Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/578 E. 2022/162 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2021
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
YAZIM TARİHİ : 18/02/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan ticari şirket genel kurul kararının iptali davasında 22/01/2021 tarihinde tesis edilen davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne ilişkin ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; dava konusu asıl taleplerinin dışında ayrıca, davalı şirketin 09/11/2020 tarih ve 05 sayılı genel kurul kararının, ileride telafisi güç veya imkansız zararların önlenebilmesi için 6102 Sayılı TTK’nın 622. maddesi yollamasıyla, TTK’nın 449.maddesi hükmü gereğince işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar ihtiyaten, yürütülmelerinin geri bırakılmasına karar verilmesini, 10/02/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı neticesinde alınan kararlar ile öncesinde müvekkile ait olup hukuka aykırı bir şekilde şirket ortaklarından …’e satılan ve … tarafından satın alınan, müvekkilinin kurucu ortağı olduğu davalı şirketteki 1.800 pay karşılığı hissenin kayıtları üzerine işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar, şirket ortaklarına veya üçüncü kişilere rüçhan hakkının kullanılması yolu dahil her türlü devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyaten tedbir konulmasına, müvekkilin davalı şirketteki başlangıçta 2.400 pay karşılığı olan ve usulsüz bir şekilde ıskat edildikten sonra şirket ortaklarından …’e sayılan ve … tarafından satın alınan ve iptali dava konusu edilen 600 pay karşılığı hissesinin kayıtları üzerine, işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar şirket ortaklarına veya üçüncü kişilere rüçhan hakkının kullanılması yolu dahil her türlü devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyaten tedbir konulmasına, 09/11/2020 tarih ve 05 sayılı genel kurul kararına konu 400.000,00 TL’den 20.000.000,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilen şirket esas sermayesinin kararda verilen 30 günlük sürede kullanılmadıkları takdirde, müdürler kurulu tarafından bir ortağa veya ortak olmayan üçüncü şahıslara satılacağı belirtilen rüçhan haklarına ait şirket hisselerinin kayıtları üzerine işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar şirket ortaklarına veya üçüncü kişilere rüçhan hakkının kullanılması yolu dahil her türlü devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyaten tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; htiyati tedbire yönelik düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.’nun 389.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, HMK.’nun 389/1.maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde, HMK. 390. Maddesinde; “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.(2) Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde, HMK.391/1. maddesinde;” (1) Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.” şeklinde, HMK.392. maddesinde;” (1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.(2) Asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması üzerine teminat iade edilir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı,
Davacı vekilinin; davalı şirketin 09/11/2020 tarih ve 05 sayılı genel kurul kararının ileride telafisi güç veya imkansız zararların önlenebilmesi için 6102 Sayılı TTK’nın 622.maddesi yollamasıyla TTK’nın 449.maddesi hükmü gereğince işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar ihtiyaten yürütülmelerinin geri bırakılmasına karar verilmesini, tedbir kararlarının Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne davalı şirkete ve diğer tüm ilgililerine tebliğine tedbir kararlarının Ticaret Sicil Gazetesi Aracılığı ile ilanına karar verilmesi talebinin; davalı şirketin 06/11/2020 tarihli sermaye artırımı konulu genel kurul kararları doğrultusunda; davacıya 09/11/2020 tarihi itibariyle TTK ilgili hükümleri gereğince Sermaye Artırımında Rüçhan Hakkını Kullanmaya İlişkin Davet” gönderildiği, dolayısıyla ortada bir şirket genel kurul kararının olmadığı nazara alınarak talebin reddine,
