Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/509 E. 2023/324 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
YAZIM TARİHİ : 17/02/2023

Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan çeşitli tarihlerde ve meblağlarda ticari kredi kullanmış olup, bu kredilerin 83.000,00 TL tutarlı, 24 ay ödemeli ve toplam ödemesi 98.981,67 TL olan ticari kredi ile 92.000,00 TL tutarlı, 24 ay ödemeli ve toplam ödemesi 109.714,66 TL olan ticari kredi olduğunu, Rekabet Kurulu tarafından… tarih, … dosya, … Karar sayılı kararı ile 21/08/2017 – 22/09/2011 tarihleri arasında davalı bankanın da aralarında olduğu 12 bankanın kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunun tespit edildiğini, bunun sonucu verilen idari para cezası kararına bankalarca itiraz edildiğini, Ankara … İdare Mahkemesi’nin … tarih, … E- … K. sayılı kararı ile itirazın reddedildiğini, red kararına karşı temyiz talebinde bulunulması üzerine Danıştay … Dairesinin … tarih, … E- … K. sayılı kararı ile red kararının onanmasına karar verildiğini, sözü geçen kararda geçen 12 bankanın faiz oranlarını yükselttiğinin ve böylelikle müşterilerini mağdur ederek haksız kazanç sağladıklarının ortaya çıktığını, söz konusu 12 bankanın kredi/kredi kartı hizmetlerinde kartel oluşturarak faiz oranlarını birlikte belirlemesi nedeniyle serbest piyasa koşullarının bozulduğunu, faiz oranlarının arttığını, bu yüzden de belirtilen dönemde çekilen krediler ve kredi kartlarına olağandan yüksek faiz uygulandığını, müvekkilinin kredileri kartel faizine konu dönemde kullanmış olması nedeniyle yüksek faiz ödeyerek zarara uğradığını, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 57. ve 58. maddeleri gereğince oluşan zararları davalının karşılamak zorunda olduğunu ileri sürerek, davalının müvekkiline vermiş olduğu zararın 4054 sayılı Yasa’nın 57 ve 58. vd. maddeleri gereğince 3 katının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL’sinin avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin yerleşim yeri İstanbul olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Ankara … İdare Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açtıkları iptal davasının kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, maddi tazminat talep etme şartlarının oluşmadığını, dava tarihi itibariyle hukuka aykırı fiil unsurunun ve davacının zararının bulunmadığını, zararla fiil arasında illiyet bağının da olmadığını, müvekkili bankanın sorumluluğunu gerektirir kusur olmadığını, davacı tarafından 3 katına kadar talep edilen tazminatın şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Tüm dosya kapsamı ile davacının, davalı bankanın … Şubesinden 2008 yılında 83.000,00 TL ve 92.000,00 TL miktarlı ve sırasıyla 98.981,67 TL ve 109.714,66 TL geri ödemeli genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak ticari taşıt kredisi kullanmış olduğu ve bu kredileri 2008 yılı içerisinde kullandığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda; davalı bankaca, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacıya diğer banka ortalama faiz oranlarına bakıldığında davacının lehine olarak %0,17 oranında daha düşük oranda faiz uygulanmak suretiyle ticari taşıt kredisi kullandırıldığı, davacının bir zararından söz edilmesinin mümkün olmadığı, kullandırılan kredilerin her birinin kendine özel olduklarını, diğer kartel davalarının eldeki dava dosyasında emsal olamayacağının bildirildiği anlaşılmıştır.
Rekabet Kurulu kararına göre davalı ve dava dışı kimi bankalar 21/08/2007 tarihinden 22/09/2011 tarihine kadar olan dönem için faiz miktarlarını belli bir seviyenin altına düşürmemek için kendi aralarında kartel oluşturmuşlardır. Ancak ne var ki davacının kullandığı kartel dönemine isabet eden ticari taşıt kredilerinin Rekabet Kurulu kapsamında kalıp kalmadığı önem arz etmektedir.
Gerek bilirkişi … in gerekçeli raporunda belirttiği ve ayrıca Rekabet Kurulu kararı ve bunun iptali için açılan davada Ankara … İdare Mahkemesi ve Danıştay … Daire tarafından verilen kararların mahkememizce incelenmesi sonucunda davalı banka ve diğer 11 bankanın konut kredisi ve ihtiyaç kredisi dallarında (daha açık bir söyleyişle tüketicilerin kullandığı sözü geçen iki kredi çeşidinde) asgari faiz uygulanması yönünde kartel oluşturdukları, tüketici kredileriyle ilgili işlemlerin ticari kredilere uygulandığının iddia ve ispat edilememesi, tüketici kredileriyle ilgili davalardaki emsal yargı kararlarının davamızdaki ticari kredilere uygulanmasının mümkün olmaması, davacının kullandığı ticari taşıt kredilerinin kartel faizi ile ilgisinin olmadığı ve bilakis davacının kullandığı kredilerin emsali bankaların uyguladığı kredi faizlerine göre davalı bankaca davacı lehine daha düşük oranda tutulduğu ve davacının bir zararından söz edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin çeşitli tarihlerde ve miktarlarda davalı bankadan krediler kullandığını, Rekabet Kurulu kararında adı geçen davalı bankanın haksız rekabet oluşturacak şekilde oluşturduğu kartel sözleşmesi ile arttırdığı faiz oranları ile müvekkilini mağdur ettiğini, müvekkilinin hukuka aykırılıklar ve usulsüzlükler sebebi ile zarara uğradığını, müvekkilinin bankalar arasında yapılan kartel anlaşmasından etkilenmemesinin söz konusu olmadığını, mahkemece tanzim edilen bilirkişi raporunda müvekkilinin bu anlaşma kapsamında zararı olup olmadığının bu dönemde diğer bankalarca verilen faiz oranları ortalamaları alınarak tespit edilmeye çalışılmasının da hukuka aykırı olduğunu, zaten bankaların bir çoğunun bu kartel anlaşmasına taraf olduğunu ve kredi çekilen dönemde bankalarca suni olarak yapılan bu faiz artışlarına, oran ve ortalamalarına bakılarak, müvekkiline verilen kredinin faiz oranının bankalarca bu dönemde verilen faiz oranlarının altında olduğundan bahisle müvekkilinin çektiği kredi kapsamında zararının olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğunu, ancak bu yöndeki talep ve itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, kartel anlaşması olmasaydı müvekkilin krediyi hangi faiz oranından kullanacağının tespiti gerektiğini, faiz ortalamalarına bakılarak zarara uğramadığının tespitinin mümkün olmadığını, bu nedenle rekabet kurumundan seçilecek alanında uzman bir bilirkişiye dosyanın tevdi edilmesi gerektiğini, 4054 sayılı Kanun’un 58. maddesi gereğince tazminatın şartlarının oluştuğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda uyuşmazlık, davacının kullandığı ticari kredi yönünden Rekabet Kurulu Kararına göre davalı bankanın kartel oluşturacak şekilde rekabet ihlalinde bulunup bulunmadığı ve uygulanan yüksek faiz nedeniyle davacının bir zararının olup olmadığı, tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı, işbu davanın dayanağı Rekabet Kurulu kararında bankaların anlaşmalı olarak yüksek faiz belirledikleri tespit edilen kredilerin tüketici kredileri olduğu, ticari kredilerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla mahkemece anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Ankara BAM … HD.’nin … E-… K. sayılı kararı ile Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih, … E- … K., … tarih, … E- … K. sayılı ilamlarının da bu doğrultuda olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T