Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/607 E. 2021/550 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/… – …/…..
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 13/01/2021
NUMARASI : …/… Esas

İSTİNAF EDEN
DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. ..

DAVALI : ….
KAYYIM : …

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/04/2021
YAZIM TARİHİ : 15/04/2021
Davacılar tarafından davalı aleyhine Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında 13/01/2021 tarihinde tesis edilen yönetim kayyımı atanması talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 1992 yılında müvekkili … tarafından kurulduğunu, müvekkilinin şirketin kurucusu, ortağı ve Müdürler Kurulu Başkanı olduğunu, …’in müvekkili …’ın kızı olduğunu, şirketin ortağı ve yönetici konumunda çalıştığını, şirketin 2015 yılında ödeme zorluğuna ve nakit sıkışıklığına girdiğini, bu durumu … ile paylaştığını ve yardımını kabul ettiğini, …’ın yasallaştırma ve sorun çıkmaması adına müvekkillerinden teminat amaçlı hisselerinin bir kısmını kendisine devretmesini talep ettiğini, müvekkillerinin kabul ettiğini, …’ın hisseleri kendisi adına değil oğlu … adına devredilmesini talep ettiğini ve hisselerin teminat amaçlı oğluna devredildiğini, davalı şirketin görünüşte ve teminat amaçlı hisselerini devrettikten sonra şirketin işleyişini takip etmek bahanesiyle bir süreliğine şirketin müşterek imza yetkili ile yürütülmesi gerektiğini söyleyerek şirkete müvekkillerinden … ile …’ın müştereken imza yetkilisi olduğunu, verilen yetki itirazının kötüniyetli kullanılmasından sonra şirketin iş ve işleyişinin bozulduğunu, müvekkili …’ın sahte imzalarının kullanıldığını, birçok senet düzenlendiğini ve icra takiplerine konu edildiğini, davalı şirkete ait TSE belgelerinin iptali için müvekkilinin sahte imzasının atılarak talepte bulunulduğunu, müvekkili …’ın yetkisinin diğer ortaklar ve şirket yetkilileri tarafından kullanılamaz hale getirildiğini, müvekkillerinin davalı şirkete girişlerinin engellendiğini, … ile …’in elde ettikleri temsil yetkisiyle şirketin varlıklarını … isimli şirkete devrederek şirketi boşalttıklarını, davalı şirketin devamlı olarak zarar ettiğini, kuruluş ve gayesinin gerçekleşmesine imkan kalmadığını, organlarının çalışamayacak hale geldiğini beyan ederek taraflar arasında menfaat çalışması ve husumet bulunmasından dolayı şirketi temsil etmek ve dava süresince yönetiminin sağlanması adına şirket idaresinin …’a veya seçilecek bir kayyıma tevdi edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 13/01/2021 TARİHLİ DURUŞMA ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; “… 15-Davalı tarafın bu celse tekrar ettiği davalı şirkete yönetim kayyımı tayin edilmesi veya davacıların da davalı ortaklardan … ile birlikte müşterek temsil yetkisine sahip olacak şekilde tedbiren …, … ve …’ın yönetim kayyımı tayin edilmesi taleplerinin istinafı kabil olmak üzere reddine, bu hususta ara kararı yazılarak taraflara tebliğine…”
karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; … ve …’ın davalı şirketin yönetim, hukuk ve mali kısmını tamamen ele geçirerek müvekkillerini şirketten uzaklaştırarak hukuka aykırı eylemler gerçekleştirdiklerini, müvekkili …’ın sahte imzaları kullanılarak yüksek bedelli sahte senetler tanzim edildiğini, bu sahte senetlerin …’ın şirketi … İşletmeciliği….. Tic. Ltd. Şti. lehine düzenlendiğini, davalı şirkette haciz işlemleri gerçekleştirdiğini, müvekkillerinin davalı şirket adına münferiden şahıs olarak itiraz edemedikleri için itirazlarının kabul edilmediğini ve icra takiplerin devam ettiğini, şirketin büyük zarar içerisinde olduğunu, şirketin mahvına ve müvekkillerinin hak kaybına uğramaması adına yerel mahkemenin 13/01/2021 tarihli yönetim kayyımı atanması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; davalı şirkete yönetim kayyumu atanması talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”
Aynı yasanın 390/3. maddesi “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemelerini içermektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 630. maddesinde, ‘Her ortak haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.’ şeklinde hüküm düzenlenmiştir (bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03/05/2017 tarih ve 2015/15039 esas, 2017/2589 karar sayılı ilamı).
Bir şirkete kayyım atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Bu kural 4721 sayılı TMK’nın 427/1-4. maddesinde ifade edilmiştir. Bu maddeye göre: Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim kayyımı atanmak zorundadır.
Yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır. Şirketin seçilmiş yönetim kurulu bulunduğu takdirde organ yokluğundan söz etmek mümkün olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulunun, çalışamaz halde olması da TTK’nın sistematiği içinde giderilmesi her zaman mümkün bir durumdur. (Yarg. 11. H.D 08/03/2018 2016/7714 E-2018/1804 K)
Somut olayda tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller dikkate alındığında; davalı şirkete daha önceden denetim kayyımı atandığı, ayrıca davacılara, davalı şirket aleyhine yapılacak icra takiplerine itiraz etme ve menfi tespit davası açma hakkı verildiği, davalı şirkete yönetim kayyımı atanması için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacıların istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacıların istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/04/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G