Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/512 E. 2021/329 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 15/01/2021
NUMARASI : ../… Esas – …/… Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
..

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
..
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
YAZIM TARİHİ : 02/04/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin ../.. Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 15/01/2021 tarihinde tesis edilen itirazın reddine ilişkin ara karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirkete karşı Konya … İcra Müdürlüğü’nün ../.. Esas sayılı dosyası üzerinden 12.000.000,00 TL bedelli ilamsız icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibine müvekkili şirketin itiraz etmesi için vekiline talimat vermesine rağmen vekilinin kasıtlı olarak itiraz etmemesi üzerine icra dosyasının kesinleştiğini, görevini kötüye kullanan vekil ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, icra dosyasının kesinleşmesinden dolayı müvekkili şirket üzerine kayıtlı olan Muğla İli Bodrum İlçesi … Mahallesi .. ada .. parseldeki 4 adet taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, davalı şirketin alacak iddiasının belgelendirilmemiş soyut ve gerçek dışı olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında hiç bir ticari ilişkinin bulunmadığını, her iki şirketin ticari defterleri incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, haksız ve mesnetsiz başlatılan icra takibindeki alacak iddiasının davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, işbu davaya konu olmayan İstanbul .. İcra Dairesinde de müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, sözü geçen takibin de aynı yöntemle kesinleştirmek suretiyle müvekkilinin taşınmazları üzerine haciz konulduğunu, sözü geçen dosya ile ilgili İstanbul Asliye … Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davasının görülmekte olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile Konya …. İcra Müdürlüğü’nün ../.. Esas sayılı dosyasında haksız ve mesnetsiz başlatılan ilamsız icra takibi için ihtiyati tedbir kararı verilerek dava sonuna kadar teminat karşılığında icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 23/12/2020 tarihli ara kararı ile; “…ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; dava değeri 12.000.000,00 TL’nin %20 oranına isabet eden 2.400.000,00 TL teminat tutarını mahkememiz veznesine yatırıldığında veya aynı tutarda kesin ve süresiz nitelikteki banka teminat mektubunu mahkememize ibraz ettiğinde Konya … İcra Müdürlüğünün ../.. Esas sayılı dosyası nedeniyle icra dosyasına girecek paranın tedbiren davalıya ödenmemesine, HMK nun 393/2. maddesi “….(2)Tedbir kararının uygulanması, kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan veya tedbir konusu mal ya da hakkın bulunduğu yer icra dairesinden talep edilir. Mahkeme, kararında belirtmek suretiyle, tedbirin uygulanmasında, yazı işleri müdürünü de görevlendirebilir….” hükmü gereğince davacı tarafın talep etmesi halinde işbu ihtiyati tedbir kararının Konya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası üzerinden uygulanmasına/infazına…” şeklinde karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde talebin açık olarak belirtilmediğini, bu durumun HMK’nın 119. maddesine aykırı olduğunu, davacının yaklaşık ispat koşulunu yerine getirmediğini, mahkemece verilen tedbir talebinin kabulüne ilişkin kararın gerekçesiz olduğunu, davacının iddialarının soyut ve mesnetsiz olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, başlatılan takibi sürüncemede bırakmak ve takip ile tahsil edilen alacağı engellemek için işbu davayı açtığını, ihtiyati tedbirin yasal şartlarının oluşmadığını, bu nedenle müvekkili açısından telafisi imkansız zararların önüne geçmek için ihtiyati tedbir ara kararından dönülmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddi ile davacının takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF EDİLEN ARA KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; ihtiyati tedbir kararının İİK’nın 72/3. maddesi gereğince takip hukukuna ilişkin bir tedbir kararı olduğundan ve takip talebinden sonra açılan menfi tespit davalarında mahkemece uygun görülecek bir teminat karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinde herhangi bir yasal engel bulunmadığından davalının ihtiyati tedbire yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbir talebine itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati tedbir, geçici hukuki koruma görünümlerinin temelini oluştur ve hükmün kesinleşmesine kadar, dava konusuna, hukuki koruma sağlayarak olası verilecek hükmün infazının kolaylaştırmasını amaç edinir.
Mevzuatımızda ihtiyati tedbirlerler hakkında genel düzenleme HMK’nın 389 ve 399 maddeleri arasında yapılmış olup özel kanunlarda da bir hayli düzenleme bulunmaktadır. 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nda da ihtiyati tedbir hususunda düzenleme bulunmaktadır.
Dosyamız konusu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında, icra takibinin durumuna ilişkin ihtiyati tedbir 72/3 maddesinde düzenlenmiş olup “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir” hükmünü getirmiştir.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar doğrultusunda mevcut deliller doğrultusunda istinaf sebepleri değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesinin tedbir talebi ve tedbir kararına yapılan itiraz ile ilgili delilleri değerlendirme ve taktirinde hukuka aykırılık bulunmadığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/03/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

A.G