Davacı vekilinin;10/02/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı neticesinde alınan kararlar ile öncesinde müvekkile ait olup hukuka aykırı bir şekilde şirket ortaklarından …’e satılan ve …. tarafından satın alınan müvekkilinin kurucu ortağı olduğu davalı şirketteki 1.800 pay karşılığı hissenin kayıtları üzerine işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar şirket ortaklarına veya üçüncü kişilere rüçhan hakkının kullanılması yolu dahil her türlü devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyaten tedbir konulmasına kararı verilmesi talebi ile ilgili Mahkememizin … Esas sayılı dosyasının 19/11/2020 tarihli ara kararı ile değerlendirilerek kabul yönünde karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı vekilinin;müvekkilin davalı şirketteki başlangıçta 2.400 pay karşılığı olan ve usulsüz bir şekilde ıskat edildikten sonra şirket ortaklarından …’e sayılan ve … tarafından satın alınan ve iptali dava konusu edilen 600 pay karşılığı hissesinin kayıtları üzerine işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar şirket ortaklarına veya üçüncü kişilere rüçhan hakkının kullanılması yolu dahil her türlü devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyaten tedbir konulmasına karar verilmesi talebinin uyuşmazlık konusu olmadığından reddine,
Davacı vekilinin; 09/11/2020 tarih ve 05 sayılı genel kurul kararına konu; 400.000,00 TL’den 20.000.000,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilen şirket esas sermayesinin kararda verilen 30 günlük sürede kullanılmadıkları takdirde müdürler kurulu tarafından bir ortağa veya ortak olmayan üçüncü şahıslara satılacağı belirtilen rüçhan haklarına ait şirket hisselerinin kayıtları üzerine işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar şirket ortaklarına veya üçüncü kişilere rüçhan hakkının kullanılması yolu dahil her türlü devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyaten tedbir konulmasına, tedbir kararlarının Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne davalı şirkete ve diğer tüm ilgililerine tebliğine tedbir kararlarının Ticaret Sicil Gazetesi Aracılığı ile ilanına karar verilmesi talebinin ileride telafisi güç zararların doğmasının önlenmesi için kabulüne …” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya ibraz edilen belgeler ile Ticaret Sicil Gazetesi’nin 17.11.2020 tarihli nüshasına göre ilk derece mahkemesince bir şirket genel kurul kararı olmadığı, ileri sürülen kararın, bahis konusu ilan metni ile sabit olup bir genel kurul kararı olduğu, ilk derece mahkemesinin ortada bir şirket genel kurul kararının olmadığı yönündeki gerekçesinin dosyada mevcut resmi evrak ile çelişkili olduğu, genel kurul kararının ihdasında bir hata varsa bunun müvekkilinden sadır olmadığı, genel kurul kararının olmadığı kabul edilse dahi bu kararın 6102 sayılın Ticaret Kanunun 391. Maddesinde bahis konu edilen pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanımlarını kısıtlayan ya da güçleştiren türden bir karar olduğu, hukuk işleyişinde evleviyet ilkesi olarak da bilinen “çoğun içinde az da vardır” ilkesi gereği bir an için bir genel kurul kararının olmadığı kabul edilse dahi bu kararın bahsi geçen maddede belirtilen türde bir karar olduğundan yürütülmesinin durdurulması istemlerinin reddinin müvekkili açısından ileride telafisi güç zararların doğmasına sebebiyet vereceğini belirterek 09.11.2020 tarih ve 05 nolu genel kurul toplantısında alınan kararların yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi için istinaf ettiklerini, ayrıca 10.02.2020 tarihinde olağanüstü genel kurul neticesinde alınan kararların da hukuka uygun olmaması nedeniyle ilk derece mahkemesince verilen tedbir talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı, başka bir sebeple ihdas ettikleri bir davada verilen tedbir kararı sebebiyle reddetmesinin her iki davanın da birbirinden hukuken bağımsız olduğundan hukuki olmadığı, ilk derece mahkemesinin geneli itibarıyla haklılığına işaret ettiği ve kabulüne karar verdiği tedbir istemleri karşısında müvekkilinin davalı şirketteki 600 Pay karşılığı hissesinin kayıtları üzerine iş bu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar şirket ortaklarına veya üçüncü kişilere rüçhan hakkının kullanılması yolu da dahil her türkü devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyaten tedbir konulması taleplerinin reddinin hakkaniyete uygun düşmediği, iddialarıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; genel kurul kararlarının yokluk ve butlan sebebiyle, asıl davada verilecek karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulması isteminden ibarettir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde davalı şirketçe 10.02.2020 tarihli genel kurul kararında alınan;
A) müvekkilinin kurucu ortağı olduğu davalı şirketteki 1.800 pay karşılığının ıskatına,
B) Müvekkilinin 1.800 pay karşılığının ıskatı ile 45.000.-TL üzerinden diğer ortak …’e satılmasına, diğer ortak … tarafından ise satın alınmasına,
C) Bu sebeple şirket ana sözleşmesinin 6. sermaye maddesinin “şirketin sermayesi beheri 25,00 TL değerinde 16.000 paya ayrılmış toplam 400.000,00 TL değerindedir. Beheri 25,00 TL değerinde 13.000 adet paya karşılık gelen 325.000,00 TL’si … tarafından nakdi, beheri 25,00 TL değerinde 2.400 adet paya karşılık gelen 60.000,00 TL’si … tarafından nakdi, beheri 25,00 TL değerinde 600 adet paya karşılık gelen 15.000,00 TL’si … tarafından nakdi olarak taahhüt edilmiştir. Nakden taahhüt edilen payların itibari değerinin tamamı ödenmiştir.” olarak değiştirilmesine ilişkin kararlar ile 06/11/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan;
A) Müvekkilinin kurucu ortağı olduğu davalı şirket sermayesinin 400.000,00 TL’den 20.000.000,00 TL’ye çıkartılmasına,
B) Şirketteki hisse dağılımının ortakların önceki payları oranınca yapılmasına,
C) Bu sebeple şirket ana sözleşmesinin 6. Sermaye maddesinin “şirketin sermayesi beheri 10.000,00 TL değerinde 2.000 paya ayrılmış toplam 20.000,00 TL değerindedir. Önceki sermayenin tamamı ödenmiştir. Bu defa artırılan 19.600.000,00 TL’nin 15.925.000,00 TL’si ortakların borçlar hesabından karşılanmıştır. Kalan 3.675.000,00 TL’si nakden artırılacak olup, sermaye artırımı tescilini izleyen 24 ay içerisinde ödenecektir.” olarak değiştirilmesine, ilişkin kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline ciddi anlamda mağduriyet yaşatacağını belirterek 6100 sayılı TTK’nın 622. maddesi yorumlamasıyla aynı yasanın 449 hükmü gereğince iş bu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar ihtiyaten yürütmelerinin geri bırakılmasına, 10/02/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının neticesinde alınan kararlar ile öncesinde müvekkiline ait olup hukuka aykırı bir şekilde ve tamamen kötüniyetle ıskat edilen ve ardından da tamamen hukuka aykırı bir şekilde şirket ortaklarından …’e satılan ve …. tarafından satın alınan, müvekkilinin kurucu ortağı olduğu davalı şirketteki 1.800 pay karşılığı hissenin kayıtları üzerine iş bu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar üçüncü kişilere her türlü devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince, 09/11/2020 tarih ve 05 sayılı genel kurul kararına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin, 06/11/2020 tarihli sermaye artırımı konulu genel kurul kararı doğrultusunda, davacıya 09/11/2020 tarihi itibariyle TTK’nın ilgili hükümleri gereğince sermaye artırımında rüçhan hakkını kullanmaya ilişkin davet gönderildiği, dolayısıyla ortada bir genel kurul kararının olmadığı nazara alınarak talebinin reddine, 1.800 pay karşılığına ilişkin tedbir talebinin ise mahkemelerinin … E. sayılı dosyasında değerlendirilerek kabul yönünde karar verildiği, 2.400 pay karşılığı olan ve ıskat edilen ayrıca … tarafından satın alınan 600 pay karşılığı hisse için talep edilen tedbirin ise uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçeleriyle reddine, 09/11/2020 tarih, 05 sayılı genel kurul kararına konu şirket sermayesinin artırılarak, esas sermayesinin kararda verilen 30 günlük sürede kullanılmadıkları takdirde müdürler kurulu tarafından bir ortağa veya ortak olmayan üçüncü şahıslara satılacağına dair karara ilişkin talep edilen tedbirin, ileride telafisi güç zararların doğmasının önlenmesi için kabulüne karar verdiği, davacı vekilince ilk derece mahkemesince kabul edilmeyen tedbir taleplerini yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf ettikleri görülmüştür.
Geçici hukuki korumalardan olan İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK’da 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389.maddesinde;”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmüyle ihtiyati tedbir müessesesi açıklanmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390.maddesinde;”İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.
(2)Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir.
(3)Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde ihtiyati tedbirin şartları, 3.fıkrada ihtiyati tedbir talep eden tarafın, “davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda” olduğunu hükme bağlamaktadır.
Yukarıda anlatılanlar ve ilk derece mahkemesince gönderilen tedbir dosyası ve dairemizce celp edilip incelenen asıl dosya kapsamı gereğince istinafa konu ihtiyati tedbir talepleri incelendiğinde; davacı vekilinin talep ettiği, 09/11/2020 tarih ve 05 sayılı genel kurul kararının iş bu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar ihtiyaten yürütmesinin geri bırakılmasına, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, davalı şirkete ve diğer tüm ilgililere tebliğine ve ticaret sicil gazetesi aracılığıyla ilanına karar verilmesi talebinin 06/11/2020 tarihli, sermaya artırımı konulu genel kurul kararı doğrultusunda 09/11/2020 tarihi itibariyle TTK hükümleri gereğince sermaye artırımında rüçhan hakkını kullanmaya ilişkin davet gönderildiği, dolayısıyla ortada bir şirket genel kurul kararının olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesince tedbirin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu, 09/11/2020 tarihinde yapıldığı belirtilen toplantıya ortaklardan sadece …’ün katıldığı ve rüçhan hakkının kullanımına ilişkin karar alındığı, alınan kararın alt kısmında … isminin üzerinde müdür ifadesinin yer aldığı ve aynı şekilde “müdürler kurulu kararı” olarak belirtildiği, ticaret sicil gazetesinde yapılan ilanda da iş bu kararın müdürler kurulu kararı olduğu belirtildiği, alınan karara konu rüçhan haklarına ilişkin limited şirketlerde sermaye artırımında rüçhan haklarının kullanılması konusunda genel kurul kararı alınmasının zorunlu olmadığından, alınan kararın genel kurul kararı olmayıp, müdürler kurulu kararı olduğu, dolayısıyla ortada iptale konu genel kurul kararı olmadığından ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddi kararının doğru olup bu konuya ilişkin istinaf taleplerinin hukuki dayanağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Talep edilen 10/02/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı neticesinde alınan ve davacıya ait 1800 pay karşılığı hissenin …’e satılması ve …. tarafından satın alınması kararının iş bu davanın kesinleşinceye kadar şirket ortaklarına veya üçüncü kişilere rüçhan hakkının kullanılması yolu dahil her türlü devir ve temlikin önlenmesi için istenen ihtiyati tedbir talebinin, sonradan iş bu davayla birleşen ilk derece mahkemesinin … E. sayılı dosyasının 19/11/2020 tarihli ara kararıyla kabul edildiği gerekçe gösterilerek yeniden karar verilmesine yer olmadığı kararının, dosyalardaki taleplerin farklı olması nedeniyle, başka dosya üzerinden aynı konuda verilen tedbir kararı gerekçe gösterilerek tedbir talebi reddinin usul ve yasaya uygun olmadığı, iptali istenen kararda ıskat ve sermaye artırımına ilişkin hükümler bulunduğu, TTK’nun 483. maddesinde ıskatta uygulanması gereken prosedürün emredici olması nedeniyle birebir uygulanması gerektiği, davacıya tebliğ edilen Konya … Noterliği’nin 11/12/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede; sermaye