Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/574 E. 2021/2183 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2020
NUMARASI : … Esas -…Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No:…)
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … – …

DAVALI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
YAZIM TARİHİ : 10/11/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 15/09/2020 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında sınırlı olmak üzere hukuki bir ilişki sürecinin söz konusu olduğunu, davalının babası …ile müvekkili … arasında 16/08/2012 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre adi ortaklık ilişkisinin söz konusu olduğunu, davalının babası olan …’dan aldığı Konya …Noterliğinin 01/03/2011 tarih ve … yevmiyeli vekaletnamesine istinaden bu ortaklık ilişkisi ve devamı sürecinde müvekkilinin davacı ile ilişkilerini sürdürdüğünü, Ortaklık Sözleşmesinin 1.sayfasında “sözleşmenin karşılıklı iptali sağlandı” denilmek suretiyle söz konusu ortaklık ilişkisinin davalı tarafından atılan imza ile sonlandırıldığını, müvekkili ile davalı arasında imzalanan adi ortaklığın tasfiyesi sonrasında müvekkilinin 366.500,00 TL alacaklı olarak addedildiğini, ayrıca müvekkili ile davalı arasında 13/02/2016 tarihinde gayrimenkul daire satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre Konya ili Selçuklu ilçesi … ada, … parseldeki başlamış olan inşaatın zemin + 4. kat …ve ….0 nolu dairelerin davacıya ve eşi …’ya 420.000,00 TL karşılığında satışı konusunda anlaşmaya vardıklarını, bu satış sözleşmesi sonunda toplamda 95.000,00 TL’lik bono senedi düzenlenerek müvekkili tarafından davalıya teslim edildiğini, bu şekilde borç senedi verilmesinin sebebinin ise cephe farkı ve tapu masraflarından kaynaklandığını, müvekkilinin bonolarını ödeyerek asıllarını aldığını, söz konusu gayrimenkul satış sözleşmesine istinaden davalı tarafından 2 adet gayrimenkul 27/04/2018 tarih … yevmiye ile … ve … adına kat irtifakı tesis edildiğini, böylelikle müvekkili ile davalı arasında herhangi bir alacak ve borç ilişkisi kalmadığını, bu esnada Konya …ATM’nin … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayısı ile müvekkiline ait olan Konya ili Selçuklu İlçesi … Mah. … ada … parsel 4.üncü kat 20 nolu bağımsız bölüm üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, bu karara dayanak olan bononunda 20/09/2015 tanzim tarihli 15/12/2015 vade tarihli alacaklısı davalı …, borçlusu davacı müvekkilinin olduğu 800.000,00 TL’lik bir kambiyo senedi olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin söz konusu senedi hiç hatırlamadığını, müvekkilinin böyle bir senede imza dahi attığını bilmediğini, söz konusu bono altındaki imzaya itiraz ettiklerini, bu nedenlerle müvekkilinin 800.000,00 TL’lik bonodan kaynaklı Konya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu 454.021,00 TL’lik alacak için davalıya borçlu olmadığının tespitine, söz konusu bononun iptaline, İİK 179/V e göre davalı alacaklı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatı ile % 10 oranında idari para cezasına hükmedilmesine, İİK 72/5 maddesine göre de kötü niyetli alacaklının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, HUMK 329/1 kapsamında davacı ile vekili arasındaki %10 oranında akdi vekalet ücretinin davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine, HUMK 329/2 kapsamında kötü niyetli olarak davacı açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece “…davaya konu senette borçlu imzalarının …’nın eli ürünü olduğu, davacının iddiasının taraflar arasındaki borç ilişkisi senede bağlandığından aksinin ancak HMK.’nun 201.maddesi gereğince senetle ispatlanması gerektiği, davacı tarafın takibe konu senedin aksini yazılı bir belge ile ispat edemediği gibi senet üzerindeki imzanın da davacıya ait olduğunun tespit edildiği, davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin tedbir yolu ile takip durdurulmadığından İİK.72/4. maddesi gereğince şartları oluşmadığından reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında herhangi bir alacak ilişkisi bulunmadığını, imzanın müvekkiline ait olduğunun kesin olarak tespit edilemediğini, öncelikle Adli Tıp Kurumundan alınan raporun eksik incelemeye tabi tutulduğunu, raporun özensizce hazırlandığını, ispat yükünün davalıya ait olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK’nın 72.maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yukarıda yazılı gerekçelerle davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; davacı vekilinin 08/11/2021 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirdiği, vekaletnamesinde kanun yoluna başvurmaktan feragate yetkisinin bulunduğu ve dosyanın henüz karara bağlanmadığı anlaşıldığından; HMK’nın 349/2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği işleminin HMK’nın 359/son cümlesi gereğince dairemizce yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna talebinde bulunulabileceğine 10/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır