Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/558 E. 2022/1686 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/01/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … Şirketi
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. …- …
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :19/10/2022
YAZIM TARİHİ : 25/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan Menfi Tespit davasında 12/01/2021 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı yanın … Distribütörü olarak sözleşme imzaladığını ve sözleşme kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, dava konusu icra takibi öncesinde davalı yana birden fazla kez sözleşmeye aykırı davranışlarına son verilmesi ve sözleşme kapsamındaki yükümlülükleri yerine getirmesi, sözleşmeye bağlı kalarak müvekkilinin kar mahrumiyetine daha fazla sebep vermemesi için uyarıda bulunduklarını, ancak davalının müvekkilinin uyarılarını dikkate almadığını, davalının müvekkilinin faaliyet bölgesinde farklı distribütörler kullanarak mal dağıtımı yapılmasını sağladığını, müvekkilinin Ankara … Noterliği’nin 02/10/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, müvekkilinin yakıt destek alacakları, faaliyet bölgesinde farklı distribütörlerin kullanılmasından kaynaklı kar mahrumiyetleri ile sözleşme kapsamındaki hak ve alacaklarının ödenmediğini, davalı tarafından Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, icra takibine süresi içerisinde itiraz edildiğini ve takibin durulduğunu, dava konusu takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek müvekkilinin Konya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından dolayı davalıya borcu bulunmadığının tespitine, takibe konu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkil lehine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında davacıya ait toplam 3 adet araç adına ayrı ayrı “Mono Distribütörlük Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmeye göre davacının müvekkilden satın alacağı sözleşme konusu … ürünlerini kendisine tahsis edilen bölge içerisinde sözleşme koşullarına uygun şekilde kendi nam ve hesabına pazarlama, dağıtım ve satış işlerini göreceğini, ürün bedellerini müvekkili şirketin keseceği faturalara istinaden sözleşmede belirlenen vadede ödeyeceğini, davacının bu ticari ilişkiden kaynaklanacak borçlarını temin etmek adına müvekkili şirket ile Ankara … Noterliği’nin 24/02/2020 tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ile rehin sözleşmesi akdedildiğini, … plakalı aracını sözleşme gereği 130.000,00TL bedelle rehin verdiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereği müvekkil şirket tarafından ilgili ürünlerin davacıya teslim edilmesine karşın davacının sözleşmede belirlenen vade içerisinde ödemede bulunmadığını, davacının müvekkil şirkete vadesinde ödemediği toplam 22.722,08-TL cari borcu bulunduğunu, davacının muaccel olan borçları yönünden temerrüde düşürüldüğünü, davacının icra takibinden önce hiçbir itirazda bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan Yargılama neticesinde; “…Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar nazara alındığında; ticari davalarda alacaklıya istirdat talebinde bulunması halinde arabulucuya başvurma zorunluluğu kabul edildiğine göre, menfi tespit davasında da öncelikli olarak bir alacağın varlığı tartışıldığı gözönünde bulundurulduğunda; menfi tespit davasında arabulucuya başvurma dava şartının yerine getirilmiş olması gerekir, aksi taktirde; hak arama konusunda eşitlik kuralı ihlal edilmiş olur.” Değerlendirmesi yapılarak menfi tespit davalarında dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmuş olmasını dava şartı olarak kabul etmiştir.
Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere 01/01/2019 tarihinden itibaren arabuluculuğa başvurulmadan açılan davaların dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmekte olup, davacı vekilince ibraz edilen 23/12/2020 tarihli beyan dilekçesi ile arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmıştır.
Dava şartları kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasından mahkemece nazara alınması icabettiğinden, davanın dava şartları yokluğundan dolayı usulden reddine….” gerekçesiyle; arabuluculuğa başvurulmadan açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ilamının gerekçe kısmının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 7155 sayılı kanunun 20. maddesiyle 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/a maddesi gereğince ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine oybirliğiyle 35/4 maddesi gereğince kesin olarak karar verildiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ nin 13/02/2020 Tarihli, 2020/85 E. Sayılı İlamında; menfi tespit davalarında arabulucuya başvuru dava şartı olmadığını, bu konuda ki uyuşmazlığın giderildiğini, kararın kesin nitelikte olduğunu belirtildiğini, dava konusu somut olayın, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğunu, davacı menfi tespit davasında, borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, ancak menfi tespit davalarında borçlu olunmadığının tespiti istendiğine ve alacak ya da tazminat ödenmesi istenemeyeceğine göre, bu tür davalardan önce arabulucuya başvurma şartı aranması, kanunun açık ifadesine aykırı olacağını belirterek; İstinaf taleplerinin kabulüne, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. … K. Sayılı kararın kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit talebine ilişkin olup mahkemece arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27.05.2021 tarih, 2020/6050 E- 2021/4519 K, 13.04.2021 tarih, 2020/6032 E-2021/3614 K, 20.04.2021 tarih, 2020/6031 E-2021/3835 K. saylı ilamlarında da belirtildiği üzere, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’ya eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde; “(1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir. Madde metni herhangi bir tereddüde ve yanlış anlamaya yer vermeyecek şekilde açık yazılmıştır. TTK’ya bu maddenin eklenmesini sağlayan 7155 sayılı Kanun’un genel gerekçesinin bu konuyla ilgili kısmı ve madde için özel olarak yazılan gerekçe de bu açık anlamı desteklemektedir. Hal böyle iken, menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan da yasa koyucunun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı hususu dikkate alınarak işin esasının incelenmesi gerekirken mahkemece anılan husus nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile; HMK’nın 353/1.a.4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2021 tarih, … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/10/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

D.A.Ç