı Temmuz ayında hacca giderken şirket işleri ile ilgili oğlu …’a vekaletname verdiğini, davacının muvazalı bir şekilde tarafların kardeşi olan eski şirket ortağı … lehine 2.000.000,00 TL bedelli bonoyu şirket adına imzalayıp vermesi nedeniyle … ın … Makine…Ltd.Şti. aleyhine … esas sayılı dosya üzerinden takip ve haciz işlemlerine giriştiğini, şirketin …’a gerçekte böyle bir borcunun bulunmadığını, davacının şirketi ve müvekkilini zarara uğratmaya çalıştığını, 09/07/2019 tarihinde tarafların ortaklık tasfiye protokolü imzalayarak aralarındaki ortaklığı sona erdirme konusunda anlaşmalarına rağmen hemen ertesi gün 10/07/2019 tarihinde … ‘ın şirkete hacze geldiğini, bononun ve icra takibinin organizeli bir şekilde müvekkilinden gizlendiğini, … ‘ın müvekkiline ait 2 makineyi de yokluğunda haczettirip muhafaza altına aldırdığını, ortaklık tasfiye protokolüne aykırı bir işlemlerinin olmadığını, müvekkilinin elinde 350.000,00 TL tutarında müşteri çeki olmadığını, 60.000,00 TL ve 23.943,00 TL’lik tahsil edilen çeklerin ve bankadan çekilen 162.950,00 TL’nin kendilerine mal edilmediğini, bu paralarla şirket borçlarının ödendiğini, ödemelere ilişkin dekont ve belgelerin dilekçeleri ekinde olduğunu, yapılan ödemelerin sözü geçen miktarların toplamı olan 246.803,00 TL’den daha fazla olup 442.533,00 TL olduğunu, fazlalığın müvekkili tarafından ödendiğini, davacının gerçeğe aykırı olarak şirket adına/aleyhine 2.000.000,00 TL’lik bono düzenleyerek ödeme emrini de bizzat kendisinin tebliğ aldığını, bu durumu da müvekkilinden gizleyip haciz sırasında borçlu temsilcisi gibi değil alacaklı avukatı gibi davrandığını, …’ın sözde alacağının tahsili konusunda şirket mallarının haczine yardımcı olduğunu, Maliye borçlarından dolayı şirketin birçok taşıtının haczedildiğini, Maliyeden mal kaçırmak gibi bir düşüncenin olmadığını, davacının … Müdürlüğüne şirketlerinin borçları için verdikleri müşteri çeklerini bir dilekçe vererek çekleri geri çektiğini ve banka teminat mektuplarının da paraya çevrilerek alacağın oradan tahsilini talep ettiğini, bu davranışın şirket zararına olduğunu, davacının 250.000,00 TL lik müşteri çeklerini uhdesine geçirdiğini, davacının şirketi ve müvekkilini zarara uğratmak için elinden geleni yaptığını, ağır kusurlu davrandığını, şirket zararına hareketlerde bulunduğundan ve kötü niyetli olduğundan bahisle davacının davasının reddi ile karşı davalarının kabulüne, TTK nun 630/2. maddesi gereğince haklı nedenlerle davacı …’ın şirketin yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davacı-karşı davalı …’ın davasının reddine, davalı-karşı davacı …’ın karşı davasının kabulü ile; davacı …’ın …Ltd. Şti.’ndeki yöneticilik görevinin kaldırılmasına (Yöneticilikten azline) karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tarafların kardeş olduklarını, … Şti.’ne eşit paylarla ortak olduklarını, her iki tarafında şirketi imzaya ve temsile yetkilerinin olduğunu, davalı tarafın yıllardır şirketi mal varlığı gibi kullanması nedeniyle müvekkilinin ortaklıktan ayrılmak istediğini, tarafların 09/07/2019 tarihinde tasfiye protokolde şirketin mülkiyetinde olan fabrika binası ve araçların paylaştırıldığını, ancak protokolün kesinlikten uzak olduğunu, davalı ve oğlunun dava tarihine kadar şirket hesabından şahsi harcamaları için 3.000,00 TL civarında para çektiğini, çekilen para konusunda anlaşmadıklarını, tarafların babasına ait olan, ancak davalı tarafından haksız olarak malik olunan Selçuklu ilçesi … Mahallesinde bulunan 2 adet taşınmazın babalarına devredileceği hususunda anlaştıklarını, ancak davalının, babasına devredilmesi gereken taşınmazlarda dahil olmak üzere tüm mal varlığını işbu davada davalı tanığı olarak dinlenilen …’a devrettiğini, tarafların şirketin İzmir-… şubesinin hesapları noktasında anlaşamadıklarını, amme borcunun dava tarihi itibari ile 800.000 TL olduğunu, tarafların diğer kardeşi ve şirketin eski ortağı olan …’ın 05.10.2016 tarihinde ortaklıktan ayrıldığını, ayrılırken şirketteki 13 yıllık emeği ve bu süre içerisinde şirketin kazanç sağladığını, bu sebeple şirket’in …’a borçlu olduğunu, borçlu olduğunu her iki tarafında kabul ettiğini, ancak davalı tarafın, bu borcun ödendiğini iddia ettiğini, davalının protokolden 1 gün sonra davacının şirket alacağı olan 1.171,00 TL’yi vekilinin yurtdışında ikamet eden kardeşine temlik edildiğini, Yerel Mahkemece, müvekkilinin sunduğu delillerin ve iddiaların değerlendirilmediğini belirterek; davalarının kabulü ile karşı davanın reddine, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.11.2020 tarih … Esas sayılı ilamının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve Karşı dava şirket yöneticiliğinden azil talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Tarafların kardeş olup dava dışı …Ltd.Şti’nin % 50 oranında hissedarı oldukları, taraflar arasında 09/07/2019 tarihli ortaklık tasfiye protokolü imzalandığı, protokol gereğince şirketin fabrika binasının satıldığı ve bedelinin ortaklar arasında eşit oranda paylaşıldığı, şirketin makineleri ile İzmir’deki şubeden Konya’ya getirilen makinelerin, şirketin araçlarının ve folkliftin hangi tarafa verileceğinin, tarafların şirket hesabından şahsi harcamaları için çektiği paralardan diğer tarafın hissesine düşen bedeli ödeyeceğinin, …’ın … ‘teki 2 taşınmazını babaları …’a bedelsiz devredeceğinin, … turizmden gelen paraların şirketin ortak malı olduğunun ve tarafların bu paralar üzerinde hiç bir hak iddiasında bulunamayacağının kararlaştırıldığı; tarafların tek bir konu olarak … şirketinin …’a ait olan İzmir’deki fabrikaya gönderdiği para ve malların tasfiyesi/taksimi konusunda anlaşamadıklarının protokole geçirildiği görülmüştür.
Bu protokolden önce 19/06/2019 tarihinde daha önce şirkette ortaklığı bulunan dava dışı …’ın (tarafların kardeşi) şirkete karşı 08/01/2017 ödeme tarihli 2.000.000,00 TL’lik bonoya dayanarak Kambiyo senetlerine mahsus takip yaptığı, şirkete gönderilen ödeme emrinin şirket yetkilisi sıfatıyla davacı …’ın imzasına tebliğ edildiği, 10/07/2019 tarihinde haciz için şirket adresine gidildiği, borçlu şirketin makine, araç ve menkülleri haczedilip muhafaza altına alınarak yediemin olarak … ‘e teslim edildiği, alacaklı vekilinin mahcuzların başka bir yere götürüldüğü ve yeniden haczi ile muhafazasını istemesi üzerine gösterilen adreste haciz ve muhafaza işlemi yapıldığı, bu adreste bulunan … plastik şirketi yetkilisinin istihkak iddiasında bulunduğu, bir müddet sonra alacaklı vekilinin talebi üzerine yeniden başka bir adreste haciz işlemi yapıldığı, bu sefer … şirketi yetkilisinin mahcuzların kendisince satın alındığını iddia ederek istihkak iddiasında bulunduğu, istihkak iddialarının icra mahkemesince kesin olarak reddine karar verildiği, tarafların birbirleri hakkında C. Savcılığına başvurarak şikayetçi oldukları tespit edilmiştir.
Davadan sonra 27/11/2019 tarihinde ….Ltd.Şti tarafından …’a karşı Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından 2.000.000 TL’lik çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti hususunda menfi tespit davası açıldığı anlaşılmış olup, davalı da bu dosyaya delil olarak dayanmıştır. İlgili dosyadan mahkemece yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmiş olup dosya halen dairemizin … Esas sırasında incelemeyi beklemektedir. İlgili dosyadan verilecek karar davanın sonucunu doğrudan etkileyeceğinden bahsi geçen dosyanın bekletici mesele yapılması gerekir.
Ayrıca mahkemece tarafların ortağı bulunduğu ….Ltd. şirketinin defter ve kayıtları celbedilmemiş, taraflar arasındaki protokol ile şirket defter ve kayıtları üzerinde birlikte inceleme ve değerlendirme yaptırılarak, şirket hesabından yapılan ödemelerin kayıtlarda gözüküp gözükmediği, tarafların iddia ve savunmalarında bahsettikleri ödeme ve tahsilatların kayıtlarda gözüküp gözükmediği, haczedilen makinelerin protokolde davalıya verilen makineler olup olmadığı hususunda bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece 09/07/2019 tarihli protokol, şirket hesabından yapılan ödemelere ilişkin banka kayıtları ile şirket defter ve kayıtlarının tamamı üzerinde inceleme ve karşılaştırma yapılarak 1 SMMM bilirkişisi, 1 şirketler hukuku uzmanı bilirkişi ile 1 ticari işletme uzmanı bilirkişinin bulunduğu 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak, şirket defterlerinde tasfiyeye ilişkin bir karar bulunup bulunmadığı, taraflara şirket hesabından kayıt dışı ödeme yapılıp yapılmadığı, bu ödemelerin tarafların bilgi ve muvafakatları dahilinde olup olmadığı, tarafların temsil yetkisini kötüye kullanarak şirkete zarar verecek nitelikte fiil ve işlemlerinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenlerle davacı/karşı davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı/karşı davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/11/2020 tarih, … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı/karşı davalı tarafından asıl davaya yönelik yatırılan 59,30 TL ve karşı davaya yönelik yatırılan 59,30 TL istinaf karar harçlarının talep halinde kendisine iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı/karşı davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/12/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç