Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/465 E. 2022/2518 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2020
NUMARASI :… Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
YAZIM TARİHİ : 24/01/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 17/06/2020 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı … San. Tic. Ltd. Şti arasında Konya … Noterliğinin … yevmiye numaralı 12/09/2013 tarihinde düzenlenen Fason Üretim Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre üretici firma olan davalı taraf, üretimi yaptıranın ise müvekkili şirket olduğunu, sözleşmeye göre “üretimden doğabilecek bütün cezai müeyyidelerden” üretici firmanın yani davalı şirketin sorumlu olacağını, ayrıca 4. Maddeye göre üretim, paketleme ve gıda maddelerinin tüzüğe uygun olup olmadığının sorumluluğunun üreticiye, yani davalıya ait olduğunu, davalı şirketin imalat hatası (gıda boyasının gereğinden fazla kullanılması) neticesinde müvekkili şirkete Menemen İzmir’de bulunan İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün toplamda 25.950,75 TL idari para cezası kesildiğini ve iş bu cezayı, ambalajlarda müvekkili şirketin markası olması nedeniyle müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin davalı taraf ile aralarında imzalanan sözleşmeyi de dikkate alarak ödemiş olduğu idari para cezasının kendisine iadesini istediğini fakat davalı şirketin bu zamana kadar herhangi bir ödemede bulunmadığını ileri sürerek müvekkili şirketin ödemiş olduğu 25.950,75 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, bu anlamda zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının ödemeyi talep ettiği bedelin 28/01/2015 tarihine ait olduğunu, rücuen tazminatlarda zamanaşımı öğrenmeden itibaren 2 yıl olduğunu, bu nedenle zamanaşımı itirazları bulunduğunu, davacının müvekkilinin ürettiği şekerler nedeniyle ceza ödediğini iddia ettiğini fakat hangi üründen dolayı ceza aldığına ilişkin bir bilginin dosyada bulunmadığını, söz konusu cezanın da hangi ürünlere kesildiğinin de belli olmadığını, davacının da şekerleme üretim tesisinin bulunduğunu, müvekkili şirket gibi birçok şekerleme fabrikasından da ayrıca şekerleme aldığını, cezanın hangi ürünler için kesildiğinin tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı ile arasındaki sözleşmeyi feshettiğini, ilgili ürünlerin de müvekkiline ait olmadığını fakat müvekkilinin sözleşmeyi ne zaman feshettiğini tam olarak bilemediğini, bu nedenle ticari defterlerin incelenmesini talep ettiklerini, ticari defterlerin incelenmesi neticesinde bahsi geçen ürünlerin müvekkilinden alınıp alınmadığının tespit edileceğini, müvekkilinin ürünlerinde böyle bir hatanın çıkmış olma ihtimalinin olmadığını, müvekkilinin Konya’nın en büyük üretim tesislerinden biri olduğunu, bu zamana kadar üretilen hiçbir üründe böyle bir sorunla karışlaşmadığını, aynı zamanda davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talep etmesinin de hukuka aykırı olduğunu, davacının böyle bir ödeme yaptığını müvekkiline usulüne uygun ihtar etmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; 01.11.2019 tarihli bilirkişi kurulu kök raporunda üretici firmanın renklendirici gıda boyası kullanıp bunu ürünün ambalajının üzerine belirtmediği, kesilen 10.986 TL para cezasının fason üretim yaptıran firma tarafından ödendiği, tespiti talep edilen bonbon şekerlerin raf ömrünün 1,5 -2 yıl olması nedeniyle ürünlerin hangi kalitede olduğunun tespit edilemediği, fason üretim yapan firmanın davacı firmaya düzenlemiş olduğu en son faturanın 13/10/2014 tarihli olduğu, 2 yıl geçmesi durumunda 13/10/2016; 1,5 yıl geçmesi durumunda 13/04/2016 son kullanma tarihi olacağı, bu durumda mahkemenin takdirinin raf ömrünün 1,5 yıl olduğu yönünde ise davacının sorumlu olduğu, 2 yıl ise davalının sorumlu olduğu kanaatine varıldığı, aynı zamanda taraflar arasında başka bir ticari ilişki sonucunda oluşmuş muhasebe kaydına ve bilgisine rastlanılamadığının bildirildiği, aynı heyet tarafından hazırlanan ek raporda ise üretici firmanın üründe renklendirici gıda boyası kullandığı, ancak ambalj etiketi üzerindeki içindekiler bölümünde renkledirici gıda boyasını belirtmesi gerekirken belirtmediği dosya içeriğinden anlaşılmakta olduğunu, … ceza seri no ve … ceza seri nolu alındı belgeleri toplamında 10.986 TL idari para cezasının fason üretim yaptıran firma tarafından ödendiği, aynı zamanda … raf ömrünün 17,5 ay, … toffe çilek, limon, portakal, vişne aromalı yumuşak şeker raf ömrünün 21 ay, … bonbon assorted candies raf ömrünün 22 ay olduğunun rapor edildiği, taraflar arasında imzalanan 12/09/2013 tarihli fason üretim sözleşmesinin 3. Maddesinde “bu üretimden doğabilecek bütün cezai müeyyidelere ve resmi sorumluluklara üretici firma sahip olacaktır ve ambalajların üzerine … markası konacaktır” , 4. Maddesinde ” Üretimi yaptıracak firma tarafından üretimi yapacak firmaya fason ürün üretiminin yapılıp yapılmayacağı, üretici firmanın sorumlu gıda mühendisinin oluruna bağlıdır. Üretim ve paketleme uygun ise yapılan fason ürünler, gıda maddelerinin tüzüğüne uygundur sorumluluğu üretici firmaya aittir. ” ibarelerinin geçtiği, yapılan incelemeler neticesinde kesilen cezaların üretim yapan firmanın gıda boyası kullandığını belirtmemesi üzerine kesildiği ve toplam ceza miktarının 10.986,00 TL olduğu, sair sebeplerin davalı ile ilgili olmaması nedeniyle reddine dair karar verildiği, yine davacı tarafın dava dilekçesi içeriğinden ve daha sonra sunmuş olduğu açıklayıcı dilekçesinden de anlaşılacağı üzere, sözleşmeye aykırılık olduğunun sabit olduğu yönünde değerlendirme yapılarak davalı yanın zamanaşımı define itibar edilmediği, önceye ait temerrüt olmadığından temerrüt tarihi olarak davanın açıldığı tarihin kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 10.986,00 TL’nin dava tarihi olan 05/03/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca 06/04/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz edilmiş olmasına rağmen mahkemenin itirazlarını dikkate almadan eksik inceleme ile karar verdiğini, müvekkiline ceza verilmesine sebep olan şahit numunelerin Menemen Kaymakamlığı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü”nde bulunduğunu, numunelerin buradan istenip inceleme yapılması gerektiğini, davacı tarafça sunulan numuneler üzerinde inceleme yapılmasının doğru olmadığını, bilirkişi raporunun yeterince açıklayıcı olmadığını, müvekkiline kesilen cezanın sebebinin ürünlerin raf ömrü olmadığını, ilgili cezanın paketler üzerindeki yazılanların içeriklerle örtüşmemesi sebebi ile kesildiğini, müvekkiline kesilmiş olan dava konusu tüm cezalardan davalı ile aralarında yapılmış olan ticari sözleşme gereğince davalı tarafın sorumlu olduğunu, mahkemece açıklanan tüm bu hususlar göze alınmadan ürünlerin kullanım tarihleri ile bağlantılı olarak kesilmiş olan cezalardan tarafımızın sorumlu tutulmasının anlaşılır olmadığını, mahkemece verilmiş olan kararın davalı tarafın sunmuş olduğu numuneler üzerinden verildiğini, cezaya konu numunelerin Menemen Mal Müdürlüğü’nden istenilmesi için defalarca talepte bulunulmasına rağmen mahkemece taleplerinin görmezden gelindiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davaya konu istemin ödenen cezanın müvekkilinden rücuen istenilmesi olduğunu, bu nedenle TBK 73 uyarınca dava konusu istemin zamanaşımına uğradığından davanın reddi gerektiğini, davacının rücu talebine dayanak olarak sunmuş olduğu üç adet ceza belgesinin dava konusu olayla hiç bir alakasının olmadığının gerek bilirkişi raporlarıyla gerekse yerel mahkeme kararıyla tespit edilmiş olduğunu, diğer idari yaptırım kararlarında belirtilen şekerlemelerin de müvekkili şirketle bir ilgisi olmadığını, bilirkişi raporunda bu yönde bir tespit yapılmadığını, ispat külfeti kendisinde olan davacının iddiasını ispatlayamadığını, davacının açık şekilde kötüniyetli ve haksız çıkar sağlamak istediğini, davacının da şeker imalatçısı olduğunu ve müvekkili şirket gibi bir çok şirketten ürün almakta olduğunu, söz konusu cezanın davacının kendi üretimi veya başkasından almış olduğu ürünlerden kaynaklandığını, davacının konuya ilişkin belgeleri ibraz etmekten kötüniyetli olarak imtina ettiğini, mahkemece sözkonusu şekerlerin kimden alındığını tespit etmek için bilirkişi incelemesi yaptırılmak istendiğini, ancak davacının ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacının sürekli olarak ürünlerinde usul ve mevzuata aykırı iş ve işlemler yapmakta olduğunu, 16/03/2020 tarihli dilekçeleri ekinde taraflarınca sunulan numune paket ve ürünlerin içeriği doğrultusunda bilirkişi tarafından inceleme yapılmadığını, müvekkilinin ürettiği ürünlerin raf ömrünün 1,5 yıl olduğunu, 01/11/2019 tarihli rapor gözönüne alındığında davanın reddi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı taraf, Menemen İlçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğü’nün 28/01/2015 tarihli üç adet idari yaptırım kararı ile 02/12/2015 tarihli 5060 sayılı ve 02/12/2015 tarihli 5061 sayılı idari yaptırım kararlarının davalı tarafça fason üretim sözleşmesi kapsamında üretilen ürünler nedeniyle düzenlendiğini, sözleşme gereğince davalının idari yaptırım kararları gereğince ödenen idari para cezalarından sorumlu olduğunu ileri sürerek ödemiş olduğu idari para cezalarının rücuen davalıdan tahsilini talep etmekte, davalı taraf ise davacı hakkında verilen idari yaptırım kararlarının davalının ürettiği ürünlerle ilgisi olmadığını savunarak davanın reddini talep etmektedir.

Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre 02/12/2015 tarihli 5060 sayılı idari yaptırım kararının davacıya ait işyerinde yapılan kontrolde “…” adlı üründe “Allura Red ve Tartazin” renklendiriciler tespit edildiği, bu renklendiricilere ürün etiketinde yer verilmediği gerekçesiyle düzenlendiği, 02/12/2015 tarihli 5061 sayılı idari yaptırım kararının davacıya ait işyerinde yapılan kontrolde “…” adlı üründe “Allura Red renklendiriciler tespit edildiği, bu renklendiricilere ürün etiketinde yer verilmediği gerekçesiyle düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ancak davacının ödeme dekontunu sunduğğu 28/01/2015 tarihli üç adet idari yaptırım kararının ne sebeple düzenlendiği hakkında dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Yine davacıya ait işyerinde yapılan kontrolde “…” adlı ürün nümunesinin ambalajı üzerinde davalıya ait işletme kayıt numarası olan … numarasının bulunması nedeniyle 02/12/2015 tarihli 5060 sayılı idari yaptırım kararının davalı tarafça üretilen ürün nedeniyle düzenlendiği anlaşılmakta ise de 02/12/2015 tarihli 5061 sayılı idari yaptırım kararına konu “…” adlı ürünün davalı tarafından üretilip üretilmediği de anlaşılamamaktadır. Mahkemece 28/01/2015 tarihli üç adet idari yaptırım kararı ile 02/12/2015 tarihli 5060 sayılı ve 02/12/2015 tarihli 5061 sayılı idari yaptırım kararının düzenlenmesine esas tüm belgelerin (işyeri denetiminde tutulan raporlar, alınan numenelere ilişkin resim ve fotoğraflar, alınan numuneler üzerinde yapılan incelemeler vs) Menemen İlçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğü’nden getirtilerek davacı hakkında düzenlenen idari yaptırım kararlarının davalı tarafça üretilen ürünlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespitinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvuru taleplerinin kabulü ile HMK’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Tarafların istinaf taleplerinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2020 tarih, … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 188,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6- İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7- Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırlan teminatın yatırana iadesine,
8- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/01/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

O.B