Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/507 E. 2022/1917 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
YAZIM TARİHİ : 23/11/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 03/11/2020 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla Konya … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ödeme emri ve eklerinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli bir şekilde itiraz ederek takibin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, yapılan tüm müracaat ve çabalara rağmen borçlunun borcunu ifa etmekte direndiğini, gerek alacağın rehinle temin edilmemesi sebebiyle gerekse davalının mal kaçırma şüphesinin mevcudiyetinden borca yeter miktarda mal varlığı üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasını, makul bir teminatın taraflarınca yatırılması suretiyle borca yeter miktarda ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibe konu ettiği faturaların müvekkil şirket defterlerinde mevcut olmayıp faturada belirtilen malların da teslim alınmadığını, müvekkilinin yıllardır aynı yerde ve hacimli bir şekilde ticaretini sürdürdüğünü, davacının iddia ettiği gibi almış olduğu bir malın bedelini ödememesi gibi bir husus bulunmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkil aleyhine başlatılan takibe konu faturaların müvekkil şirket defterlerinde bulunmadığından müvekkilce bilinmeyen faturalardan kaynaklı olarak başlatılan takibe itiraz etmek zarureti doğduğunu, öncelikli olarak ihtiyati hacze itiraz gerekçelerinin gözetilerek müvekkili aleyhine ihdas edilen ihtiyati haczin kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıya düzenlediği faturalarda yer alan malların/ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Mahkememizce yapılan yargılama ve davacı ve davalı ticari defterleri yönünden alınan hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bilirkişi raporlarına göre, davacının davalıya sattığı ve faturalandırdığı malları dava dışı … A.Ş. nakliye firması tarafından gönderdiği, davalının bu malları nakliye firmasından teslim aldığı, nakliye firmasının taşımadan doğan ücretinin davalı tarafından ödendiği, dava dışı nakliye firması olan … A.Ş. nin bu ücrete mukabil fatura düzenlediği, … A.Ş. tarafından davalı firmaya düzenlenmiş olan faturaların açıklama kısımlarında …. Şti. yazdığı, bu faturaların davalı firmanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu faturalara ait katma değer vergilerinin indirim konusu yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu sebeplerle; davalı borçlunun Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile, takibin 75.672,49 TL asıl alacak ve asıl alacak için takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 75.672,49 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 15.134,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği….” gerekçesiyle davacı vekilinin davalı … Şti. aleyhine açtığı itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile; davaya konu Konya … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile, takibin 75.672,49 TL asıl alacak ve asıl alacak için takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını, zira taraf defterlerine bakıldığında davaya konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığının tartışmasız olduğunu, davalının ısrarla malları teslim almadığı beyanında bulunduğunu, davalı yüksek hacimde çalışan bir firma olup, davalı nezdinde, dava dışı …A.Ş’nin 2018-2019-2020 yıllarına ait 13 adet kayıtlı faturasına rastlanıldığını, bu yönüyle, davacı yan malın teslimini usulün öngördüğü biçimde ispatlamak zorunda olup, dava dışı bir firmanın faturalarının müvekkil şirket defterlerinde kayıtlı olmasının dava ile bir ilgisinin bulunmadığı gibi, bu faturaların, dava konusu malın hilafsız ve tereddütsüz teslim edildiği anlamına da gelmediğinin düşünüldüğünü, bu sebeple hükmün ortadan kaldırılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İspat yükü ile ilgili genel kuralı düzenleyen TMK’nın 6. maddesine göre; “Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” İspat yükü kenar başlıklı HMK’nın 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Belirtilen yasa hükümleri karşısında, alacağın tahsili için girişilen icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında kural olarak ispat yükü davacı alacaklıya aittir. Bununla birlikte itirazın iptali davasında davalı borçlunun ödeme savunmasında bulunması ya da borcu ortadan kaldıran diğer itirazları ileri sürmesi halinde ispat yükü yer değiştirecek ve davalıya geçecektir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesine göre fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunmasının gerekli olduğu olgusudur. Madde hükmüne göre faturanın bir alacağın mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin varlığı gerekir.
Bir başka anlatımla, faturaya tebliğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde (mücerret) itiraz edilmemiş olması hâli, sadece o faturanın -miktar ve fiyat yönünden- münderecatını kabul anlamını taşır, yoksa o faturada yazılı malın alıcıya mutlaka, daha önce teslim edilmiş olduğu anlamına gelmez; satıcının faturada yazılı malı alıcıya veya kanuni temsilcisine teslim ettiğini ayrıca ispat etmesi zorunludur (Doğanay, İ.: Ticari Alım-Satım Akdi ve Nevileri, Ankara 2003, s:52, Doğanay,İ: Faturanın Kapatılması, Delil Olma Özelliği ve Faturaya İtiraz Aylık Yaklaşım Dergisi Sayı 4, Nisan 1993, s:8-13).
Somut olayda davacının takibe koyduğu faturadaki malları …A.Ş tarafından ambar tesellüm fişleriyle birlikte davalıya teslim ettiği, davacının takibe koyduğu faturalardaki irsaliye numaraları ile ambar tesellüm fişlerindeki numaraların tuttuğu, davalı …A.Ş. tarafından nakliye bedeline ilişkin olarak kesilen faturaları defterine kaydettiği, bu durumda davacının malları teslim ettiğini ispat ettiği anlaşıldığından davalının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 5.169,18 TL harçtan peşin alınan 1.352,3‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.816,88‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/11/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır