Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/485 E. 2022/1827 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
YAZIM TARİHİ : 04/11/2022
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas- … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifinin 1 adet normal mesken statülü ortağı olduğunu, müvekkili kooperatifin 18/04/2010 tarihli genel kurul toplantısında, küçük meskenlerin maliyetlerinin, dubleks/ büyük meskenlerin maliyetinin 2/3’ü kadar olacağı öngörüldüğünden, küçük meskenlerin aylık 200 TL, büyük meskenlerin aylık 300,00 TL aidat ödemelerine karar verildiğini, sonraki yıllarda da anılan 2/3 oranının korunmasına karar verildiğini, davalının bir adet normal kooperatif meskenini Ağustos 2008’den bu yana işgalinde tutmakta olduğunu, müvekkili kooperatifin genel kurulunun 18/04/2010 günü yapılan 2009 yılı olağan toplantısında alınıp kesinleşen kararı gereğince, normal daire ortaklarının 31/03/2010’a kadarki birikmişlerinin 20.000,00 TL olması, Nisan 2010’dan başlamak üzere her ay aylık 200,00 TL aidat ödemeleri gerektiğini, davalının borcu için aleyhine takip başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın 19.900,00 TL aidat asıl alacağına, takip tarihine kadar tahakkuk eden yasal faiz olmak üzere toplam 26.094,10 TL takip çıkışlı alacak kapsamında iptaline ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatifin üyesi olduğunu, üyeliğinin 28/05/2005 tarihli yönetim kurulu kararı ile gerçekleştiğini, müvekkilinin üye olduğu yönetim kurulu kararında müvekkilinin yükümlülüklerini yapımcı firma ile yapılan devir sözleşmesine göre yerine getireceğinin karar altına alındığını, müvekkilinin üyeli aidatı olarak kooperatife 18.250,00 TL üyelik aidatını nakden yatırdığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, kooperatifin üyelik aidatından dolayı muhatabının müvekkili değil yapımcı firma olması nedeniyle müvekkilinin üyelik aidatı adı altında herhangi bir borcunun bulunmadığını, öte yandan müvekkilinin ödemiş olduğu aidatların ödeme tarihindeki bedel olan 18.250,00 TL karşılığında üyelerin o tarihte ödediği bedelin ne olduğunun dahi belli olmadığını, şayet müvekkilinin peşin ödeme bedeli kabul edilmese dahi ödeme yaptığı tarihte diğer üyelerin ödeme tutarlarının güncelleştirilerek müvekkilinin aidat borcunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, müvekkilinin peşin ödeme suretiyle üye olduğundan sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olduğunu, bu durumda dahi borçlunun … Ltd. Şti. olduğunu, kooperatif yöneticileri hakkında ve ayrıca genel kurul kararları hakkında ceza ve hukuk davalarının görülmekte olduğunu, 30/06/2000 tarihli genel kurul kararının hukuken geçerliliğini koruduğunu savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “… İşbu dava; kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılmış icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; icra dosyası, ödeme emri, ödeme emrinin tebliğ mazbatası, borca itiraz dilekçesi, icranın takibi durdurma kararı, davacı kooperatife ait ticaret sicil dosyası örneği, davalının üye kayıt defterindeki ilgili sayfasının örneği, tarafların verdikleri dilekçeler, emsal kararlar, dilekçelerde geçen hukuk ve ceza dosyalarına ait kararlar, Yargıtay ilamları, üye kayıt defterinin örneği, taraflarca bildirilen ve celp edilen dava dosyaları, davacı kooperatife ait ticaret sicil dosyası örneği, kooperatifin yaptığı tüm genel kurul toplantı tutanaklarının örnekleri, tercihli üyelikle ilgili davacı kooperatif genel kurulunun 30/06/2000 tarihli genel kurul kararlarından 3. ve 4. gündem maddelerinin yokluğunun tespiti ile ilgili davanın reddine ilişkin mahkememizin … Esas sayılı dosyası, yine tercihli üyelikle ilgili davacı kooperatif genel kurulunun 30/06/2000 tarihli genel kurul kararlarının ve ayrıca 28/06/2002 tarihli genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti ile ilgili davanın usulden reddine ilişkin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Muhasebeci bilirkişi … dan 25/05/2016 tarihli bilirkişi raporu temin edilerek dosya kapsamı ile birlikte mahkememizce incelenmiştir.
Dava konusu Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 20/05/2015 tarihinde kooperatifin, davalı aleyhine Haziran 2010-Ocak 2014 aylarına ilişkin 44 ay karşılığı 19.900,00 TL asıl alacak ve her bir aylık aidata müteakip ayın 1. gününden takip tarihine kadar işlemiş faizleri dökümlü bir şekilde gösterilmek suretiyle toplam 20.136,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.036,39 TL ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiz üzerinden icra takibine girişildiği, ödeme emrinin davalıya 25/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının yasal süresinde itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu ve davacının da işbu davayı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki çekişme; takip ve dava konusu aidat ödenmelerinden davalının sorumlu olup olmadığı ve dolayısıyla davalının aidattan muaf tercihli üye olup olmadığı hususlarındadır.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 28/03/2011 tarih … Sor. … Esas … İddianame sayılı iddianamesi ile davacı kooperatifin yöneticileri ve davacı kooperatifin inşaat işlerini üstlenen … Ltd. Şti. nin yöneticileri ve bir kısım çalışanları olan …, …, …, …, …, …, …, …,… ve … hakkında resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, nitelikli zimmet ve Kooperatifler Kanununa muhalefet suçlarından kamu davası açıldığı,
Kamu davası üzerine Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin 28/01/2015 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile sanık … hakkındaki kamu davasının ölüm nedeniyle düşürülmesine, sanıklar …, …, … ve … hakkındaki dolandırıcılık suçlarından beraatlerine, sanık … ın nitelikli zimmete azmettirme suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, diğer sanıklar … , … ve …ün nitelikli zimmet suçundan 12 şer yıl 6 şar ay hapis cezaları ile cezalandırılmalarına, yine sanıklar …, … … ve … ün zincirleme sahtecilik suçundan 4 er yıl 2 şer ay hapis cezaları ile cezalandırılmalarına, yine sanıklar …, …. ve … ün kooperatife ait defter ve belgeleri yeni yönetim kuruluna vermemek suçundan 5 er ay hapis ve 2.000,00 er TL adli para cezaları ile cezalandırılmalarına, diğer sanık …ın ise kooperatif denetleme yükümlülüğünü yerine getirmeme suçundan 4 ay 5 gün hapis ve 1.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanıklar … ve … ın tutuklanmalarına, diğer sanıklar … ve … hakkında tutuklamaya yönelik olmak üzere haklarında yakalama emri çıkarılmasına karar verildiği,
İşbu kararın temyizi üzerine Yargıtay … Ceza Dairesinin 30/11/2015 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile … Bakanlığının Kooperatifler Kanunundan kaynaklanan davaya katılma ve öteki haklarını kullanmasına esas olmak üzere duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde bunun yerine getirilmemesi suretiyle hüküm verilmesinin doğru olmadığından bahisle işin esası incelenmeksizin tüm hükümlerin bozulmasına ve tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar verildiği,
1. bozma ilamı üzerine ve bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin 10/02/2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile bozulan 28/01/2015 tarihli karardaki gibi aynı suçlardan aynı kararlar ve cezalar verilmiş olup ayrıca sanıklar …, … ve … ün tutukluluk hallerinin devamına karar verildiği (34 sayfalık gerekçeli kararın 25. ve 26. sayfalarıda geçen şekli ile … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 20/11/2009, 07/05/2010 ve 18/01/2011 tarihli sahtecilik yönünden inceleme içeren raporlarına ve gerekçeli karara göre 30/06/2000 tarihli ve sonraki başka tarihli kooperatif genel kurul hazirun cetvellerindeki ve genel kurul tutanaklarındaki kimi imzaların tamamen sahte oldukları, sahte belgelere dayalı işlemler yapılarak nitelikli zimmet suçunun işlendiğinden bahsedilerek mahkumiyet kararları verilmiştir),
Bu kararın da temyizi üzerine Yargıtay … Ceza Dairesinin 14/07/2016 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile sanıklar …, … ve … hakkındaki dolandırıcılık suçundan kurulmuş olan beraat hükümlerinin onanmasına, sanık … hakkındaki dolandırıcılık suçundan beraat kararına yönelik sair temyiz itirazlarının reddine ancak beraat eden sanık lehine Hazineden alınmak üzere vekalet ücreti takdirine şeklinde beraat kararının düzeltilerek onanmasına, sanıklar …, … ve … hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde sair temyiz itirazlarının reddine ancak sanıklar … ve … hakkında hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve katılan … Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin eksiklik olup bu hususların hükme eklenmesine ve bu şekilde haklarındaki hükmün düzeltilerek onanmasına, sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümler yönünden ise sanıkların atılı suçları işlediklerine veya suça iştirak ettiklerine ilişkin şüpheden uzak bir delilin olmaması nedeniyle beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesinin ve kabule göre de haklarında hak yoksunluğuna ve katılan …Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gereğine uymamanın bozmayı gerektirdiğinden bahisle adı geçen sanıklar … ve … hakkındaki mahkumiyet kararlarının bozulmasına ve tutuklu sanıklar … ve … ün tahliyelerine karar verildiği,
Sözü geçen 2. kısmi bozma ilamı üzerine haklarındaki kararlar bozulan sanıklar … ve … hakkındaki kamu davası Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedilmiş olup 2. kısmi bozma üzerine ve bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin 09/11/2016 tarih …Esas … Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve … hakkındaki nitelikli zimmet, zincirleme sahtecilik ve kooperatifler kanununa muhalefet suçlarından ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği ve adı geçen 2 sanık hakkında verilen beraat kararının temyizi üzerine dosyanın Yargıtay a gönderildiği ve halen dosyanın temyiz incelemesinde olduğu anlaşılmıştır.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/12/2013 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile davacı kooperatifin davalılar … Bakanlığı, … Müdürlüğü ve … Şti. ne karşı açtığı davada 30/06/2000 ve 28/06/2002 tarihli davacı kooperatifin genel kurul toplantılarında alınan kararların yok hükmünde olduklarının tespit ve iptallerinin talep edildiği ancak davacı kooperatifin aktif dava ehliyetinin ve davalıların da pasif dava ehliyetlerinin olmaması nedeniyle davanın (usulden) reddine karar verildiği, davacı kooperatifin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 04/02/2015 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile davacının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği ve işbu onama ilamına karşı karar düzeltme kanun yoluna başvurulmaması üzerine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/12/2013 tarih … Esas … Karar sayılı kararı kesinleşmiştir.
Mahkememizin 06/05/2015 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile davacılar … ve … ın davalı kooperatife karşı açtığı davada 30/06/2000 tarihli davalı kooperatifin genel kurul toplantısının tercihli üyelikle ilgili 3. ve 4. gündem maddelerindeki paragrafların yok hükmünde olduklarının tespitinin talep edildiği ancak davacıların davasının 15 yıl sonra açılan işbu davanın iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan ve pek çok davada bu kararların hukuki geçerliliklerinin tartışılmakta olduğundan ve davanın kazanılmış hakları zedeleyici nitelikte olduğundan ve hukuka ve hukuk düzenine olan güvenin zedelenebileceğinden ve davalı kooperatifin davayı kabulünün hukuki sonuç doğurmasının mümkün olmadığından bahisle davacıların davasının reddine karar verildiği, davacıların ve davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 21/11/2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile tarafların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği ve işbu onama ilamına karşı tarafların karar düzeltme kanun yoluna başvurması üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 31/05/2018 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile tarafların karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine mahkememizin 06/05/2015 tarih … Esas … Karar sayılı kararı kesinleşmiştir.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/09/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile davacı … vekilinin davalılar kooperatif, … ve … aleyhine açtığı davada 30/06/2000 tarihli genel kurul kararının sahte olduğunun, böyle bir genel kurulun hiç yapılmadığının Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki kesinleşen gerekçeli karar ile kesinleştiğinden ve bu nedenle sözü geçen genel kurul toplantısının tamamen sahtecilik ürünü olduğundan bahisle 30/06/2000 tarihli davalı kooperatifin genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduklarının tespit ve iptallerinin talep edildiği, mahkemece mahkememizin … Esas sayılı dosyasındaki kesinleşen gerekçeli karara atıf yapılarak başkaca hususlar tartışılmaksızın iyi niyetten yoksun davanın davalı kooperatif yönünden esastan reddine, diğer davalılar yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeniyle haklarındaki davanın usulden reddine karar verilmiş olup, işbu gerekçeli kararımızın yazıldığı tarih itibariyle işbu esastan ve usulden red kararına karşı hem davacı vekilinin hem de davalı kooperatif vekilinin istinaf kanun yoluna başvurdukları ve kararın tebliğ ve istinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/01/2019 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile dava dışı 18 kişinin kooperatife karşı açtıkları genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti davasının kabulü ile 05/05/2013 tarihli kooperatif genel kurul toplantısında alınmış olan … ve … nolu gündem maddelerinin tercihli üyeler yönünden yoklukla malul olduğunun tespitine karar verildiği ve tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Konya BAM … HD nin 27/02/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile bir kısım usuli yönler düzeltilerek esas yönünden aynı yönde karar verildiği ve işbu istinaf kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurulduğu ve dosyanın halen temyiz incelemesinde olduğu anlaşılmıştır.
Emsal nitelikteki Yargıtay … Hukuk Dairesinin 10/03/2020 tarih … Esas … Karar sayılı ilamında (dava dışı davacı … ile davalısı kooperatif ve arkadaşları arasındaki karşılıklı davada Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği 07/04/2015 tarih … Esas … Karar sayılı karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine); “….Davacı vekili, davalı arsa sahibi … Kooperatifi ile davalı … kooperatif ve davalı … şirket arasındaki 01.10.1996 tarihli inşaat sözleşmesi ve 30.06.2000 tarihli davalı … Kooperatifinin genel kurul kararına göre kooperatif inşaatının yapım ve yürütülmesi işinin … Ltd. Şti’ne verildiğini, davacının … ada .. parsel ile … ada … parsel sayılı taşınmazdaki zemin kat dairelerden birini 24.08.2005 tarihinde … Ltd. Şti ile yapmış olduğu “sözleşme konusu daire normal (zemin) katta bulunan dairelerden kura çektirilmek suretiyle teslim anında belirlenecektir” şeklindeki sözleşme ile aldığını, … Kooperatifine üye olarak kaydının yapıldığını beyanla 14/1 adresindeki dairenin tapusunun davacı adına tesciline, olmadığı takdirde dairenin dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile tahsili istenmiştir.
Davalı arsa sahibi … Kooperatifi, taşınmazların halen tapuda arsa cinsi ile tapuda kayıtlı olduğu yüklenicinin edimini yerine getirmediğini beyanla görev ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Kooperatifi vekili davanın reddini, ayrıca birleştirilen Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyada 06.10.2010 tarihli dilekçesiyle diğer davalı … Kooperatifinden tahsis suretiyle sağlanan … ada .. ve … ada … parsel sayılı taşınmazlara toplam 102 adet mesken üretmeye çalışıldığını, …parsel sayılı taşınmaz üzerine oluşturulan 48 adet konuttan … kapı numaralı meskenin oturma izninin alınmadan ve teslimi yapılmadan davalı tarafından işgal edildiğini beyanla davalının müdahalesinin önlenmesine ve ıslahen 6682TL ecrimisilin faizi ile tahsili istenmiştir.
Her iki dava birleştirilerek yapılan yargılamada mahkemece, …. Hukuk Dairesinin merci tayini kararına göre davanın kooperatif hukukundan kaynaklandığı nedeni ile asliye hukuk mahkemesine merci tayini ile gelen dosyada keşif sonucu düzenlenen raporu ve Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, ceza dosyasının incelenmesinde; müştekilerin davacı … ve çok sayıda müştekinin açmış olduğu davada sanık …’ın nitelikli zimmete azmettirme suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. her iki parselin tapuda halen arsa cinsi ile … Kooperatifi adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Deliller toplanarak yapılan incelemede; davalı …Kooperatifi ile … Koop. arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, … Yapı Kooperatifi tarafından taşınmaz üzerinde yapılacak yapılarla ilgili … Şti. arasında eser sözleşmesi yapıldığı, davaya konu taşınmazların davalı şirket tarafından yapıldığı, ancak …Yapı Kooperatifi genel kurulu tarafından 2000 yılında yapılan olağan genel kurulda 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 42/6 ve 8. fıkralarındaki düzenlemeye aykırı olarak yüklenici … Şti.’ne eser sözleşmesi gereğince kendisine verilmesi taahhüt edilen gayri menkullerin satışı yönünden yetki verildiği, yüklenici … Şti. tarafından bu yetkiye dayanılarak davacıya yapılacak dairelerden bir tanesini 28.03.2006 tarihinde 17.000 TL’ye sattığı, bilahare … Kooperatifi tarafından davacının kooperatife B tipi tercihli üye olarak kaydedildiği, kooperatif genel kurulu tarafından yapımı tamamlanan 48 adet daire ile ilgili usulüne uygun bir karar verilmeden ve karara uygun kura çekilmeden dava konusu taşınmazın davacı tarafından işgal edilmek suretiyle 15.08.2008 tarihinde işgal etmek suretiyle kullanmaya başladığı, halen taşınmazın davalının kullanımında olduğu anlaşılmış olup, davacı ile davalı .. Ltd. Şti. arasında 28.03.2006 tarihinde yapılan sözleşmenin konusunun gayri menkul mülkiyetinin devrine ilişkin olması sebebiyle Tapu Kanununun 26, T.M.K’nun 706 ve T.B.K’nun 237. maddelerindeki yasal düzenleme gereğince resmi şekilde yapılması gerekirken şekil şartlarına uyulmadan gayri resmi olarak düzenlenmiş olması, tapu maliki …Koop.’nin gayri menkul mülkiyetinin devri ile ilgili davacı ile aralarında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmaması nazara alındığında davacının tapu iptal tescil talebinin aktif dava ehliyeti bulunmaması, diğer davalılar …Kooperatifi ve … Şti.’ne yönelik talebin ise taşınmazın bu davalılar adına kayıtlı olmaması sebebiyle husumetin yanlış yöneltilmesi sebebiyle reddine, birleşen davanın davalısı …’ın, … Kooperatifi genel kurulunca usulüne uygun verilen bir karar ve karar doğrultusunda üye sayısı nazara alındığında çekilmiş bir kura mevcut olmadan ve özellikle davacı ile davalı … Şti. arasında yapılan sözleşmeye konu taşınmazın birleşen davanın konusu taşınmaz olduğuna ilişkin hiç bir bilgi olmadan dava konusu taşınmazı işgal edilmek suretiyle davacı tarafından kullanılmasının haksız müdahale niteliğinde olduğu, bu nedenle men-i müdahale isteminin kabulü gerektiği, bunun yanında kooperatifin diğer üyelerinin haklarını ihlal edecek şekilde taşınmazdan yararlanmış olması nazara alınarak işgal tarihinden itibaren üyesi olduğu kooperatife ecrimisil ödemesi gerektiği mahkemece kabul edilmiş, birleşen davanın davacısı … Kooperatifi’nin men-i müdahale talebinin kabulü ile, birleşen dava davalısı …’ın dava konusu … Mh. … Sk. … Selçuklu/Konya adresindeki taşınmaza yönelik haksız müdahalesinin men-i’ne, taşınmazdan tahliyesine; birleşen davanın davacısı … Kooperatifi’nin ecrimisil’e yönelik talebinin kabulü ile 6.682,33 TL’nin birleşen davanın davalısı …’tan alınarak birleşen davanın davacısı … Kooperatifi’ne verilmesine, hükmedilen ecrimisil’in 500,00 TL’sine dava tarihi olan 17.03.2011 tarihinden itibaren, 6.182,33 TL’sine ıslah tarihi olan 16.03.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ve birleştirilen dosyanın davalısı … vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına, Yargıtay … Ceza Dairesinin … -.. sayılı 14.07.2016 tarihli sanık … ve diğer kooperatif yöneticileri hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin onanmasına dair ilamın içeriğine göre davacı ve birleştirilen dosyanın davalısı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davacı ve birleştirilen dosyanın davalısı … vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde dava konusu dairenin dava tarihindeki değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili şeklinde terditli olup, davacı … ile 24.08.2005 tarihli harici yazılı satış sözleşmesinin akidi olan davalı … Şti. yönünden 6100 sayılı HMK’nın 26 ve 111. maddeleri gereğince ikinci kademe terditli tazminat istemleriyle ilgili inceleme yapılıp bu konuda olumlu, olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı ve birleştirilen dosyanın davalısı … vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davacı … vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bozulmasına, 1.630.00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı … Şti’den alınarak davacı …’a verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.” denilerek hükmün davalı şirket aleyhine bozulmasına karar verilmiş olup, bozma ilamında Yargıtay … Ceza Dairesinin 14/07/2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararında sanık … ve diğer kooperatif yöneticileri hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin onanması esas alınarak davacı … ın temyiz itirazları reddedilmiş olup karar davamızla ilgisi olmayan başkaca usulü bir nedenle bozulmuştur.
Davacı vekili Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen mahkumiyet kararı gereği 30/06/2000 tarihli genel kurulun kökten sahte olduğundan sair dava dosyalarının sonuçlanması ve kesinleşmesi beklenilmeksizin işbu itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili de birçok dava dosyasında ve en son Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararı nazara alınmadığından ve esasen nazara da alınamayacağından, genel kurul kararlarının yokluğu veya iptali davaları da reddedildiğinden, müvekkilinin tercihli üye olduğu ve aidat sorumlusu olmadığının açık olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kooperatifin genel kurul toplantılarında alınmış kararlar hakkında verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı veya herhangi bir yokluk veya iptal kararı yoktur. Genel kurul kararları, hüküm ve sonuçlarını doğurmaya başlamış ve devam ettirmektedirler. Kararların gereği yerine getirilir ama ileride kararlar iptal edilirse yapılan ödemeler vs. iade edilir. Üyeler, genel kurul kararlarına uymak zorundadırlar. Genel kurul kararları hakkında dava açan veya açmayan üye veya üyeler genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulması hakkında tedbir kararı yoksa veya yokluğun tespiti veya iptal kararı (ki bunlarda kesinleşmiş olmalıdır) yoksa dava konusu edilen genel kurul kararlarındaki edimlerini dava açsın veya açmasın tüm üyeler yerine getirmek zorundadırlar. Aksi halin kabulü halinde eften püften nedenlerle açılmış davalar bahane edilerek genel kurul kararları uygulanamaz hale getirilir ve kooperatif işlemleri tıkanır ki kanun ve iyi niyet bunu kabul etmez. Verilmiş bir iptal veya yokluğun tespiti veya ihtiyati tedbir kararından tüm üyelerin yararlanacağı da açıktır.
Kooperatiflerde üyeler eşittir ve eşit haklara ve sorumluluklara sahiptirler. Kooperatifler, bir kısım üye veya üyelere farklı hak ve sorumluluk yüklemek veya sağlamak istiyorlarsa genel kurul tarafından bunun sınırları ve miktarı açıkça belirlenerek yönetim kuruluna yetki vermeli veya yönetim kurulunun bu yönde yaptığı bir işleme genel kurul sonradan açıkça onay/icazet vermelidir. Tercihli üye olunmasının başka bir yolu yoktur. Kooperatif yöneticilerinin genel kuruldan izin veya onay almadan bir kısım üyelere tercihli üyelik statüsü vermesi mümkün değildir ve bu yönde yapılmış veya verilmiş yönetim kurulu kararları veya sözleşmeleri hukuken yok hükmünde olup kooperatifi bağlamaz. Davalı tercihli üye olduğu hakkında hukuken geçerli bir genel kurul kararı veya kooperatif esas sözleşme maddesi hükmü olduğu veyahut kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu hakkında delil sunmalıdır.
Davalının tercihli üye olup aidat ödeme yükümlülüğünün olmadığına ilişkin lehine verilmiş bir mahkeme kararı yoktur. Davalı, tercihli üye olduğunu ispatlamalıdır. Yönetim kurulunun veya yöneticilerden birinin imzaladığı belgeler kooperatifi bağlamaz ve üyeye tercihli üyelik hakkı bahşetmez. İmza atan yöneticilerin varsa kişisel sorumluluğu ayrı bir tartışma konusu olup davamızın konusu olmadığından bu husus tartışılmamıştır. Sözün özü davalı, tercihli üye olduğu hakkında hukuken geçerli bir genel kurul kararı veya kooperatif esas sözleşme maddesi hükmü olduğu veyahut kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu hakkında ne bir iddiada bulunmuş ne de bir delil sunmuştur. Davalının, davacı kooperatifin aidat sorumlusu normal tip üyelerinden bir üye olduğu (davalının tercihli üye olmadığı) anlaşıldığından davalının aksine savunmalarına itibar edilmemiştir. Bir kısım üyelerin tercihli üye sayıldığına ilişkin kararlar veya bir kısım genel kurul kararlarının tercihli üyeleri bağlamadığına ilişkin hem de henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları davalıya bir hak bahşetmez.
Takibe dayanak genel kurul toplantılarının üyelerden aidat alınmasına ilişkin kararlarının toplantı ve karar nisaplarının yeterli olduğu ve kararların emredici hukuk kurallarına aykırı da olmadığından kararların yokluğunu veya butlanını gerektirir bir durum da yoktur.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin emsal kararında belirtildiği ve Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararında ve bu kararı inceleyen Yargıtay … Ceza Dairesinin kısmen bozma ilamında belirtildiği gibi 30/06/2000 ve 28/06/2002 tarihli davacı kooperatifin genel kurul toplantılarının ve başkaca toplantıların çoğunun sahtecilik yolu ile oluşturulmuş belgeler oldukları ve bu belgelerin sahte olarak oluşturulmuş olmaları nedeniyle nazara alınmalarının hukuken mümkün olmadığı, davalının normal üye değil de tercihli üye olduğu hakkında hukuken geçerliliği olmayan dava dışı şirket ile yaptığından bahsettiği sözleşmenin hukuken bağlayıcı olmadığı, geçersiz genel kurullara dayalı olarak davalının tercihli üye kabul edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının davasının asıl alacakla ilgili kısmının kabulü gerekmiştir.
Davacı kooperatif takip talebinde asıl alacaklara toplam 20.136,39 TL işlemiş faiz istemiş ve dava dilekçesinde işlemiş faiz talebini 6.194,10 TL yasal faize indirmiş olup bilirkişi … ın düzenlediği raporda aylık aidatlara uyguladığı kademeli faizler toplamının azami yıllık %18 hesabı ile karşılığı 7.907,80 TL olduğu anlaşılmış ise de davacının talebi azami faiz değil yasal faiz olduğundan ve yasal faiz oranı yıllık %9 olduğundan belirtilen miktarın yarısı olan 3.953,90 TL sına isabet ettiğinden işlemiş yasal faiz ile ilgili talebin bu miktar üzerinden kabulüne fazlaya ilişkin 2.240,20 TL lik işlemiş faiz ile ilgili talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı, reddedilen miktar üzerinden haksız takip (kötü niyet) tazminatı talebinde bulunmuş ise de davacı kooperatifin takibinde bir miktar haksız olduğu belli ise de aleyhine haksız takip tazminatına hükmedebilmek için aynı zamanda kötü niyetli bir şekilde davalı aleyhine icra takibine giriştiği noktasında hiçbir delil ve iddia olmadığından davalının haksız takip tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş olup böylelikle davacının davasının kısmen kabulüne…” gerekçesiyle, Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki davalının itirazının kısmen iptali ile icra takibine 19.900,00 TL asıl alacak, 3.953,90 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 23.853,90 TL ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve ileride değişmesi halinde değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle devam olunmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacağın %20’si oranı olan 3.980,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen miktar üzerinden davalının talep ettiği kötü niyet tazminatının yasal koşullar oluşmadığından reddine şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatifin üyesi olduğunu, üyeliğinin 28/05/2005 tarihli yönetim kurulu kararı ile gerçekleştiğini, müvekkilinin üye olduğu yönetim kurulu kararında müvekkilinin yükümlülüklerini yapımcı firma ile yapılan devir sözleşmesine göre yerine getireceğinin karar altına alındığını, müvekkilinin kooperatife 18.250,00 TL üyelik aidatını nakden yatırdığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, kooperatifin üyelik aidatından dolayı muhatabının müvekkili değil yapımcı firma olması nedeniyle müvekkilinin üyelik aidatı adı altında herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin hukuken geçerli genel kurul kararı ile üye olduğunu, öte yandan müvekkilinin ödemiş olduğu aidatların ödeme tarihindeki bedel olan 18.250,00 TL karşılığında üyelerin o tarihte ödediği bedelin ne olduğunun dahi belli olmadığını, şayet müvekkilinin peşin ödeme bedeli kabul edilmese dahi ödeme yaptığı tarihte diğer üyelerin ödeme tutarlarının güncelleştirilerek müvekkilinin aidat borcunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, müvekkilinin peşin ödeme suretiyle üye olduğundan sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olduğunu, bu durumda dahi borçlunun … Şti. olduğunu, kooperatif yöneticileri hakkında ve ayrıca genel kurul kararları hakkında ceza ve hukuk davalarının görülmekte olduğunu, 30/06/2000 tarihli genel kurul kararının hukuken geçerliliğini koruduğunu, davacı kooperatifin uygulamalarının tüm üyelere karşı eşit olması gerektiğini, sabit ve peşin ödeme suretiyle ortaklığa alınan tüm üyelerin belirlenmesinin yapılması ve bu şekilde üye olan herkes hakkında icra takibine başvurulup başvurulmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin borcu bulunmuş olsa dahi davacı kooperatifin borçlarının hangi aylara tekabül ettiğini bildirilmesi gerektiğini, müvekkiline bu konuda bilgi verilmediğinden haklı olarak takibe itiraz ettiklerini, bu nedenle kötüniyet tazminatının kabul edilmemesinin haksız olduğunu, davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının takibinden haksız ve hukuki mesnetten yoksun bir talebi olduğunun gerekçede de belirtildiğini, mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği üzere Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … karar sayılı ilamında Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … karar sayılı ilamı ile onandığını, bu durumda kazanılmış hakları ketmedici bir husus kalmadığını, Yargıtay’ın bozma ilamındaki gerekçesinin de ortadan kaldığını ve müvekkilinin kazanılmış hakkının baki kaldığını, buradaki kazanılmış hakkın peşin ödeme suretiyle üyeliğe ilişkin olduğunu, bunu engelleyen bir mahkeme kararı ya da yasal düzenleme bulunmadığını, mahkemece alınan 25/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda genel kurul kararı gereğince sadece elektrik , su doğalgaz sayaç ve altyapı giderlerinden müvekkilinin sorumlu olacağının belirtildiğini, davacı tarafça talep edilen alacağın ise bu giderlerden olmadığının görüleceğini, kooperatifin yapım işinin … Şti.’ye devredildiği, … Şirketine yapım karşılığında kooperatif üyeliği verileceği ve bu şirketin bu üyeliklerini üçüncü şahıslara devredilebileceği, şirketten üyelik alanların B tipi üye olacağı 30/06/2000 tarihli genel kurul da kararlaştırıldığının belirtildiğini, bu durumda şayet yüklenicinin yapmış olduğu imalat sattığı daireleri karşılıyor ise kooperatifin hiçbir hak ve alacağının olamayacağını, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamında Konya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosya sonucunun beklenmesi gerektiği, şayet sonucu beklenilen davalarda peşin ödeme ile daire satın alan üyelerin aleyhine bir karar verilmesi halinde, yapılan daireler … tarafından yapılmış olduğundan ve bu dairelerde 2000 tarihli genel kurul kararı gereğince davacının hiçbir hakkı bulunmadığından Yargıtay ilamında belirtildiği şekli ile yüklenici …’ın yapmış olduğu imalat belirlenerek peşin ödeme suretiyle satmış olduğu dairelerin bedel olarak karşılaştırılmasının yapılması gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece bilirkişi raporu alınarak yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Ancak, davacı kooperatifin 30.06.2000 tarihli genel kurulunda, kooperatifin, inşaatın yapım ve yürütülmesi işini üstlenen … Şti.’ne borcunu ödeyemediği takdirde, istenirse yapım karşılığı olarak şirkete kooperatif üyeliği verileceği, bu üyeliklerin şirket tarafından üçüncü kişilere devredilmesi halinde, yükümlülüklerin şirket tarafından yerine getirileceği ve şirket tarafından temsil edileceği, normal üyelerin A tipi, şirket tarafından üyelik devralanların B tipi üyeler olarak kaydedileceği, B tipi üyelerin kat farkı, elektrik, su ve doğalgaz sayaç ve katılım payları dışında herhangi bir ödemede bulunmayacakları hususunun kararlaştırıldığı, kararın toplantıya katılan 24 üyenin oybirliği ile alınmış olduğu,
28.06.2002 tarihli genel kurulunda da, kooperatif inşaatının en geç 2005 yılı sonunda bitirilmesi kaydıyla daha önceki genel kurulda belirlenen B tipi üyeliklerin yapılan işe göre şirkete verilmesine oybirliği ile karar verildiği,
Davacı kooperatif kayıtlarında davalının davacı kooperatife 24.05.2005 tarihinde 18.250,00 TL ödeyerek ortaklık kazandığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık esas itibariyle davalının peşin ödemeli ortak (B tipi) olup olmadığı, peşin ödemeli ortak olarak kabul edilmesi halinde üyelik aidatlarından sorumlu tutulup tutulamayacağı ya da hangi miktarda sorumlu olacağı noktasında toplanmaktadır. Davalının 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında alınan karar çerçevesinde peşin ödemeli (B tipi) üye olduğu anlaşılmıştır.
Öncelikle uyuşmazlığın kaynağı olan davacı kooperatifin 1999 yılına ilişkin 30/06/2000 tarihli genel kurul kararı hakkında, davacı kooperatifin tarafı olduğu ve davalının peşin ödemeli ortak olup olmadığının tespitine ilişkin benzer nitelikteki davaların incelenmesinde;
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.- … K.sayılı dosyası ile kooperatif üyesi ve denetçisi olan davacılarca davalı kooperatif ve diğer bir kısım üyelere karşı 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında alınmış kararların yok hükmünde olduklarının tespiti talebi hakkında açılan davada mahkemece ” Tüm dava dosyalarında ortakların B tipi üye olup olmadıkları tartışılmış veya tartışılmaktadır. Bunca sene ve bunca davadan sonra dava konusu genel kurul kararlarının yokluğunun tespitinin istenilmesi iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi kazanılmış hakları da zedeleyici niteliktedir. İddialara göre hakları zedelenenler ise ters yönden davacılar gibi gözüküyor ise de normalde esas hakları zedelenecek olanlar dava da taraf olmayan bir çok B tipi üyedir. Zaten davaya asli müdahale talebinde bulunan asli müdahiller de onlardan bazılarıdır. Diğer B tipi üyelerin davadan haberleri olmadığı gibi davanın kabulü halinde kazanılmış hakları temelden zedeleneceğinden davanın kabulüne karar verilmesi halinde kişilerin hukuka ve hukuk düzenine olan güvenleri zedeleneceğinden ve ayrıca davalı kooperatifin davayı kabulünün hukuki sonuç doğurması da (başkalarının hakkını etkileyecek şekilde davayı kabulünün sonuç doğurması da) mümkün olmadığından, davacıların iyi niyetten yoksun ve kazanılmış hakları zedelemeye yönelik işbu davalarının mahkememiz başkanının muhalefeti ve oy çokluğu” ile davanın reddine karar verilmiş; dosyayı temyizen inceleyen Yargıtay …HD’nin … E.- … K.sayılı ilamı ile ” Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle genel kurul kararlarının geçersizliğine ilişkin uyuşmazlık iki tarafın arzusuna tabi olan, yani mahkeme kararına gerek olmaksızın davalı ile davacı arasında sağlanacak bir uyuşma ile geçerli olarak sonuçlandırılabilecek uyuşmazlıklardan olmamasına (bkz. E. Moroğlu, Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü Altıncı Baskı, İst. 2012, s.219), zira davalı tüzel kişiliği temsil eden organın dava konusu hukuki ilişki üzerinde tasarruf yetkisi bulunmamasına, aksi halin kabulünün tüzel kişilerde en üst karar organı olan genel kurul kararının yönetim kurulu tarafından bertaraf edilmesi sonucu doğuracak olmasına, böyle bir sonucun hukuk düzenince kabulü mümkün görülmemesine göre” gerekçesiyle, karar onanmıştır.
Konya … Asliye Ticaret mahkemesi’nin … E.-… K.sayılı dosyası ile yine 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yokluğunun tespiti ile iptali talebine ilişkin kooperatif üyesi davacı tarafından … Kooperatifi, … Müdürlüğü ve bir kısım peşin ödemeli ortak statüsündeki üyelere karşı açılmış, mahkemece, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Es. … K. Sayılı kararı güçlü taktiri delil olarak kabul edilerek, “dava konusu davalı … Kooperatifi Başkanlığı’ının 30.06.2000 tarihli genel kurul karar tarihinden dava tarihine kadar yaklaşık 18 yıl geçtiği ve bu süre zarfında neredeyse dava konusu genel kurul kararlarına dayalı olarak yüzlerce kişinin kooperatife B tipi üye olarak kaydedildiği, bunca seneden sonra dava konusu genel kurul kararlarının yokluğunun tespitinin istenilmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi kazanılmış hakları da zedeleyici nitelikte olduğu anlaşıldığından davacı tarafından davalı … Kooperatifi Başkanlığı hakkında açılan davanın reddine” karar verilmiştir. Karar istinaf edilmek üzere Dairemize gelmiş, …Esas numarası almış olup, dosya hakkında henüz bir karar verilmemiştir.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E…. K.sayılı dosyası ile bir kısım peşin ödemeli ortak statüsündeki üye tarafından … Kooperatifine karşı, 30/06/200 tarihli genel kurul toplantısında alınan peşin ödemeli ortakların aidattan sorumlu olmayacaklarına dair alınan kararın aksine, davalı kooperatifin 05/05/2013 tarihli genel kurulunda alınan … ve … nolu kararların yoklukla malül olduğunun tespiti (terditli) talepli davada mahkemece, “Davacı taraf terditli olarak, 05/05/2013 tarihli olağan genel kurulunda alınan … ve …nolu kararların yoklukla malül olduğunu tespitini istemiştir. B tipi (peşin ödemeli) üyeler inşaat finansmanından sorumlu olmayıp, genel giderlerden sorumlu iseler de; 05/05/2013 tarihli genel kurulda alınan .. nolu karardaki aidatların (miktarları da gözetilerek) genel giderlere ilişkin aidatlar olmadığının anlaşılması ve … nolu karar ile de 30/06/2000 ve 28/06/2002 tarihli genel kurul kararlarının değiştirilmesine ilişkin sonraki genel kurul kararlarının teyit edilmek istenilmesi karşısında, bilirkişi raporları ve yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadı gereğince .. ve … nolu kararların B tipi üyelerin kazanılmış haklarını ihlal eden kararlar olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı tarafın terditli ( 2. ) talebi kabul edilerek, bu kararların B tipi üyeler yönünden yoklukla (mutlak butlanla) malül olduğunun tespitine” karar verilmiş, kararın istinafı üzerine Dairemizin … E.-… K. sayılı dosyası ile yapılan inceleme sonucunda, “Davacılar … , …, …, … , … , … , …, … , … , … , … , … , … , … , … , … , … ve …’ın taleplerinin KABULÜ ile davalı …’nin, 05/05/2013 tarihlinde gerçekleştirilen 2012 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan kararların, 4 ve 7. maddelerinin İPTALİNE karar verilmiş, işbu karar da Yargıtay …HD’nin 01/06/2021 tarihli, … E.-… K. sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davamız konusu aidat alacağına benzer nitelikte bir uyuşmazlığa ilişkin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.-… K.sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen kararın istinafı üzerine, Ankara BAM …HD’nin … E.-… K. sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi raporunda “takibe konu aidatların tamamının genel kurul giderleri, kırtasiye giderleri, noter giderleri, yargılama giderleri gibi genel giderlere ait olduğu” belirlenmek suretiyle İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, davanın bu gerekçeyle kabulüne dair yeniden hüküm kurulmuştur.
Belirtilen dava dosyaları, dosya arasında bulunan … Kooperatife ait belgeler, rapor ile sair kayıtlar çerçevesinde;
Uyuşmazlığın temelini teşkil eden ve davalının savunmasına dayanak, 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında ve davalının peşin ödemeli ortak olarak aidat ödemelerinden sorumlu olmayacağına ilişkin alınan kararların geçerli kabul edilip edilemeyeceği önem taşımaktadır. Bilindiği üzere ilgili genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti talebinin reddine dair Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.-… K. sayılı dosyasından verilen kararın istinafı üzerine dosya Dairemizde olup henüz karar verilmemiştir. Ancak aynı talebe (30/06/2000 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduklarının tespiti) ilişkin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.-… K.sayılı dosyasından, davanın reddine dair verilen kararın Yargıtayca onanmış olması, yine Dairemizin incelemesinden geçerek Yargıtayca onanan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.- … K.sayılı dosyası ile 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında peşin ödemeli ortaklara ilişkin karara karşı 05/05/2013 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararların, … ve … maddelerinin iptaline karar verilmiş olması, dosyasıyla 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlara geçerlilik izafe edilmesi nedenleriyle henüz Dairemizde inceleme aşamasında olan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.- … K.sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine gerek bulunmamaktadır.
Davacı kooperatifin 30.06.2000 tarihli genel kurulunda alınan karar, taşınmaz satışı niteliğinde olmayıp, yüklenici … Şti.’ne peşin bedelli üyelik hakkı verilmesine yöneliktir. Konut yapı kooperatiflerinde, üyelere konut tahsisi yapılması, kooperatifin kuruluş amaçlarından olduğundan, üyeliğe bağlı taşınmaz tahsisinin, satış olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Somut olayda 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42/6. maddesinin uygulama yeri de yoktur.
Davacı, dava dışı … Şti. ile aralarındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan taleplerini dava dışı yüklenici şirkete yöneltebileceği, yapılacak daire sayısından fazla üye kaydedilmesi veya peşin üyelik verilmesi sebebiyle kooperatifin uğramış olduğu ya da uğrayacağı zararı kooperatifin o dönemdeki yöneticilerinden talep edilebileceği, 30/06/2000 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin yukarıda zikredilen mahkeme kararlarıyla, davaların reddine karar verildiği, temyiz ve karar düzeltme yolları tüketilerek kararın kesinleştiği, peşin ödemeli ortaklardan üyelik aidatı istenmesi mümkün değil ise de, ortağın, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumluluğunun devam edeceği, öte yandan, kooperatifin en yetkili organı olan genel kurulda hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararların alınabileceği, daha önce alınan ve uygulanan kararların değişen koşullar ve eşitlik ilkesi gerektirdiğince, değişen koşullarda eşitlik sağlanmak üzere değiştirilmesinin mümkün ve geçerli olacağı, bu durumda kazanılmış hakların ihlâlinden söz edilemeyeceği, aksi halde bu ilkelere uyulmadan alınan sonraki genel kurul kararı, kazanılmış hakları ihlâl edeceğinden yok hükmünde olacağı, bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklama ve tespitler kapsamında, peşin bedelli ortak olduğu tartışmasız olan davalının, genel giderlerden sorumlu tutulması gerektiği, bu kapsamda davalının sorumlu olacağı genel giderlerin tespiti bakımından bilirkişiden ek rapor alınarak takibe konu aidat alacağı döneminde davalının payına düşen genel gider tutarının tespiti gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, aynı davalıya yönelik olarak davacı tarafından Konya .. AHM’nin … Esas sayılı dosyasında açılan dava sonucunda verilen 11.06.2015 tarih, … Karar sayılı kararın Yargıtay … HD’nin … E-… K. Sayılı ilamı ile bozulduğu ve … Esas numarası alarak halen derdest olduğu da göz önünde bulundurularak işbu dosyanın sonucunu da etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak neticesine göre karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin kötüniyet tazminatına yönelik istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2020 tarih, … Esas- … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 407,36 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/11/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T