borcunun belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde temerrüte düşürülen paylarla ilgili olarak, haklardan yoksun bırakılacağı ihtarını içermediği, dosya mündericatında davacıya uygulanan ıskat işlemine ilişkin müdür kararının bulunmadığı ve yönetim kurulunun ıskata konu payların en yüksek bedelle satımı için hiçbir çaba sarf etmediğinden ıskat işleminin TTK 483. maddesinde belirtilen emredici usule uygun icra edilmediği, talep eden davacının istinaf nedenlerinin yerinde olduğu, yine her ne kadar ilk derece mahkemesince davacıya ait 2.400 pay karşılığı olan ve ıskat edildikten sonra …’e satılan ve iptali dava konusu edilen 1.800 pay karşılığı hisseden geriğe kalan davacıya ait 600 pay karşılığı hissesinin kayıtları üzerine, iş bu dava kesinleşinceye kadar şirket ortaklarına ve/veya üçüncü kişilere rüçhan hakkının kullanılması yolu dahil her türlü devir ve temlikinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlık konusu olmadığından reddine karar verilmiş ise de iş bu payların da uyuşmazlık konusu olduğu ve bu nedenle davada verilecek karar kesinleşinceye kadar şirket ortaklarına veya üçüncü kişilere rüçhan hakkının kullanılması da dahil her türlü devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği anlaşıldığından, talep eden davacı vekilinin istinaf nedenlerinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, HMK’nın 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının İstinaf talebinin KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2021 tarih …. Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili verilecek kararda değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
Davacının ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜNE,
1- Davacının davalı şirketteki mevcut 600 pay karşılığı hissesinin iş bu davada verilecek kararın kesinleşmesine kadar şirket ortaklarına ve 3. kişilere rüçhan hakkının kullanılması dahil her türlü devir ve temlikinin TEDBİREN ÖNLENMESİNE,
2- Davacı adına kayıtlı iken 10/02/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı neticesinde alınan kararlar gereğince …’e satıldığı iddia edilen, halen … adına kayıtlı 1800 paya karşılık hissenin iş bu davada verilecek kararın kesinleşmesine kadar şirket ortaklarına ve 3. kişilere rüçhan hakkının kullanılması dahil her türlü devir ve temlikinin TEDBİREN ÖNLENMESİNE,
3-HMK nun 389. ve devam eden maddeleri gereğince; davalı …nin 09/11/2020 tarih ve 05 sayılı genel kurul kararına konu; 400.000,00 TL’den 20.000.000,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilen şirket esas sermayesinin kararda verilen 30 günlük sürede kullanılmadıkları takdirde müdürler kurulu tarafından bir ortağa veya ortak olmayan üçüncü şahıslara satılacağı belirtilen rüçhan haklarına ait şirket hisselerinin kayıtları üzerine işbu davada verilecek karar kesinleşinceye kadar ŞİRKET ORTAKLARINA VEYA ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE RÜÇHAN HAKKININ KULLANILMASI YOLU DAHİL HER TÜRLÜ DEVİR VE TEMLİKİNİN TEDBİREN ÖNLENMESİNE, (İstinaf konusu olmadığından; ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4. maddesi aynen korunmuştur.)
4- Tedbir kararının uygulanması için Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ve davalı şirkete müzekkere YAZILMASINA, (İstinaf konusu olmadığından; ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4. maddesi aynen korunmuştur.)
5- Davacının geçici hukuki korumaya yönelik diğer taleplerinin REDDİNE,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/02/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Ç.